Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan Ankara Spor Salonu’nda gerçekleştirilen “AK Parti Kadın Kolları 5. Olağan Kongresi”nde konuştu. Erdoğan’ın gündeminde ABD ile yaşanan Papaz Brunson krizi ve terörle mücadele vardı:
Şehit yakınlarımız, gönüllerini ferah tutsun. İşte bir haftada 56 teröristi etkisiz hale getirdik, getirmeye devam edeceğiz. Bu konuda durmak yok, onlar inlere girecek, biz onları inlerinde takip edeceğiz. Bu devlet kime şefkat göstereceğini kime de kadife eldivenin içindeki demir yumruğunu indireceğini çok iyi bilir. Teröristleri kutsayanlar, terör örgütüne payandalık yapanlar devletimizin pençesinden asla kurtulamayacak. ‘Parlamentoya girsinler’ diye onlara destek verenler de bunun hesabını verecek. Nereye gizlenirse gizlensinler, nereye kaçarlarsa kaçsınlar, sırtılarını kime dayarlarsa dayasınlar ağzı daha süt kokan masum sabilerin kanını döken alçaklardan katliamlarının hesabını muhakkak soracağız.
(ABD ile kriz) Siyasi ve adli ihtilafların ekonomik boyuta taşınması her iki tarafa da zarar verecek yanlış bir adım. Biz her yerde ve her zaman kazan-kazan politikalarından yanayız. Amerika ile bunun için önümüzde gerekli imkanlar var, ihtiyacımız olan zemin de mevcuttur. Üzüm yemek için her türlü iş birliğine varız ama derdi bağcı dövmek olanlara da bu fırsatı asla vermeyiz, veremeyiz.
ABD ve diğer ülkelerle çözülemeyecek hiçbir sorun yok. Amerikan tarafıyla aramızdaki meseleleri, müşterek çıkarlarımızın çerçevesini oluşturan müttefiklik ve stratejik ortaklık anlayışını ön plana çıkararak çözmemiz mümkün. Muhataplarımızın bir süredir sergiledikleri o fevri tutumdan vazgeçerek en kısa sürede aklıselime döneceklerini ümit ediyoruz. Diplomasi kanalları çok yoğun bir şekilde çalışıyor. Yakında aklın yolundan giderek aramızdaki ihtilaf konularının önemli bir bölümünü geride bırakacağımızı düşünüyorum.
Suçlu varsa bedelini öden ancak suçu yoksa ona bedel ödetme gayreti içine girmek kimsenin haddine değil. Şunu çok açık, net ortaya koymam lazım. O da şudur; Benim kalkıp İçişleri Bakanımı, Adalet Bakanımı, Brunson ile ilgili olarak, ‘onu yakından takip etti, ona şöyle yaptılar, böyle yaptılar’ demek suretiyle Amerika’daki mal varlıklarına el koyuyoruz mantığı, mantık değildir. Yani bu Teksas’takilerin işi olabilir ama kalkıp da burada Amerika’da herhangi bir mal varlığına sahip olmayan bakanlarımla ilgili böyle bir yaklaşımı kabullenmek asla mümkün değil. Şimdi ne olacak? Sabrettik, şimdi ben de bugün (dün) arkadaşlarıma talimatı veriyorum; Amerika’nın Adalet ve İçişleri Bakanlarının Türkiye’deki mal varlıklarını donduracağız, varsa. Arapların güzel bir atasözü var, ‘Men dakka, dukka.’ Biz de bunu yapacağız. Hiçbiri mütekabiliyet anlayışının dışında değil. Siz böyle yaparsanız, ha bunun mütekabiliyeti budur. Biz de bunu yaparız.
Türkiye’nin kararlı duruşunu aynen devam ettirecek. Türkiye dış politikasını hiçbir zaman yalanlar, sahte, düzmece tezgahlar üzerine kurmadı. Her zaman dik durduk ama dikleşmedik. Ülkemize yönelik saldırıların sebeplerine şöyle bir bakın. Ortada bir tane akılla, mantıkla, gerçekçilikle, hakla, hukukla izah edilecek husus bulamazsınız. Tamamı da siyasi ve ekonomik olarak ülkemizi geriletmeye, sindirmeye, korkutmaya yönelik söylemler ve eylemlerle üzerimize gelenlere cevabımızı her fırsatta verdik, vereceğiz. Şunu da samimiyetle söylüyorum, biz burada bir kez daha rabiamızı ortaya koyacağız. Rabiamızla yürüyeceğiz.
