İklim koşulları nedeniyle soğanların zarar gördüğü ve rekolte kaybı üzerine Tarım Pakdemirli, durumu hassasiyetle incelediklerini söyledi. Pakdemirli “Soğanın depolarda çürüdüğüne dair emareler var ama bununla beraber bu fiyatların artışından faydalanmaya çalışan stokçular da var. Fırsatçıları takip ediyoruz” diye konuştu.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü (MGM) ile Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) arasında düzenlenen iş birliği protokolü imza törenine katılan Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, tarımın meteorolojisiz düşünülemeyeceğinin altını çizdi. Pakdemirli, çiftçilere meteorolojik uyarılara ilişkin SMS gönderileceğine işaret ederek “Can, mal ve ekonomik kayıpları önlüyor olacağız. Ben de ailesinden birini, ablasını bir sel ve taşkında kaybetmiş bir insanım. Bu nedenle çok önemsiyorum. Meteorolojik verilerle yarınki ürün fiyatlarını tahmin etmek dahi mümkün oluyor. Kaza yapacağınızı bilirseniz frene basarsınız, gazeteciyseniz yarının manşetlerini biliyorsanız, en iyi olan sizsiniz, çiftçiyseniz ve meteorolojik verileri biliyorsanız, donla karşılaşacağınızı biliyorsanız gider tedbirinizi alırsınız, ürünü kurtarmaya çalışırsınız” diye konuştu. Yeni protokol ile çiftçinin bir adım daha yanında olacaklarını vurgulayan Pakdemirli “Çiftçimiz, sabah kalktığında bizi yanında görecek, bizden gelen mesajı görecek, buna göre tedbirini alacak. Zaten 5 günlük zirai raporlar da veriyoruz. Protokolle çiftçilere verilecek eğitimlerimiz olacak. Bu kapsamda uygun iklim şartlarında daha çok gelir getiren ürünlerin ekilmesi, gübreleme ve zirai ilaçlamanın bilinçli yapılması, sulamanın zamanında yapılması, meteorolojik verilerin daha etkin kullanılması, kuvvetli meteorolojik hadiselere karşı önceden alınacak tedbirler gibi eğitim zincirimiz olacak. Hava şartlarının bir adım ilerisinde olacağız” ifadesini kullandı. Pakdemirli, gazetecilerin, iklim koşulları nedeniyle soğanların zarar gördüğü ve rekolte kaybı olduğu yönündeki sorusu üzerine “Durumu hassasiyetle inceliyoruz. Soğanın depolarda çürüdüğüne dair emareler var ama bununla beraber bu fiyatların artışından faydalanmaya çalışan stokçular da var. Bu işi denge içinde götürmek zorundayız. Soğan, senede iki defa hasadı yapılan bir ürün, bahara doğru tekrar hasat olacak. Soğanla ilgili çok büyük kriz görmemekle beraber, fırsatçıları da takip ediyor olacağız” dedi.
ÇİFTÇİYE FİYAT GARANTİSİ
Tarım Sigortaları Havuzu’nun (TARSİM) kapsamının genişletilmesine ilişkin talepleri de değerlendiren Bekir Pakdemirli, şöyle devam etti: “TARSİM’i çok önemsiyorum, çiftçimizin sigortası. Çiftçimiz, meteorolojik olay karşısında daha az hasat elde ediyorsa, gidecek karşılığında parasını alacak. Tarım sigortalarının kullanım oranı hala az. Bunu artırmamız gerek. Yeni yeni ürünler için de TARSİM’de çalışıyoruz. ABD’de olan gelir garantili emtia sigortası var. Çiftçimize diyebileceğiz ki, ‘Malının fiyatı 10 lirayken, 8 liraya satılırsa, 10 lirayı sana garanti ediyorum. Gelip 2 lirayı TARSİM’den alacaksın.’ Bu tarz, yurt dışı emtia borsaları üzerinden garanti edilecek, üreticimize gelir garantisi getirecek bir sigorta ürünü üzerinde de çalışıyoruz. Bununla ilgili epey ilerledik. Birkaç ufak denemeden sonra bunu ürün haline getirebileceğiz diye düşünüyorum.”
KIŞLIK PATATES TARLADA 1.5 LİRA
İzmir Ödemiş’te hasadın yeni başlaması nedeniyle piyasanın henüz tam oluşmadığını ancak yapılan ilk satışlarda oluşan fiyatın üreticiyi tatmin ettiğini ifade eden Ödemiş Ziraat Odası İkinci Başkanı Mehmet Dinlemez “Üretici tarlada 1.5 liradan satılan ürünün fiyatından memnun. Bu seviyenin altına inerse üretici zarar eder. Patatesin pazar tezgahındaki fiyatı 2.5 lira civarında. Bu tüketici açısından da yüksek bir fiyat değil. Fiyatların bu seviyede gideceğini düşünüyoruz” dedi. Patates üreticisi Fatih Korukoğlu ise 60 dekarlık bir alana patates ekimi yaptığını, rekoltenin bir önceki sezonla aynı düzeyde olduğunu ifade etti.