Türkiye Batı ile kopmaz

Türkiye’nin dış ticarette stratejik ortağı olan AB ile ilişkilerin güçlendirilmesi hedefleniyor. Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye, Batı ile kopacak değil, tam tersi bağlarını güçlendirmek istiyor” derken, Ekonomi Bakanı Zeybekci, “Dostluğumuzu geliştireceğiz, ilişkilerimizi derinleştireceğiz” dedi.

Türkiye’nin ihracat ve ithalatında stratejik ortağı olan Avrupa Birliği’yle (AB) ilişkilerin güçlendirilmesi hedefleniyor. Gıda ve mücevherin yanı sıra, otomotiv, beyaz eşya, nano teknolojili ürün gibi yüksek teknoloji gerektiren ve daha fazla getiri sağlayan ürünlerin ihraç edildiği AB, aynı zamanda yine ihracat yoluyla istihdama da katkı sağlıyor. İhracat şampiyonu otomotivde, sadece 14 fabrikanın bulunduğu ana sanayide 50 bin istihdam sağlanırken, tekstil, hazır giyim ve konfeksiyon sektörlerinde yaklaşık 2 milyon kişi çalışıyor.

Türkiye İhracat Meclisi (TİM) verilerine göre, bu yıl mart ayında 13,6 milyar dolarlık ihracatın 6,7 miyar dolarlık kısmı tek başına AB’ye gerçekleşti. Söz konusu rakam Mart 2016’da 5,6 miyar dolardı. Bu yılın ilk 3 ayında ise Avrupa’ya ihracat yüzde 12,13 arttı. Böylelikle, Türkiye’nin 35,5 milyar dolarlık ihracatının 17.4 milyar doları tek başına yine AB üyesi ülkelere taşındı. Avrupa’yı 6,5 milyar dolarla Ortadoğu ülkeleri izledi. Türkiye ile AB ilişkilerinin güçlendirileceği yönündeki mesaj, yine ekonomi yönetiminden geldi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, geçtiğimiz haftalarda “AB ile ekonomik ilişkileri bozup, terör örgütlerini sevindirecek değiliz” derken, Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, “Türkiye, Batı ile kopacak filan değil, tam tersini istiyor. Batı ve dünyanın geri kalanı ile bağlarını güçlendirmek istiyor” açıklamasında bulundu. İstanbul’a 20. Avrasya Ekonomi Zirvesi’nin açılışında konuşan Şimşek, Türkiye-Avrupa ilişkilerine değindi. 

Türkiye’nin AB çerçevesi içindeki reformları gerçekleştirmekte kararlı olduğunu vurgulayan Şimşek, “Biz, işte Türkiye halkına bunu vereceğiz ve bundan vazgeçmeyeceğiz” dedi. AB’nin de bir dizi sorununu halletmesi gerektiğini söyleyen Şimşek, İslam düşmanlığının arttığını, aşırı sağın yükseldiğini ve bütün bunların AB ile dünyanın geri kalanı, özellikle de Türkiye ile arasında çok büyük gerginliklere yol açtığını belirterek, burada olayı bir futbol oyunu gibi görmediklerini kaydetti.

DOSTLUĞUMUZU GELİŞTİRECEĞİZ

Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu(DEİK) tarafından geçtiğimiz haftalarda İstanbul’da düzenlenen Türkiye-Lüksemburg İş Forumu’na katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci de Türkiye -AB ilişkilerine değinmişti. Zeybekci, terör örgütlerinin, Türkiye’nin AB ve Avrupa’daki bazı ülkelerle arasındaki ilişkilerin bozulmasını istediğini belirterek, “Terör örgütlerinin beklentilerini gerçekleştirmeyeceğiz, dostluğumuzu geliştireceğiz, ilişkilerimizi derinleştireceğiz, gelecek tarihe doğru da adımlarımızı bugünden planlayacağız. Türkiye’nin yolculuğu, Avrupalı dostları ile birlikte medeniyet yolculuğudur” demişti.

TİCARETTE AB’NİN EZİCİ ÜSTÜNLÜĞÜ VAR

Karar Gazetesi’ne röportaj veren Prof.Dr. Asaf Savaş Akad da Avrupa konusuna değinerek, “Türkiye’nin dış ekonomik ilişkilerine bakınca, AB’nin ezici üstünlüğü derhal göze çarpar” demişti. Akad, sözlerini şöyle sürdürmüştü: “Dış ticaret, turizm, doğrudan yabancı sermaye, dış finansman, vs. AB’nin payı en az yüzde 50 ve üstündedir. Ayrıca, Türkiye başta Gümrük Birliği, Eurostat, gibi çok sayıda AB kurumuna dahildir. ABD, Japon, Kore firmaları Türkiye’de AB fiyatlarını kullanır. Bunlara rağmen, Türkiye’de dış hesap birimi olarak Euro hiç yoktur.  Denge kurunu Euro cinsinden hesaplamak belki de bizi yakın geçmişin bazı hatalarından koruyabilirdi.”

TİCARET 300 MİLYAR DOLARA ÇIKABİLİR

AB ile Türkiye arasındaki Gümrük Birliği’nin güncellenmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Şimşek, “Bütün bunlar sayesinde Türkiye-AB ticaret hacmi 150 milyar dolardan 300 milyar dolara çıkarılabilir. AB Komisyonu daha önce bu süreci oy birliği ile onaylamıştı. Türkiye Batı ile kopacak filan değil, tam tersini istiyor. Batı ve dünyanın geri kalanı ile bağlarını güçlendirmek istiyor. Biz koruyucu eylemler içinde değiliz ve hiçbir zaman olmayacağız. Serbest ticarete ve evrensel değerlere inanıyoruz. Evet, zor bir dönemden geçiyoruz. Bunun için son derece katı önlemler aldık. Çünkü Türkiye’de hala bazı tehditler var. Bugün Türkiye normale geçmedi. Türkiye’de bir demokratik gerilim, resesyon yok. Tam tersine bütün bu olaylardan sonra Türk demokrasisi çok daha güçlü olarak ortaya çıkacak ve daha dayanıklı olacaktır.”

 

 

 

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

AB ile pozitif ilerleme Türkiye’nin menfaatinedir

Ekonomi Haberleri