Gezi olaylarında şehirlerimizin, sokaklarını, meydanları yakıp yıkarak gözümüzü korkutmaya çalıştılar. Ardından FETÖ’yü devreye sokup, 17-25 Aralık emniyet yargı darbe girişimini başlattılar. Şimdi FETÖ’nün askerleri nerede? Amerika’da. Kim var arkasında, kusura bakmasınlar Amerika var. Nerede? Almanya’da. Almanya ile de bunları konuşacağız. Bu nasıl dostluktur, bu nasıl ittifaktır. Bu ittifakı bozmaları, veyahut da sahiplenmeleri gerekir. Milletimizle birlikte biz tezgahı bozduk. Hem mahalli idareler hem de cumhurbaşkanlığı seçiminde aldığımız sonuçlarla darbecilere ilk derslerini verdik.
Bölücü terörü ülke gündeminden çıkarmak için her yolu denedik. Örgüt mensupları kaçacakları yeri de buldu. Nereye kaçtılar? Ya Amerika’ya, ya Almanya’ya, ya Belçika’ya, ya Fransa’ya, ya Hollanda’ya... Buralara kaçtılar ve buradan destek alıyorlar. Devletimizin ve milletimizin hüsnüniyetin istismar edildiğini gördüğümüzde yeniden terör örgütünün tepesine binip tarihinin en büyük darbelerini indirdik.
Trump oyuna geldi, bunu bozmalı
Ankara ile Washington arasındaki krize ilişkin Trump’a ‘sağduyu adımı’ çağrısında bulunan Erdoğan “Sayın Trump’a bunları söyledim. Dışişleri Bakanım, Singapur’da Dışişleri Bakanı’na söyledi. Daha yeni. Söylenen ne? ‘Türkiye ile bu alanda bu şekilde bir yaklaşım doğru değil. Eğer burada samimi hareket edeceksek, gerçekten stratejik ortaksak, ortaklığımızın gereğini yapalım” dedi. Şöyle devam etti: Biz sizlerle Somali’de beraber olmadık mı? Biz sizlerle Afganistan’da beraber değil miyiz? Biz sizlerle dünyanın değişik yerlerinde NATO’da bir ve beraber olduğumuz için ortak adımlar atmadık mı? Siz ortaklarınıza bu tür bir yaklaşım içerisinde olursanız, biz sizleri nasıl tanımlayacağız? Türkiye, bu anlayışla, bu şekilde bir yaklaşımla terbiye edilemez. Bu sadece evangelist, siyonist bir yaklaşımın tezahürü. Olayın aslı bu. Burada Sayın Trump çok büyük bir oyuna gelmiştir. Oyun kurucuları da gayet iyi biliyor. Bu oyunu Sayın Turmp’ın bozması gerekir.
ABD Türkiye’ye karşı ciddi bir saygısızlık yaptı
Amerika’nın Papaz Brunson üzerinden attığı adımların stratejik ortağa yakışmayacağını vurgulayan Erdoğan şöyle devam etti: Amerika bu adımla birlikte aslında Türkiye’ye karşı ciddi bir saygısızlık yaptı. Bir taraftan ‘model ortak’ diyeceksin, öbür taraftan ‘stratejik ortak’ diyeceksin, ‘müttefik’ diyeceksin, PKK ile FETÖ ile ilişkisi olan buradaki bir papazını savunmanın gayreti içine gireceksin. Türkiye bir hukuk devleti. Türkiye bu hukuk devleti anlayışı içerisinde hukukun gereği neyse bunu yapacak. Şunu söyleyeyim; bizimle asla bir takas anlayışı içerisinde 6 kez Amerika’ya girip çıkan Halk Bankamızın Genel Müdür Muavini’ni tutuklamak suretiyle kalkıp da bizimle bir takasa girme. Böyle bir anlayış bizim anlayışımız değil. Hukuk neyse biz bunun yanında olduk. Sadece bu değil, Halk Bankamıza hiçbir alakası olmadığı halde, bir bedel ödetme yoluna gitmeyi de asla doğru bulmuyoruz.