SALİHA SULTAN | KARAR
Hattat Prof. Dr. Süleyman Berk’in sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım 200 yıllık tarihi Cevri Kalfa Çeşmesi’nin kitabelerinin vandallığa maruz kaldığını, yazılarının silindiğini gözler önüne serdi.
Prof. Dr. Berk’in paylaştığı fotoğrafta Sultanahmet Divanyolu Caddesi’nde Türk Edebiyatı Vakfı’nın yanı başında bulunan tarihi çeşmenin tarih manzumesinin baştan altı mısraı ile beyzi bir madalyon içindeki Mahmut II tuğrasının kazındığı yani silindiği görülüyor.
(Fotoğraflar: Mustafa Yılmaz)
'BUNUN NEDEN YAPILDIĞI DA BELLİ'
Hatta Prof. Dr. Berk, paylaşımında “Bunlara ne demeli!.. Zamanında kazınan kitâbeler! Geçenlerde çeşmesi yıkılmış kitâbesi yok edilmiş bir çeşmenin yeniden ihyâsına bir sürü laf edenler buna ne diyecek acaba?” diye sorarak, şu ifadeleri kullandı:
“Böyle kazınmış yok edilmiş yapı ve kitâbe çok fazla. Bunun neden yapıldığı da belli! Öyleyse, yeniden ihyâ edilen bir çeşmeye öfke neden? Siyâsî ise bunun aracı ihyâ edilen bir tarihî eser olmamalı! Hayır sahibi kitâbeye ismini yazdı ise bunun tarihte de örneği çok!”
Prof. Dr. Berk, tarihte yine aynı şekilde tahribata uğrayan ve şu an Deniz Müzesi’nde bulunan Kaptan-ı Derya Cezayirli Hasan Paşa çeşmesinin yanı sıra Bursa Sadiye Dergahı’nın silinmiş durumda olan kitabelerini de paylaşarak, bu durumda bir çok tarihi eser bulunduğuna ve restorasyona muhtaç olduklarına dikkati çekti.
Berk’in paylaştığı görüntülerin ardından çeşmelerdeki tahribatın kurumlar tarafından bugüne kadar fark edilmemesi ve restore edilmemesi tepki çekti.
II. MAHMUT, HAYATINI KURTARAN KADIN İÇİN YAPTIRMIŞTI
Sultanahmet Divanyolu Caddesi No:12’deki 1235 tarihli Cevri Kalfa mektebinin altında bulunan çeşme, tahta çıktığı gün kendisini öldürmek isteyenlerin elinden kurtaran Harem-i Hümayün Hazinedarı Cevri Kalfa’ya bir minnettarlık eseri olarak II. Mahmut tarafından yaptırıldı. Hayatının önemli bir kısmını sıradan bir cariye olarak geçirmiş olan Cevri Kalfa’nın III. Selim’in ıslahat çalışmalarına karşıt yeniçeriler tarafından düzenlenen 23 Temmuz 1808 saray baskınında, Osmanlı’nın 19. yüzyıl reform sürecine damgasını vurmuş II. Mahmut’u yeniçerilerin elinden kurtardığı biliniyor.
Sebil çeşmenin yanına sıralanmış bir dizi pencere halindedir. Her birinde dökme demirden şebekeler ve şebekede su vermeye mahsus dörder ufak pencere görülmektedir. Çeşme yuvarlak bir kemer altında çok süslü bir ayna taşından vücut bulmuştur. Zamanla teknesi yok olmuştur. Kitabesi kemerinin üstündedir.
Çeşmenin tarih beyti ise şöyle:
Tarihi ile izzet atşanı kıldı dav’et
Merhume ustanın iç ruhiyçun âb-ı zemzem
Hicri 1235
(Miladi 1829)
ÇEŞMENİN KİTABE YAZISININ TAMAMI
Kitabesi;
Deryâ-yı şân u şevket Mahmûd Hân-ı ekrem
Mecrâ-yı âb-ı re’fet şâhenşeh-i mükerrem
Mânend-i âb-ı bârân cûdûn edince rîzân
Nehreyn-i lûtf ü ihsân her sûda buldu maksem
Cû-yı adâletinden mülk oldu hem-çü gülşen
Dünyâyı gülşen sükkânın etdi hürrem
Ez-cümle bendegânı bezl eyleyip cihânı
Her biri bî-müdânî yapdırdı hayr-ı aʽzem
Merhûme Usta hattâ etmişdi azm-i ukbâ
Kevserle nâsı irvâ eyler yine dem-â-dem
Divânyolunda cârî görse bu çeşme-sârı
Gülşende cûy-bârı ister mi görmek âdem
Gel bundan eyle izʽân can vermek oldu âsân
Mevtâya eyler ihsân zîrâ ki Şah-ı âlem
Târîhi ile İzzet atşânı kıldı daʽvet
Merhûme Ustanın iç rûhu için âb-ı Zemzem