Muğla Cumhuriyet Savcısı Hakan Türkan, geçen yıl 13 Mayıs'ta 24 kişinin hayatını kaybettiği, 10 kişinin yaralandığı trafik kazasının iddianamesini tamamladı.
AA muhabirinin ulaştığı 10 sayfalık iddianamede, midibüsün sahibi Bülent Çetindağ, "taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak"la suçlandı.
Yaklaşık 7 ayda tamamlanan iddianamede, kazaya ilişkin müşteki ifadeleri, mağdur beyanları, teknik bilirkişi raporları, heyet tarafından hazırlanan bilirkişi raporu, trafik bilirkişisi tarafından düzenlenen rapor, parmak izi ve fotoğraf kayıtları, olay yeri inceleme ve araç muayene raporu, müşteki ve mağdur ifadeleri, araca ilişkin ceza tablosu, şüpheli savunması, kaza tespit tutanağı, araç kira sözleşmesi, araca ait takografın incelenmesine ilişkin araştırma yazısı, ölü muayene tutanakları, tahkikat evrakı, olaya ilişkin fotoğraflar, doktor raporları, emanet eşya, tutuklama kararı, tutukluluğu gözden geçirme kararları, talimat ve talimat cevapları ile müşteki vekili şikayet dilekçeleri bulunuyor.
İddianamede, 13 Mayıs'ta Muğla-Antalya karayolunun 18. kilometresindeki Ula ilçesi Sakar Geçidi mevkisinde, hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilen, kazada yaşımını yitiren Armağan Sertbaş'ın kullandığı 03 FR 747 plakalı midibüsün, kazanın meydana geldiği son düzlükte sağ şeritten belediye otobüsünü sollayarak sağ şeride geçtiği belirtildi.
Bu esnada midibüsün, aşırı hız nedeniyle yaklaşık 200 metre sonra karşısına çıkan virajı alamayarak refüjdeki beton bloklara çarpıp devrildiği, karşı şeride geçerek asfalt zeminde sürüklendiği, sağ taraftaki demir bariyerlere çarpıp takla atarak yolun dışına çıktığı ve 20,9 metre yükseklikten şarampole düşerek, Antalya-Muğla istikameti çıkış yolunun sağ şeridine devrildiği kaydedilen iddianamede, midibüsten fırlayan bazı cisimlerin Muğla yönüne giden 35 AL 1645 plakalı otomobilin sağ tarafına çarpması sonucu ölümlü ve yaralamalı trafik kazasının meydana geldiği anlatıldı.
3 AYRI BİLİRKİŞİ HEYETİ İNCELENDİ
İddianamede, midibüsteki 34 kişiden 24'ünün öldüğü,10'unun yaralı kurtulduğu, otomobildeki 2 kişinin ise kazayı yara almadan atlattığı bildirildi.
Kazanın sebebinin tespiti doğrultusunda araç üzerinde teknik inceleme, takograf cihazı ve kazanın meydana geldiği çevresel şartları değerlendirmek amacıyla 3 ayrı bilirkişi heyeti oluşturulduğu ifade edilen iddianamede, araç üzerinde teknik inceleme yapan heyetin raporunda, şu tespitler yer aldı:
"Soruşturmaya konu 03 FR 747 plakalı aracın 13 Mayıs’ta yaptığı tek taraflı trafik kazasının sebebinin, fren hidroliğinin boşalması neticesinde, fren sisteminin devre dışı kalması ve frenlerin tutmaması olduğu tespit edildi. Aracın fren sisteminin devre dışı kalmasının temel iki nedeni olduğu belirlendi. Buna göre, birinci neden sağ arka tekerlekte bulunan fren teker silindiri lastik sızdırmazlık contalarının yırtılmasıyla sağ arka tekerden fren hidroliğinin tamamen boşalması. İkinci neden ise aracın fren sisteminin orijinal yapısına müdahale edilerek fren sistemini güçlendirmek ve kolaylaştırmak amacıyla uygun olmayan hava tankı ek hava takviyeli servo fren sistemi takılmasıdır.
