İstanbul Arnavutköy'de 21 Ağustos 2020'de, trafikte Dadaş Aras'ı bıçaklayan 19 yaşındaki Muhammet Enes Uysal'ın, 25 yıla kadar hapis cezası talebiyle istemiyle yargılanmasına başlandı.
4 ayrı suçtan 25 yıla kadar hapsi istenen tutuklu sanık Uysal savunmasında, kendisini polis olarak tanıttığı iddiasını reddederek "Bıçağı kendimi korumak için gelişi güzel savurdum, bu olaydan dolayı pişmanım" dedi. Müşteki Dadaş Aras da olay gününü anlatarak "Kendimi kurtarmak için kapısı açık olan bir aracın içerisine attığımda sanık elindeki bıçakla aracın camlarına vurarak beni öldüreceğini söyledi ve telefonumla çektiğim kaydı ona vermemi istedi. Yedi yerimden bıçaklandım, şikayetçiyim" diye konuştu.
"POLİS OLDUĞUNU SÖYLEDİ"
İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu yargılanan Muhammet Enes Uysal ve şikayetçi Dadaş Aras ile taraf avukatları katıldı. Şikayetçi Dadaş Aras mahkemedeki ifadesinde Hadımköy rampasında arkasından gelen çakarlı bir aracın ısrarla yol istediğini önündeki TIR'ı geçtikten sonra sağa geçtiğini sanığın arabasıyla yanına yaklaşıp "Sen kimsin de bana yol vermiyorsun" dediğini belirtti.
Aras, "Buna karşılık ben de "Sen kimsin" dedim. Polis olduğunu söyledi, akabinde sağa çekmemi istedi. Kendisi beni geçtikten sonra aracını önüme kırdı. Yanıma geldiğinde bel kısmında kabarıklık olduğunu gördüm. Polis olduğunu söyleyerek ehliyetimi ve kimliğimi istedi. Ben de kim olduğunu tekrar sordum. Silahlı olması sebebiyle bir şey yapabilir düşüncesiyle cep telefonumla video çekmeye başladım. Görüntü almaya başlayınca bu kez polis olduğunu söylememeye başladı. Ben o anda polis olmadığını anladım ve polisi arayarak durumu anlattım" diye konuştu.
SANIK: BU OLAYDAN DOLAYI PİŞMANIM
Sanık Muhammet Enes Uysal, savunmasında şikayetçi Dadaş Aras'ın kendisini solladığını akabinde el hareketi yaptığını, hakaretlerde bulunduğunu ve durmasını söylediğini belirtti. Sanık Uysal, "Sağ tarafa doğru aracımı durdurdum. Bu süreçte hafif bir kaza da geçirdim. Araçtan indikten sonra müştekinin yanına gittim cep telefonu ile beni ve aracımı kameraya aldığını gördüm. Bu süreçte "Çakarlı araç polis olduğunu söylüyor" şeklinde ifadeler kullanıyordu. Ben de şaşırdım. Biraz önce bana hakaret ederken şimdi farklı bir üslupla kameraya yönelik beyanlarda bulunuyordu.
Ben de kendisine amacının ne olduğunu sordum. Herhangi bir cevap vermedi. Akabinde boğazıma sarıldı, beni itekledi, belinden çıkardığı bıçağı bacağıma dayadı. Boğuşma sırasında ben de onun bana yönelik eylemlerine engel olmak için elinden bıçağı aldım. Akabinde kendimi korumak için gelişi güzel savurdum, bu olaydan dolayı pişmanım" dedi.
Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluk halinin devamına ve tanıkların dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.
"ÜÇ ÇOCUĞUM YETİM KALACAKTI"
Duruşma sonrasında şikayetçi Dadaş Aras ve Avukatı Bünyamin İnce açıklamalarda bulundu. Şikayetçi Dadaş Aras, "Sanığın söyledikleri ile olay anında yaşananların arasında hiç alaka yok. Söyledikleri karşısında psikolojim bozuldu. Herkesin çoluk çocuğu var, herkes akşama kadar trafik içerisinde böyle psikopatlar trafikte olduğu sürece tehlike altındayız. Ben o gün şanslıydım. Beni o gün biri hastaneye yetiştirdi. Benim üç tane evladım var, aksi bir durum olsaydı üç çocuğum yetim kalacaktı, hastaneye iki dakika geç gitseydim kurtulamayacaktım" dedi.
Avukat Bünyamin İnce, sanığın çelişkili ifadelerinin olduğunu belirterek, "Sanık, müvekkilimin kendisine bir bıçak darbesinde bulunduğunu bunun üzerine bu olayın gerçekleştiğini söyledi. Ancak, olay sonrasındaki raporlarda böyle bir ibare yoktur. Mahkeme heyeti de bunun için Adli Tıp Kurumu'ndan rapor istedi" dedi.
İDDİANAME
İddianamede, Gaziosmanpaşa'da tartıştığı Dadaş Aras'ı 6 yerinden bıçaklayan çakarlı minibüs sürücüsü Muhammet Enes Uysal'ın "Kasten öldürmeye teşebbüs etme", "Hakaret", "Kara ulaşım araçlarını kaçırma veya alıkoyma" ve "Silahla kişiyi hürriyetinden yoksun bırakma" suçlarından toplamda 11 yıl 3 aydan 25 yıla kadar hapsi isteniyor.