Trafik kazasının 6- 7 katı insan hava kirliliğinden ölüyor

Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Haluk Çalışır, Türkiye'de yılda 4 bin kişinin trafik kazalarında öldüğüne dikkati çekerek, "Hava kirliliği ciddi bir kitlesel imha silahıdır. Hava kirliliğine bağlı ölümler ise yaklaşık 28- 29 bin kişi.

Türk Toraks Derneği Hava Kirliliği Görev Grubu Başkanı ve aynı zamanda Acıbadem Atakent Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Haluk Çalışır, ülkedeki termik santrallerin güvenli olmadığını belirterek, santrallerde kullanılan yeni teknolojilerin riski sıfırlayamadığını söyledi. Yeni teknolojilerle yapılan termik santrallerde de hava kirliliği sorununu tamamen sıfırlamanın mümkün olmadığına dikkat çeken Doç. Dr. Haluk Çalışır, “Termik santrallerde bir sürü kirletici var. Bu kirleticileri tümden temizlemek mümkün değil" dedi.

'KİTLESEL İMHA SİLAHIDIR'

Sadece partikül maddenin değil, bütün kömürlü termik santrallerden çıkan atıkların da, özellikle radon denilen nükleer atık içerdiğine vurgu yapan Doç. Dr. Haluk Çalışır, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Bunların atık havuzlarında etrafa nükleer sızıntı söz konusu. Ve kömürlerin taşınması sırasında çevresinde oluşturduğu ayrı bir hava kirliliği de söz konusu. Yani termik santrallerin oluşturduğu çok sayıda kirletici söz konusu. Bir tanesini temizlemekle güvenli hale getiremezsiniz. Halkımızın gösterdiği tepkiler çok yerinde. Bu tepkilere çok daha fazla sahip çıkmamız gerekiyor. Türkiye'de maalesef yılda 3 bin 500- 4 bin kişi trafik kazalarında ölüyor. Hava kirliliği ciddi bir kitlesel imha silahıdır. Hava kirliliğine bağlı ölümler ise yaklaşık 28- 29 bin kişi. İkisinin arasında 6- 7 kat fark var. Ölüme neden olan bir sağlık tehdidi ile karşı karşıyayız Engellenemezse daha fazla ölüm bekliyor bizi. Üstelik 80 yeni kömürlü termik santral planlanması söz konusu."

ASTIMLA İLGİLİ ARAŞTIRMA

Kocaeli Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Füsun Yıldız ise sık görülen hastalıklar arasında yer alan astımla ilgili çalışma sonuçları hakkında bilgi verdi. Astımın genetik özelliklerinin çevresel faktörlerle etkileşmesi sonucunda çok değişik klinik seyirlerde kendini gösterdiğini aktaran Prof. Dr. Yıldız, 14 farklı merkezden 1400 astım hastasının katılımıyla araştırma yapıldığını anlattı. Araştırmaya dahil edilen hastaların yaş ortalamasının 44 olduğunu belirten Yıldız, “Tüm katılımcıların yüzde 36'sı şişman (obez), hastalık süresi ortalama 9 yıl, hastalık ağırlığı açısından büyük çoğunluğu hafif- orta ağırlıktaydı. En sık rastlanan alerjenler ise ev tozu akarları ve çimen polenleri olarak belirlendi" diye konuştu.

Prof. Dr. Füsun Yıldız, coğrafi bölgeler açısından astımlı hastalar değerlendirildiğinde allerji oranı en yüksek bölgelerin Karadeniz ve Marmara olarak bulunduğunu kaydetti.

SOMA'DAKİ ARAŞTIRMA SONUCU

Türk Toraks Derneği Mesleki ve Çevresel Akciğer Hastalıkları Çalışma Grubu adına açıklama yapan Prof. Dr. Peri Arbak da Soma'da 13 Mayıs 2014 tarihinde gerçekleşen ve 301 kişinin ölümüyle sonuçlanan toplu karbon monoksit zehirlenmesi faciası sonrasında bölgede bir araştırma yaptıklarını söyledi. Prof.Dr. Peri Arbak, çalışma sonuçları hakkında şu bilgiyi aktardı:

“Soma faciasından kurtulan ve Soma Devlet Hastanesi'ne başvuran 90 işçinin sağlık kayıtları incelendiğinde; kaza alanından hastaneye başvuru süresi uzadıkça karbonmonoksit zehirlenmesine bağlı morarma, baş ağrısı, bilinç bulanıklığı, çarpıntı, bulantı, görme bozukluğu, nefes darlığı belirtilerinin anlamlı oranda arttığı gözlendi. Benzer şekilde hastaneye geç ulaşanların beyaz kan hücrelerinde, üre ve karaciğer enzimlerinde artış olduğu gözlendi. Yorumumuz; maden ocaklarında işçileri gaz zehirlenmesinden koruyacak önlemlerin alınmadığı, uygun maskelerin kullanılmadığı ve kurtarma işlemlerinde organizasyon bozukluğuna bağlı olarak gecikme olduğu yönündeydi."

Türk Toraks Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Oğuz Kılınç da göğüs hastalıkları branşında ideal muayene süresinin belirlenmesi amacıyla çalışma yapıldığını söyledi. Hasta muayene süresinin yeterli olmadığı değerlendirmesinde bulunan Prof. Dr. Kılınç, muayene süresinin yeterli olmamasının sağlıkta şiddete yol açtığı iddiasında bulundu.

Basın toplantısının ardından, dernek yönetimi ve katılımcı üyeler, temiz hava solumanın insan hakkı olduğunu belirterek, protesto gösterisinde bulundu. Sloganlar atan katılımcılar, 'Temiz hava, sağlıklı yaşam', 'Toz yok, sağlık var', 'Dumansız, tozsuz hava', 'Termik var, sağlık yok' yazılı pankart açtı.

ANTALYA/DHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Çankırı dışında Türkiye'de 80 ilde hava kirliliği çok arttı

Güncel Haberleri