Tankın içinden çıkan darbeci emniyet müdürü Mithat Aynacı için 55 yıl hapis talebi

FETÖ'nün darbe girişimi sırasında tankın içinden vatandaşlar tarafından çıkarılan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı hakkında 55 yıl hapis talep edildi.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Esenler Birlik Köprüsü'nde çıkan olaylar ile İstanbul Emniyet  Müdürlüğünün işgal girişimine ilişkin aralarında tankın içinden çıkan eski emniyet müdürü Mithat Aynacı'nın da bulunduğu 23'ü tutuklu 67 şüpheli hakkında  iddianame hazırlandı. Şüphelilerin üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması istenen iddianamede, şüpheli Aynacı'nın ayrıca 55  yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

Soruşturma sonucunda hazırlanan iddianamede, İstanbul Emniyet  Müdürlüğünün işgal edilmesine teşebbüs eden aralarında tankın içinden çıkan eski  emniyet müdürü Mithat Aynacı, yine olay tarihinde Edirne Emniyet Müdürlüğünde görevli olup İstanbul Emniyet Müdürlüğü binası çevresinde bulunduğu tespit edilen  emniyet müdürü İsmail Uğuz ile yarbaylar Osman Akkaya ve Fatih Sönmez'in de  bulunduğu 23 rütbeli asker ile 44 er "şüpheli" sıfatıyla yer aldı.

BÖYLE GÖRÜNTÜLENMİŞTİ

Darbe girişimi sırasında rütbeli askeri personel şupheli Ömer  Kalın'ın kullandığı tankı, duran araçların ve vatandaşların uzerine sürmesi  sonucu Huseyin Kısa, Muhammet Aksu, Mehmet Şefik Şefkatlioğlu ve Tu?rkmen  Tekin'in şehit oldukları, Ahmet Kocabay'ın ise şüpheli Yarbay Fatih Sönmeztarafından silahla vurularak şehit edildiği belirtilen iddianamede, her iki  bölgede çıkan olaylarda 30 kişinin yaralandığı kaydedildi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu  savcılarından Gökhan Yolasığmaz tarafından 2'si emniyet personeli 21'i rütbeli  asker olmak üzere 67 şüpheli hakkında hazırlanan 341 sayfalık iddianamede, şüpheli Aynacı'nın, 15 Temmuz'da 4. Sınıf Emniyet Müdürü olarak İstanbul Emniyet  Müdürlüğü kadrosunda görev yaptığı ve kendisine aktif bir görev verilmeyerek  Emniyet Müdürlüğü emrinde bekletildiğinin tespit edildiği yer aldı Darbe girişimi sırasında saat 23.00 sıralarında Vatan Caddesi Akgün  Otel önüne tank ve ZPT araçlarla şüphelilerin geldiğinin görüldüğü aktarılan  iddianamede, askeri araçların İl Emniyet Müdürlüğüne ulaşmasını engellemek için  vatandaşların da yardımıyla trafiğin araçlarla her iki istikamete kapatıldığı  anlatıldı.

İddianamede, askeri araçlara yaklaşıldığında tank içerisindeki  askerlerin görevlilere ve sivil halka ateş açtığı, ayrıca helikopter ve  uçakların, darbe girişimine karşı koyan insanları sindirmek için alçak uçuş  yaptıkları vurgulanan iddianamede, askeri bir helikopterin İl Emniyet Müdürlüğü  bahçesine inmeye çalıştığı fakat görevlilerin ateşle karşılık vermesi sonucu  başarılı olamadığı kaydedildi. İlerleyen saatlerde dirençleri kırılan darbeci askerlere görevlilerce  megafonla "teslim olmaları" yönünde çağrı yapıldığı, darbeci askerlerin ikazlara havaya ateş ederek cevap verdiği belirtilen iddianamede, darbeci askerler teslim  olmayınca vatandaşların tankların üzerine çıkarak asker kıyafeti giymiş kişileri  darbettikleri ve bu sırada görevlilerin, askerleri vatandaşların elinden alarak  gözaltı işlemi uyguladığı anlatıldı. İddianamede, diğer askeri araçlardaki şüphelilerin dışarı çıkarıldığı  esnada, üzerinde resmi polis üniforması olan Emniyet Müdürü Mithat Aynacı olarak  tanınan kişinin de araçtan çıktığı ifade edildi.

