Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin (ODTÜ) Biyomalzeme ve Doku Mühendisliği Mükemmeliyet Merkezi kurucusu Prof. Dr. Vasıf Hasırcı ve doktora öğrencisi Dr. Menekşe Ermiş Şen, tükürük, kan, balgam, idrar gibi vücut sıvılarından kanserli hücreleri çok kısa zamanda belirleyen çip teknolojisi geliştirdi. Kanserli hücrelerin çekirdeklerinin, geliştirilen mikro ve nano desenli özel plastik yüzeyler üzerine konulduğunda çok aşırı bir deformasyona uğradığının ve desenlerinin değiştiğinin keşfedildiği çalışma, ekonomik oluşu ve kısa sürede sonuç vermesiyle biyopsi gibi tanı sistemlerini geride bırakmaya hazırlanıyor. Çip buluşu dünyanın önemli bilim dergilerinden Nature’un ‘Scentific Reports’ta yayımlandı.
Prof. Dr. Vasıf Hasırcı ve Menekşe Ermiş Şen, ‘mikrodesenli yüzeylerin çekirdek deformasyonuna etkisi kullanılarak kanserli hücrelerin saptanması’ projesini geliştirdi. Hasırcı, kanser çipi konusundaki projelerine ilişkin ABD Stanford Üniversitesi’nden Prof. Dr. Utkan Demirci ile ortak yürüttükleri çalışmalarında ön patent aldıklarını, ayrıntılı bir uluslararası patent başvurularının, ODTÜ Teknokent aracılığıyla tamamlanmak üzere olduğunu söyledi.
Hasırcı, kanser tayin çipi çalışmalarına öncelikle kemik tümörleriyle başlandığını, ancak meme kanseri hücreleri üzerinde de çalıştıklarını ve sağlıklı dokularda bulunan hücrelerle bu farklı kanser türlerinden hücrelerini de karşılaştırdıklarını belirtti. Laboratuvar çalışmaları biten sistemin en kısa zamanda hasta örnekleriyle test edilmesini planladıklarının altını çizen Hasırcı şunları kaydetti: “Bu yüzeyler aslında çok da uygun fiyatlı olarak üretilebiliyor ve dolayısıyla hastalara ulaşımı da yüksek maliyetli olmayacak. Hedefimiz, vücut sıvısını çip sistemine yükleyerek otomatize bir analiz sistemi aracılığıyla doğrudan kansere ilişkin ön tanının yapılabilmesi. Bu aşamadan sonra ön tanıyı almış bir hastayı daha ayrıntılı bir şekilde hastaneye daha ayrıntılı bir tetkik için sevk etmeyi planlıyoruz. Şimdiye kadar yapılan tüm yöntemler kimyasal bir tespit yöntemine dayanmaktadır, mevcut yöntemlerde, tükürükten alınan hücreler, başka bir kimyasalla reaksiyona sokuluyor. Yöntemimizde ise kimyasal kullanılmıyor, sadece fiziksel özelliklerini yani hücrelerin desenler üzerindeki biçimleri görüntüleyerek ve algoritmamızla hesaplayarak hücrelerin kanserli olup olmadığını tespit ediyoruz.”
Hasırcı ayrıca, geliştirdikleri çipin maliyetinin çok düşük ve raf ömrünün de diğer kimyasal yöntemlere göre çok daha uzun olduğunu kaydetti.
O SON 5 KİLO HASTA EDİYOR
Yapılan birçok çalışmada kanserden korunmak için veya kanser tedavisi sırasında hem yaşam kalitesini hem de tedavinin etkinliğini artırmak için sağlıklı beslenme, fiziksel aktivitenin anahtar rol oynadığı gösteriliyor. Kanserin sağlıksız beslenme ve obeziteyle yakından ilişkisi olduğuna ilişkin araştırmalara değinen Anadolu Sağlık Merkezi beslenme ve diyet uzmanı Tuba Örnek “Menopoz sonrası kadınlarda her 5 kilo ağırlık artışı özellikle meme kanseri riskini yüzde 5 artırıyor. Bu durumda sağlıklı kiloyu koruyabilmek sadece ince görünmek değil, birçok kronik hastalığı ve kanseri önlemek için büyük önem taşıyor” diyor. Örnek, kansere karşı önerilerini şöyle sıralıyor: “Her gün en az 5 porsiyon çeşitli, nişastasız sebze ve meyve tüketin. Kırmızı et tüketimini haftada 500 gr olarak sınırlandırın. Tuzlu, şekerli ve işlenmiş gıdalardan; hayvansal katı yağlar ve tütsülenmiş yiyeceklerden uzak durun. Her gün en az 30 dakika yürüyüş yapmaya çalışın.”