ABD’de bazı Müslüman kuruluşlar, ‘aşırıcılıkla mücadele etmeleri için’ kendilerine ayrılmış 100 binlerce dolarlık federal yardımı geri çeviriyor. Bazı Müslüman kuruluşlar, Başkan Donald Trump’ın Müslümanları hedef alan açıklamalarının ve yürüttüğü politikaların, İçişleri Bakanlığı tarafından kendilerine ayrılan federal yardım fonuyla çeliştiğini aktardı. Kaliforniya merkezli ‘İslami okul’ Bayan Claremont’tan yapılan yazılı açıklamada ‘farklı dinlerle ilişkileri geliştirme, toplumsal bütünleşme ve sosyal adalet’ başlığı altındaki 800 bin dolarlık yardımın geri çevrileceği belirtilerek “Hükümetimizle daha önce çalıştık ve çalışmaya da devam edeceğiz fakat bize ayrılan bu bütçe ve bize karşı sundukları tavır arasında bir çatışma var, bu sebepten dolayı bu yardımı kabul edemeyiz” ifadesine yer verildi. Minneapolis eyaletindeki Ka Joog isimli Somalili gençleri destekleyen bir sivil toplum kuruluşu da benzer bir karar aldığını açıkladı. Ka Joog’un Başkanı Muhammet Farah, 500 bin dolarlık yardımı geri çevirmelerindeki kararlarında Trump’ın politikalarının etkili olduğunu söyleyerek “Nefret, korku, belirsizlik ve durumun daha da kötüye gidişi söz konusu. İsmi konulmadı fakat gayriresmi olarak Amerikalı Müslümanlara ve göçmenlere yönelik bir savaş söz konusu. Biz mülteciler, göçmenler ve Müslümanlarla çalışıyoruz. Yeni yönetimin ise bunların hepsine karşı bir tavrı olduğunu görüyoruz. Kendimizle çelişiyoruz” değerlendirmesini yaptı.
Bu arada Başkan Donald Trump’ın 26 Ocak’ta kaçak göçe karşı daha sert bir tutum izlenmesi emrinin ardından başta Atlanta, Chicago, New York, Los Angeles, Kuzey Carolina ve Güney Carolina’da büyük operasyonlar başlatıldı. Göçmenlere karşı şu ana kadarki en büyük operasyon olduğu bildirilen baskınlarda geçerli oturma iznine sahip olmayan yüzlerce kaçak göçmen gözaltına alındı. Yurttaş hakları aktivistleri ise gözaltıların sadece resmi olarak açıklanan eyaletlerde yapılmadığını savundu. Florida, Kansas, Teksas ve Virginia’nın kuzeyinde de operasyonlar düzendiğini bildirdiler. İç Güvenlik Bakanlığı operasyonları ‘rutin önlemler’ olarak ifade edereken göçmen kuruluşları Trump yönetiminin sistemli başlattığı operasyonların başlangıcı olarak niteledi ve devam edeceğini belirtti. Operasyonlar resmi olarak belirgin suçlulara yönelik olsa da suç işlememiş yasa dışı göçmenler de gözaltına alındı. Los Angeles’ta 160 kişinin gözaltına alındığı ve bunlardan sadece 10’unun suç geçmişi bulunduğu kaydedildi. ABD’de geçerli belgelere sahip olmadan 11 milyona yakın kaçak göçmen yaşadığı tahmin ediliyor.
GÖÇMEN AVINA PROTESTO
New Yorklular ve ABD’nin birçok şehrinde yaşayanlar, Beyaz Saray’ın göçmen politikası çerçevesinde ABD Göçmenlik ve Gümrük Muhafazanın (ICE) ülke genelinde kaçak göçmenlere yönelik gözaltı operasyonları gerçekleştirmesini ve New York Polis Teşkilatı’nın (NYPD) ‘Kırık Pencereler’ politikasını protesto etti. Manhattan’daki Washington Meydanı’nda toplanan New Yorklular, mitingin ardından yaptıkları yürüyüşte polisin uyarılarına uymadıkları ve ‘sivil itaatsizlik’ eyleminde bulundukları gerekçesiyle gözaltına alındı. Suç psikoloğu Philip Zimbardo 1969’daki bir deneyinden esinlenerek geliştirdiği ‘Kırık Pencereler’ adlı suç teorisinden esinleninen ‘Kırık Pencereler’ politikası, ilk camın kırılmasına, kamu malına zarar verilmesine ya da çevreyi kirleten ilk çöpe izin verilmemesi gerektiğini, aksi halde kötü gidişatın engellenemeyeceğini savunuyor.
RESMİ ZİYARET SIRASINDA KİM’DEN JAPONYA’YA GÖZDAĞI
Japonya Başbakanı Şinzo Abe’nin ABD gezisi sürerken Kuzey Kore, Japon Denizi’ne orta menzilli Musudan balistik füzesi fırlattı. Denemeye ABD, Japonya ve Güney Kore sert tepki gösterdi. Güney Kore Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü füze denemesini ‘provokasyon’ olarak nitelendirirken, Genelkurmay Başkanlığı, füzenin yerel saatle 08.00’de Kuzey Pyongan kentinden fırlatıldığı ve yarımadanın doğusuna doğru 500 kilometre mesafe katettiği belirtildi. Denemenin ardından ABD Başkanı Donald Trump ile ABD’de bulunan Japonya Başbakanı Şinzo Abe ile Florida’da basın karşısına geçti. Kısa basın toplantısında Trump, ABD’nin Japonya’ya olan desteğini bir kez daha vurgulayarak, “Amerika Birleşik Devletleri, büyük müttefiki Japonya’nın yüzde yüz arkasındadır” ifadelerini kullandı. Japonya Başbakanı Abe ise Kuzey Kore’nin füze denemesiyle ilgili, “Kuzey Kore’nin son füze denemesi kesinlikle kabul edilemez. Kuzey Kore, BM Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) ilgili kararlarına tamamıyla uymalıdır” dedi.
FİLİSTİNLİ BM TEMSİLCİSİNE VETO
ABD, eski Filistin Başbakanı Salam Fayyad’ın BM’nin yeni Libya özel temsilcisi olarak atanmasını Filistinli olduğu gerekçesiyle bloke etti. ABD’nin BM Büyükelçisi Nikki Haley, “ABD, bir Filistin devletini tanımıyor ve bu nedenle BM içerisinde bu adaylığın bu yönde gönderebileceği bir sinyali desteklemiyor” dedi. Haley, “BM’nin çok uzun bir süredir ve haksız yere Filistin yönetimi lehine ve ABD’nin müttefiki İsrail’in aleyhine taraf olduğunu” savundu. BM Genel Sekreteri Antonio Guterres, Güvenlik Konseyi’nde yaptığı açıklamada, Fayyad’ı Alman diplomat Martin Kobler’in halefi olarak atamak istediğini söylemişti. 64 yaşındaki Fayyad ise 2007 ile 2013 yılları arasında Filistin Özerk Yönetimi başbakanlığı görevinde bulunmuş, daha önce de maliye bakanlığı yapmıştı.