ASKERLERLE GÖRÜŞTÜKTEN SONRA EVDEN ÇIKTI

Eski 4. Sınıf Emniyet Müdürü Mithat Aynacı'nın gözaltına alındıktan  sonra üzerinden çıkan telefonda inceleme yapılmak istendiğinde şifre gerektiği  anlatılan iddianamede, yazılım ve bu yazılıma ait donanımlar aracılığıyla şifreyi  geçmeye yönelik yapılan çalışmalarda telefona daha önceden yüklenen güvenlik  ayarı nedeniyle işlem sırasında telefonun otomatik fabrika ayarlarına döndüğü ve  tekrar başlatılmasının mümkün olmadığı kaydedildi. İddianamede, yapılan araştırmalarda örgütün şifreli haberleşme  programı "ByLock" kullandığı belirlenen Aynacı'nın üzerinde 1 dolarlık banknot  bulunduğu anlatılarak, şüphelinin kullandığı GSM hattındaki görüşmeler  incelendiğinde 15 Temmuz'da başka dosyadan tutuklu eski İstanbul Jandarma  Komutanı Gürcan Sercan ile bu dosyanın şüphelilerinden eski 66. Mekanize Tugayı  Kurmay Başkan Yardımcısı Kurmay Yarbay Osman Akkaya ile bazı asker kişilerle  birçok kez telefon görüşmesi yaptığının tespit edildiği kaydedildi. Aynacı'nın kullandığı GSM hattının baz bilgisine göre, 15 Temmuz'da  saat 20.00 sıralarında Küçükçekmece’de bulunan ikametinde olduğu ve 20.14'te  aktif görevde olan bir uzman çavuş tarafından arandıktan sonra ikametinden  ayrıldığı anlatılan iddianamede, şüphelinin, eski Albay Gürcan Sercan'la saat  22.49'da görüşme yaptıktan sonra Küçükçekmece ilçesinden ayrılarak İl Emniyet  Müdürlüğünün bulunduğu Vatan Caddesi'ne hareket ettiği aktarıldı.

AYNACININ İSMİNİ ANA DAVA SANIĞI VERDİ

Şüpheli Mithat Aynacı ile ilgili ifadelere de yer verilen iddianamede,  şüphelilerden eski 66. Mekanize Tugayı Kurmay Başkan Yardımcısı Kurmay Yarbay  Osman Akkaya'nın savcılıktaki ifadesinde, Bezmialem Hastanesi'nin önüne  vardığında İstanbul'daki ana darbe davası sanıklarından eski 66. Mekanize Tugay  Komutanı Mehmet Nail Yiğit'in cep telefonundan kendisini aradığını anlattığı  kaydedildi.  Yiğit'in, "Sana bir mesaj atacağım, o mesajdaki numarayı ara,  emniyetten bir polis sana yardımcı olacak." dediğini aktaran Akkaya, şu ifadeleri  kullandı: "Telefonu kapattıktan sonra 'isim ve numara' yazan mesaj geldi. Vatan  Emniyete iyice yaklaştığımız esnada mesajda geçen numarayı fırsat bulunca aradım,  kendisine 'Ben Yarbay Osman, Tugay Komutanı Mehmet Nail Yiğit verdi numaranızı.'  dedim. O da kendisini tanıttı ve nerede olduğumuzu sordu. Ben de Bezmialem'in  oralarda olduğumuzu söyledim. O da 'Tamam ben geliyorum.' dedi ve telefonu  kapattık. Kendisi ile bu konuşmanın haricinde bir konuşmam olmadı."

Akkaya, Aynacı'nın halktan tepki alınca tankın içine girdiğini  belirterek, "Bu şahıs üzerinde normal kendi polis kıyafeti vardı. Bilgim dışında  ZPT aracına binen bu şahsın, aracın içerisinde polis üniformasını çıkartarak  askeri elbise giydiğini, polis tarafından askeri üniformalı bir şekilde askeri  araç içinde yakalandığını sonra öğrendim. Bu şahsın kim olduğunu ne amaçlı oraya  geldiğini, üzerini neden değiştiğini bilmiyorum. Kendisiyle önceden bir tanışmam  yoktur." beyanlarında bulundu. İddianamede, başka dosya üzerinden hakkında soruşturma yürütülen Fatih  Sultan Mehmet Samancı'nın da savcılıktaki ifadesinde, nezarette Mithat Aynacı'nın  kendisine "bir işi beceremediniz" dediği, bunun üzerine Aynacı'ya küfrettiği  yönünde beyanda bulunduğu anlatıldı. Şüphelilerden Bora Serhat Seçkin de savcılıktaki ifadesinde,  araçlarına binen Mithat Aynacı'nın telefonla sürekli yazışma yaptığını ve bu  sırada "Ankara'yı, İzmir'i ele geçirdik. Bir tek burası kaldı" şeklinde kendi  kendine söylendiğini belirterek, şu beyanlarda bulundu: "Osman Akkaya'ya 'Buraya helikopter desteği lazım.' diye söylüyordu.  Bu sırada etrafta halk toplanmıştı. Ben dışarı çıkmadığım için tam göremedim.  Ancak yarbay Osman Akkaya'nın halk tarafından araçtan indirildiğini gördüm. Bunun  üzerine ismini Mithat Aynacı olarak öğrendiğim polis görevlisi bana, 'Halk Osman  Akkaya'yı öldürdü. Eğer araçtan çıkarsak bizi de öldürürler.' diye söyledi. Ben  Mithat Aynacı'ya bağırarak teslim olacağımızı söyledim. Polisler Mithat Aynacı'yı  teslim olması için iknaya çalıştılar, bizden de destek göremeyince teslim olmak  zorunda kaldı."x