Bu işlemler aracın orijinal fren sistemini bozmuştur. Orijinal fren sisteminde ön ve arka tekerler için iki ayrı ve birbirinden bağımsız hidrolik çıkışı mevcuttur."
EL FRENİNİN DE KULLANMIŞ
İddianamede kazada hayatını kaybeden sürücünün aracı sürekli kullanan kişi olmadığı belirtilerek, şunlar kaydedildi:
"Makine Mühendisleri Odası (MMO) ve Türk Standartları Enstitüsünün (TSE) gerekli yasal onay ve izinler alınmaksızın yapılan bu sistemde ana merkez pompası çıkışının ek bir bağlantı ile direkt harici takılan hava tankına verildiği görüldü. Bu tanktan alınan çıkışın ön ve arka tekerlere sadece bir hat üzerinden verildiği belirlendi. Bu işlem neticesi soruşturmaya konu kazada 4 tekerden sağ arka teker fren hattında, fren hidroliği kaçağı olması nedeniyle tüm sistemin hidroliğinin boşaldığı ve hidrolik kalmadığı için aracın hiçbir teker freninin tutmadığı anlaşıldı.
Kaza anında araç sürücüsünün el frenini de kullandığı ancak yolun eğiminin yüksek olması nedeniyle el freni sisteminin de aracı durduramadığı saptandı. Sürücünün kazada fren patladıktan sonraki eylemlerinde ve frenin patlamasında ihmali olmadığı kanaatine varıldığı, bu tespitlerin neticesinde meydana gelen kazada araç maliki asli kusurlu olarak tespit edildi."
Araçtaki takograf cihazı ve kazanın meydana geldiği çevre yol şartlarını değerlendirerek incelemeyi yapan heyetin raporunda ise midibüs sahibi Bülent Çetindağ'ın, aracın orijinal fren sistemlerini standart dışı fren sistemiyle değiştirdiğinden asli kusurlu olduğu kanaatine varıldığı belirtildi.
Araç sahibinin olaydaki davranışının Karayolları Trafik Kanunu'nun "araçlar üzerinde yönetmelikte belirtilen şekillerde yapılacak her türlü değişikliğin bildirilmesi" ve yine aynı kanunun "trafik güvenliği ve düzeni ile ilgili olan yönetmelikte gösterilen diğer kural, yasak, zorunluluk ve yükümlülüklere uymak zorundadırlar" maddelerini ihlal ettiğinden asli kusurlu olduğu yönünde kanaat getirildiği bildirildi.
Ayrıca, midibüs sürücüsü Armağan Serttaş'a, hız kurallarına uyarak bütün tedbirleri aldığı, gerekli uyarıları yaptığı, aracı durdurmak için çaba gösterdiği ancak fren patlaması kusurundan kazanın meydana gelmesi sebebiyle kusur izafe edilemeyeceği kanaatine varıldığı vurgulandı.
İddianamede, kazayla ilgili 35 AL 1645 plakalı aracın sürücüsü Cemil Bahşi ve 03 FR 0747 plakalı midibüste yolcu olarak bulunan maktul ve müştekiler ile yolun yapım, bakım ve onarımından sorumlu Karayolları Genel Müdürlüğünün kazanın oluşumunda Karayolları Trafik Kanunu'nu ihlal eden davranışları olmadığından dolayı kusur izafe edilemeyeceği yönünde kanaat getirildiği kaydedildi.
İddianamenin "kaza sonrası olay yerinde tayin edilen genel anlamda inceleme yapan heyet raporunda" da elde edilen takograf açılarına göre sürücünün takografa sürücü belgesini takmadığı ancak bunun da kazanın oluşumunda etkisi bulunmadığı, sadece trafik ihlalini gerektiren bir durum olduğu ifade edildi.
Kaza öncesi sürücünün 50 kilometre hız tahdidi bulunan yolda 28 kilometre hızla seyrettiği ve hız kurallarına uyduğunun görüldüğü aktarılan raporda, aracın olay mahallinden önceki yol güzergahı ile olay mahallindeki tetkikler neticesi hızlanmalar ile yavaşlamalarının yol güzergahına uyumlu olduğu, fren tertibatının son 500-600 metrede çalışmayarak kazaya sebebiyet verdiğinin anlaşıldığı belirtildi.
