Ege Üniversitesi Eğitim Fakültesi Kültür Salonu’nda “Sporda Doping ve Mücadele” konulu konferans gerçekleştirildi. Konferansta konuşan Dopingle Mücadele Eğitim Komisyonu ve Futbol Federasyonu Dopingle Mücadele Komisyonu Üyesi Spor Hekimi Dr. Mesut Nalçakal, sporun eşit şartlarda yapılması gerektiğini ve bir takım ilaçlar kullanarak sporda eşitsizlik sağlayan etik olmayan durumlara karşı olduklarını söyledi. Dopingle mücadeleye bu yüzden başladıklarını belirten Dr. Nalçakal, Türkiye’de dopingin önüne geçebilmek için çalıştıklarını ve büyük yol kat ettiklerini ifade etti.
“TÜRKİYE’NİN DOPİNG GEÇMİŞİ ÇOK SORUNLU”
Türkiye’nin dopingle mücadele tarihinden bilgiler veren Nalçakal, “Uluslararası Halter Federasyonu’nun 2012 Kasım ayında Türk haltercilerden aldığı 21 örnekte ‘Stanozolol’ isimli yasaklı madde saptandı. Nedeni ne olabilir diye araştırdığımızda bu maddenin kullanımının çok yaygın olduğunu ve hala kullanıldığını gördük. Sporcular kullanıyorlar ve yarışmadan önce bir süre bırakıp temizlenme dönemine giriyorlar. Lakin teknoloji geliştiği için artık laboratuvarlar bu maddeler rahatça tespit edebiliyor, bunu bilmeyenler ise nasıl olsa temizlendik diyerek ceza alıyorlar” dedi.
2013 yılında alınan örneklerden de bahseden Nalçakal, “Haltercilerden alınan örneklerin yüzde 14’ünde, atletlerin yüzde 18’inde yağlı güreşçilerin ise yüzde 24’ünde yasaklı madde saptandı. Dünya'da yasaklı madde kullanan sporcuların ortalamasının yüzde 1,1 olduğu dönemde Türkiye’de bu oran yüzde 12 civarındaydı. 2015’te ise bu oran Türkiye’de tüm branşlarda yüzde 1,1’e, olimpik sporlarda ise yüzde 0,9’a düştü. Bu bizim yaptığımız mücadelenin çok açık bir göstergesi” diye konuştu.
Türkiye adına birçok başarısı bulunan Elvan Abeylegesse, dopingli çıktığı için 2 yıl men cezası almıştı.
“YASAKLILAR LİSTESİNDE TÜRKİYE ÜÇÜNCÜ”
IAAF yasaklı sporcular listesine göre yasaklı maddeler yüzünden ceza alan Türk sporcu sayısı 47 olarak belirlendiğini ifade eden Dr. Nalçakal, 53 sporcuyla Rusya’nın yasaklı sporcular listesinde birinci, 50 sporcuyla Hindistan’ın ise ikinci sırada olduğunu söyledi. Türkiye’de örneklerinde yasaklı madde saptanan sporculardan 6’sının eşi, kardeşi, babası ya da annesinin antrenör olduğunun saptandığını vurgulayan Dr. Nalçakal, yine Türkiye örneğinde yasaklı madde saptanan sporcuların 34’ü 18 yaşından küçük, 11’i ise 15 yaşından küçük olduğunun belirlendiğini anlattı.