3 Mayıs Türkçülük Günü nedir? Her yıl olduğu gibi bu yıl da önemli etkinlikler ile kutlanan ve önemli isimlerin anıldığı 3 Mayıs Türkçülük günü ne zamandan beri kutlanıyor? Türkçülük günü sözleri ve tarihi ile ilgili ayrıntıları sizler için derledik. Peki 3 Mayıs Türkçülük Günü nedir? Türkçülük Günü, ülkemizde yapılan çeşitli etkinlikler ve Türkçülük kavramının korunmasına dair bilgilendirmeler ile kutlanmaktadır. İşte detaylar...
TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ NEDİR? NE ZAMAN BAŞLADI?
Türkçülük Günü, her sene 3 Mayıs'ta kutlanıyor. 3 Mayıs 1944 tarihinde Nihal Atsız ile Sabahattin Ali arasında açılan "Irkçılık - Turancılık" davasından sonra yaşanan Ankara Nümayışı'nı anmak amacıyla her sene aynı tarihte Türkçülük Günü kutlanıyor. Türkçülük Günü, ilk defa 3 Mayıs 1945 tarihinde Tophane Askerî hapishanesinde Nihal Atsız, Zeki Velidi Togan, Nejdet Sançar ve Reha Oğuz Türkkan başta olmak üzere 10 mahkûm tarafından kutlanmıştır. Daha sonraki senelerde de devam eden toplantılar Türkçülük Günü adını almıştır.
Irkçılık-Turancılık Davası, 7 Eylül 1944'te başlayan ve 29 Mart 1945'e kadar süren, Türk siyasetinde önde gelen 23 ismin Irkçılık-Turancılık suçlamasıyla yargılandığı sürecin adıdır. Toplam 65 oturum sürmüştür. Yargılama sonucunda Zeki Velidi Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Alparslan Türkeş, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal çeşitli cezalara çarptırıldılar.
Bu davanın açılması ise Nihal Atsız, o dönemin başbakanı Şükrü Saraçoğlu'na 1 Mayıs 1944 tarihinde Orhun dergisinde yazdığı açık mektup sebep oldu. Bu yazıda Nihal Atsız, devletin içine komünist kadroların yerleştirildiğini düşünmekte ve bazı isimleri şikayet etmiştir ki bunların arasında ise Ahmed Cevad Emre, Sabahattin Ali, Sadrettin Celal Antel ve Hasan Âli Yücel de vardır.
Bu açık mektupta yer alan hakaret içeren yazılar nedeniyle Sabahattin Ali, Hüseyin Nihal Atsız hakkında dava açar. 3 Mayıs 1944 yılında dava başlar. Bu sırada Nihal Atsız'a destek vermek isteyen Turancı gençler, Ankara Ulus Meydanı'na İstiklal Marşı okuyarak yürüyüşe geçerler. Başbakanla görüşmeleri kabul edilmeyen gençler, güvenlik güçleri tarafında gözaltına alınmıştır. Bu gösterilerde tutuklanan gençlerin sayısı 165 olarak belirtilir. Ankara Nümayişi olarak anılan bu olayda Milliyetçi Hareket Partisi kurucusu olan ve o sıralar üsteğmen olan Alparslan Türkeş de gözaltına alınır.
DAVA SONUCU
Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Nurullah Barıman, Zeki Özgür Sofuoğlu, Fazıl Hisarcıklı, Hüseyin Nihal Atsız, Hüseyin Namık Orkun, Nejdet Sançar, Saim Bayrak, İsmet Rasin Tümtürk, Cihat Savaş Fer, Muzaffer Eriş, Fehiman Altan, Yusuf Kadıgil, Cebbar Şenel, Zeki Velidi Togan, Orhan Şaik Gökyay, Hikmet Tanyu, Reha Oğuz Türkkan, Hamza Sadi Özbek, Cemal Oğuz Öcal, Sait Bilgiç olmak üzere toplam 23 sanık yargılanmıştır. 29 Mart 1945 Perşembe günü verilen kararla 13 sanık beraat etmiş, Prof. Dr. Zeki Velidî Togan, Hüseyin Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Nurullah Barıman, Cihat Savaşfer, Nejdet Sançar, Dr. Fethi Tevetoğlu, Alparslan Türkeş, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal’a 10 yıla kadar uzanan değişik hapis ve sürgün cezaları verilmiş, öteki sanıklar beraat etmiştir. Daha sonra dâvâ Askerî Yargıtay’a taşınmıştır.
Yüksek Mahkeme 1. İstanbul Sıkıyönetim Mahkemesi’nin bu kararını “usul ve esas yönünden” bozmuştur. Tutuklu sanıkların hemen salıverilmesini ve davanın 2. Sıkıyönetim Mahkemesinde görülmesini kararlaştımıştır. Bu karar, 26 Ekim 1945 günü, yıldırım telgrafı ile İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığına bildirilerek tutukluların hemen salıverilmesi sağlanmıştır. Böylece, kimi Türkçüler için 1 yıl beş buçuk ay süren hapis ve zindan hayatı sona ermiştir.Zeki Velidi Togan, Alparslan Türkeş, Nihal Atsız, Reha Oğuz Türkkan, Cihat Savaş Fer, Nurullah Barıman, Fethi Tevetoğlu, Nejdet Sançar, Cebbar Şenel ve Cemal Oğuz Öcal 26 Ekim 1945'e kadar tutuklu kalmıştır. Askerî Yargıtay’ın 87 sayfa tutan kararında, her sanığın durumu ve kendisine yöneltilen suçlamalar ayrı ayrı değerlendirilerek, onların her biri için ayrı aklama kararı verilmesi öngörülüyordu.
TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ OLUŞUMU
3 Mayıs'ın ilk yıldönümü 1945 senesinde o sıralarda Tophane'deki Askerî Cezaevinde tutuklu bulunan bir grup Türkçü tarafından örtüsüz bir masa etrafında yapılan bir toplantı ile anılmış, daha sonraki yıllarda ise çeşitli törenlerle kutlanmış ve Türk milliyetçilerinin bir geleneği Türkçülük Günü oluşmuştu
TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ SÖZLERİ
● Hepiniz birer Türk Bayrağı'sınız. Bayrağı lekelemeyin, kirletmeyin yere düşürmeyin.
● Hürriyetin tek garantisi mülkiyettir.
● Türk töresi, Türk ülküsünün ayrılmaz parçasıdır.
● Türk Devleti'nin yenilmez, zinde hayat gücü ve Türk Milleti'nin teminatı ve istikbali gençliktir.
● Türklük bedenimiz, İslamiyet ruhumuzdur. Ruhsuz beden ceset olur.
● Bir fikre, bir ideolojiye, kendisinden daha üstün bir fikirle karşı çıkılır. Karşı fikir kaba kuvvetle ezilemez.
● Türk'ün en önemli vasfı teşkilâtçılığıdır.
● Cesaret, yüreklilik, atılganlık olmayan hiçbir dâva başarıya ulaşamaz.
TÜRKÇÜ GRUPLAR BİR ARAYA GELİYOR
Türkçü gruplar, Türkolog - Yazar Erk Yurtsever'in vasiyeti üzerine Türkçülük fikrinin önderlerinden Hüseyin Nihal Atsız'ın kabrine yürüyecek. Türkçü gruplar, 3 Mayıs Türkçüler Günü'nde Hüseyin Nihal Atsız ve Turancılık davasında yargılanan Türkçü-Turancı isimleri anacak.
3 Mayıs Çarşamba günü, saat 10.00'da Selimiye Parkı önünden başlayacak yürüyüş; Türkçü düşünür, şair, yazar Hüseyin Nihal Atsız'ın kabrinde son bulacak.
Burada Nihal Atsız'ı kabri başında anacak Türkçü gruplar, saat 19.00'da Kadıköy Rıhtım'da bulunan Haldun Taner binasının önünde tekrar toplanarak, fener alayı şeklinde yürüyüş yapacak.
Kaynak: Türkçü gruplar, Türkçüler Günü için bir araya gelecek
BBP LİDERİ MUSTAFA DESTİCİ'DEN TÜRKÇÜLÜK GÜNÜ MESAJI
Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici, "3 Mayıs 1944, Türk milliyetçiliğinin inanmış ve adanmış gerçek dava adamlarının elinde yarına ışık tutacak bir meşale misali, Türklük bilincinin tarihi bir abidesi olarak tarihe mal olmuştur." ifadelerini kullandı.
Destici, 3 Mayıs Türkçülük Günü dolayısıyla yaptığı yazılı açıklamada, 3 Mayıs ruhunun, milliyetçilerin yüreklerinde bütün heyecanı ve samimiyetiyle yaşanmasını diledi.
3 Mayısın, Türk milliyetçiliğinin varlık iradesini ortaya koyuşunun tarihi vesikası olduğunu belirten Destici, Türkçülük ve Türk milliyetçiliğinin hiçbir dönemde ırkçı ve kavmiyetçi anlayışa sahip olmadığını ifade etti.
Destici, 10 asırdan fazla bir süre İslamın sancaktarlığını yapmış bir milletin ferdi olmaktan onur ve gurur duyduğunu vurgulayarak, "Türk milliyetçisiyim, Türk İslam ülkücüsüyüm. Türk, bir ırkın, bir etnik kökenin adı değil, ağırlıklı olarak Orta Asya, Anadolu, Balkanlar ve Ortadoğuda yaşayan, İslam ile şereflendirilmiş, zulme ve haksızlığa başkaldıran büyük bir milletin adıdır." değerlendirmesini yaptı.
Destici, mesajında şunları kaydetti:
"3 Mayıs 1944, milli bilinç ve benliğimizde yeşererek, binlerce yılın kültürüne duyulan sevgiyi ve o kültürün sahibi Türk milletini yüceltmeyi gaye edinen Türkçülerin, bu eşsiz azmine vurulmak istenen bir darbenin defedilmesine ve yüreklerimizde her daim var olan korlaşmış Türklük aşkının yeniden alevlenmesine zemin olan bir başkaldırışıdır. 3 Mayıs 1944, Türk milliyetçiliğinin inanmış ve adanmış gerçek dava adamlarının elinde yarına ışık tutacak bir meşale misali, Türklük bilincinin tarihi bir abidesi olarak tarihe mal olmuştur. 3 Mayıs ruhunun milliyetçi yüreklerde bütün heyecanı ve samimiyetiyle yaşanması dileğiyle TürkçülükBayramımız kutlu olsun."