İFADESİNED ÇELİKKİYE DÜŞTÜ

Şüpheli Aynacı'nın sorgusunda, İstanbul Emniyet Müdürlüğünün çağrısı  ile olay yerine gittiğini anlattığı ancak şüphelinin kullanıldığı GSM hattının  incelemesinde kendisine emniyetten gönderilen bir mesajın olmadığının tespit  edildiği vurgulanan iddianamede, bu beyanı gerçeği yansıtmayan Aynacı'nın darbe  girişimin başarısızlıkla sonuçlanması üzerine böyle bir savunmaya girdiği  değerlendirmesinde bulunuldu. İddianamede, Aynacı'nın, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca alınan  ifadesinde, telefonla kendisini arayan ve asker olduğunu söyleyen bir kişinin  görüşmek istediğini söylediğini ancak buna cevap vermeden telefonu kapattığını  iddia ederek, "Sonrasında yürüyüş güzergahı üzerinde Osman Akkaya ile  karşılaştım. Kendisine hangi maksatlı görevli olduğunu sorduğumda bana cevap  vermedi. Etrafta tepkili halk kitlesi olup polis olmayınca ben de kendisine  kışlalarına gitmelerini söyledim. O da kabul ederek kendilerini çıkarmalarını  söyledi." şeklindeki beyanda bulunduğu ancak bunun, olay öncesi kendisiyle 6  farklı telefon görüşmesi yapan Akkaya'nın anlatımlarıyla ifadeleriyle çeliştiği  vurgulandı.

İDDİANAMEDE CEZA TALEPLERİ

İddianamede, tüm şüpheliler hakkında ''anayasal du?zeni ortadan  kaldırmaya teşebbu?s etme'', ''TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını  engellemeye teşebbu?s etme'', ''Tu?rkiye Cumhuriyeti hu?ku?metini ortadan  kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbu?s etme'' ve ''silahlı  terör örgu?tu?ne üye olma'' suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er  yıla kadar hapis cezası talep edildi.

Darbe girişimi sırasında tankın içinden çıkan şüphelilerden eski  emniyet müdürü Mithat Aynacı hakkında ayrıca "kasten öldürmeye teşebbüs",  "hakaret" ve "tehdit" suçlarından 30 yıldan 55 yıla kadar hapis cezası istenen  iddianamede, 4 kişiyi kullandığı tank ile ezerek ölümüne yola açtığı gerekçesiyle  şüpheli Kalın'ın "kasten öldürme'', kasten yaralama'', ''mala zarar verme''  suçlarından 4 kez müebbet ile 529 yıldan 990 yıla kadar hapisle cezalandırılması  öngörüldü.

Maktul Ahmet Kocabay'ı silahla vurarak şehit etme ve diğer maktullerin  ölümünden sorumlu tutulan şüpheli Yarbay Fatih Sönmez hakkında ayrıca ''kasten  öldürmeye azmettirme'' suçundan 5 kez müebbet ve ''kasten öldürmeye teşebbüs'', ''kasten yaralama'', ''hakaret'', ''tehdit'', ''mala zarar verme'' suçlarından  559 yıldan 1030 yıla kadar hapis cezası talep edilen iddianamede, "Ana darbe  davası"nın sanıklarından Tugay Komutanı Tuğgeneral Mehmet Nail Yiğit'in kendisine  İstanbul Emniyet Müdürlüğü yerleşkesinin işgal edilmesi talimatı verdiğini  belirten 66. Mekanize Piyade Tugayında Kurmay Başkan Vekili Yarbay olarak görev  yapan şüpheli Osman Akkaya hakkında da ayrıca ''kasten yaralama'', ''kasten  öldürmeye teşebbüs'', ''hakaret'', ''tehdit'' suçlarından 113 yıldan 256 yıla  kadar hapis cezası istendi. İddianamede, diğer bazı şüphelilerin de yine benzer suçlardan 13,5 yıl  ila 990 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına çarptırılmaları talep  edildi. Başsavcılıkça onaylanan iddianame İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesine  gönderildi.   Öte yandan bu iddianame, İstanbul'daki darbe girişimine ilişkin  hazırlanan 24. iddianame oldu.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

FETÖ'cü avukattan 'ByLock'u mesleki gereklilikten yükledim' savunması
FETÖ'nün sözde "Çevik kuvvet grup imamı"na 12 yıl 6 ay hapis
Bank Asya'nın eski yöneticisi için tahliye kararı

Güncel Haberleri