Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakan Binali Yıldırım’ın açılışını yaptığı Sütaş’ın İzmir Tire’deki üretim tesisi 80 milyon dolar yatırımla gerçekleşti. Sütaş, İzmir’in ardından dördüncü büyük tesisini ise Bingöl’e kurmayı planlıyor. Sütaş Yönetim Kurulu Başkanı Muharrem Yılmaz, “Yeni ataklarla Sütaş, uluslararası pazarlarda gücünü artıracak” dedi. Türkiye için sütün stratejik öneme sahip olduğuna işaret eden Yılmaz, sözlerine şöyle devam etti: “Türkiye’de kişi başı gelirimiz 11 bin dolar, bunu iyi değerlendirmeliyiz. Diğer ülkelerdeki gibi 50-60 bin dolar gelire sahip değiliz. Onlar yılda kişi başı 250 litre süt tüketiyorlar, biz ise 220 litre. Türkiye’de yılda 18.5 milyon ton süt üretiliyor. Bunun yarısı kayıtlı işletmelere, sanayiye gidiyor. Geri kalanı da aile içi tüketim, kayıt dışı şekilde tüketiliyor. 15 yıl önce bu rakam 9.5 milyon tondu. Bu yılsonu 19 milyon tonu bulur.”
Okullarda öğrencilere dağıtılan sütün önemine de vurgu yapan Muharrem Yılmaz, okullarda dağıtılan sütün toplam 60 bin ton ve 300 milyon adet olduğunu belirtti. Okul sütünün, Türkiye’nin geleceğine yapılan bir yatırım olduğunun altını çizen Yılmaz, “Çocukların hayvansal protein alması sağlanıyor. Bir toplumun geleceğine yapılan en güzel yatırım, o toplumun süt ve süt ürünü tüketimini artırmakla olur. Çünkü süt, bir canlının vücudundan süzerek ürettiği en önemli gıdadır. 1 litre süt için, 500 litre kan memelerden geçer. Daha fazla hastane yapmak istemiyorsak, insanları huzurevlerine daha geç göndermek istiyorsak süt tüketimini artırmalıyız.”
Türkiye’de günümüzde çiftlik hayvancılığının arttığına dikkati çeken Yılmaz, küçük işletmelerin de boyutunun büyüdüğünü kaydetti. Tesislerine ‘sütçülük merkezi’ dediklerini dile getiren Yılmaz, entegre üretim modeli geliştirdiklerini söyledi. Bu model içerisinde hayvan üretimi, yem ve gübre tesisleri, atıklardan enerji üretimi ve çevredeki diğer çiftçilerle ortak çalışma gibi çeşitli unsurların yer aldığını belirten Yılmaz, “Bu çarkta doğal bir bereket var. Çiftlikten sofraya entegre bir üretim modelimiz var. Doğal üretim taahhüdümüz bu. Tüketicilerin hesaplı ve güvenli ürün alması lazım. Bu iş, bölgesel kalkınmaya örnektir. Sütaş’ın Aksaray’a yatırımı sonrası ilin GSMH’sine katkısı yüzde 14 oldu. Şimdi yüzde 20’ye doğru gidiyor. Aksaray, yonca ve mısır silajı merkezi oldu” diye konuştu.
RUSYA’YA ÜRÜNLERİMİZ GİTMEYE BAŞLADI
AB’nin ambargo uyguladığı Rusya’nın 5 milyar Euro’luk süt ürünleri ithalatını Brezilya ve Arjantin’den yaptığını ifade eden Muharrem Yılmaz, “Türkiye ise ne yazık ki ürün veremiyor. Biz ise orada oldukça aktifiz. Ürünlerimiz gitmeye başladı. Yeni ataklarla Sütaş uluslararası pazarlarda gücünü artıracak” dedi. Sütaş olarak 2002 yılından bu yana 620 milyon dolar yatırım yaptıklarını açıklayan Yılmaz, dördüncü tesis yatırımı için Bingöl’ü düşündüklerini ifade etti. Bu yatırımların sadece kendileri için değil, bölge için de oldukça önemli olduğunu hatırlatan Yılmaz, ayrıca Makedonya ve Romanya’da da tesisleri olduğunu aktardı. Yılmaz, entegre üretim modelini Balkanlar’da da uygulamayı hedeflediklerini belirtti.