Aracın frenlerinin patlaması nedeniyle meydana gelen kazanın oluşumunda midibüs sürücüsü Armağan Sertbaş'a kusur izafe edilemeyeceği vurgulanan iddianamede, şunlar bildirildi:
"Dosya kapsamında yer alan teknik bilirkişi raporuna göre, Makine Mühendisleri Odası ve Türk Standartları Enstitüsünden yasal izin ve onay alınmaksızın aracın fren sistemine müdahale edilmesi ve fren sisteminde iki ayrı hatta verilmesi gereken tank çıkışının tek bir hat üzerinden verilmesinin kazaya neden olduğu, bu itibarla araç sahibi Bülent Çetindağ'ın asli kusurlu olduğunun tespit edildiği görülmüştür.
Ölen araç sürücüsünün kazanın oluşumunda herhangi bir kusurunun bulunmadığı, bilirkişi raporunda da görüleceği üzere, şüpheli araç sahibinin söz konusu aracın kendi standartları dışında fren sistemini güçlendirmek ve kolaylaştırmak amacıyla uygun olmayan ek hava tanklı servo fren sistemi taktırması neticesinde kazanın oluşumunda kendisiyle meydana gelen durum arasında illiyet bağı kurularak asli kusurlu bulunmuştur."
STANDART DIŞI KOLTUKLAR TAKILMIŞ
İddianamede, araca ait ruhsat ve TÜVTÜRK muayene raporunda da araçta sürücü koltuğu dahil olmak üzere koltuk sayısının 30 olduğu ancak kaza sonrası araçta 33 koltuk bulunduğunun tespit edildiği belirtildi.
Bununla ilgili araç sahibinin sorgusunda standart koltuk sayısının 30 olduğunu teyit ettiği fakat fazla yolcu taşımak maksadıyla ekstra koltuk ekleyerek kullandığını, aracın muayene dönemlerinde ise otobüs sınıfı vergi alınmasın diye aracı olması gereken koltuk sayısına düşürdüğünü beyan ettiği aktarıldı.
Bu doğrultuda şüphelinin araç üzerinde yaptığı değişikliklerin de can kaybı, yaralı bakımından zarar ve tehlikenin artmasına neden olduğunun değerlendirildiği vurgulandı.
Ayrıca, kazanın meydana gelmesinde araçta söz konusu değişiklik yapılırken olası sonuçları öngörebileceği varsayılan şüphelinin, bilinçli taksirinin de bulunduğuna dair kanaatin oluştuğu bildirildi.
İddianamenin sonuç kısmında ise şüpheli Bülent Çetindağ'ın yargılamasının yapılarak eylemine uyan 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun "Birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma"yı içeren 85/2 maddesi uyarınca 15 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.
Adli emanette bulunan ve otobüs içindeki poşetten toplu halde çıkan 18 koltuk emniyet kemerinin, 2 direksiyon ve vites kolundan alınan biyolojik "svap"ın, ek hava destek fren hava tankı, 13 takograf raporunun dosyada delil olarak saklanması istendi.
Ayrıca iddianamede, şüphelinin tutuklu kaldığı sürelerin verilecek cezadan mahsubuna, kendi mesleğinin ve de trafik düzeninin gerektirdiği dikkat ve özen hükümlülüğüne aykırı davrandığı anlaşılarak, bu doğrultuda TCK'nın 53/6 maddesi gereğince gerekli yaptırımların uygulanması talep edildi.
OLAY
Muğla'da 13 Mayıs'ta meydana gelen kazada 03 FR 747 plakalı midibüs, Sakar Geçidi'nde şarampole yuvarlanarak yaklaşık 15 metre aşağıdan geçen karayoluna düşmüştü. Kazada 24 kişi hayatını kaybetmiş, 10 kişi yaralanmıştı. Midibüste bulunan, çoğunluğu kadın ve çocuklardan oluşan grubun, Anneler Günü programı için İzmir Buca'dan, Marmaris'e gitmek üzere hareket ettikleri belirlenmişti.
MUĞLA/AA