[Karar]
Türkiye, savaşın hemen yanında. İskenderun’dan başlayıp Şırnak’a kadar uzanan uçsuz bucaksız bir savaş hattı. 911 kilometresi Suriye’yle sınırımız. 331 kilometresi Irak’la sınırımız. Tamamı 1242 kilometre.
Irak tarafında KDP’nin bulunması nisbeten güven verici olabilir. Fakat burada da IŞİD’in hakim veya etkili olduğu bölgeler bulunuyor.
Ayrıca, Türkiye’nin en önemli güvenlik sorununu oluşturan PKK’nın da karargahı ve çok önemli sayıda militanları bu bölgede, Kandil’de üsleniyor.
1242 kilometre, çok uzun bir hat.
Bu hattın Suriye’deki kısmında Türkiye’nin rahatlıkla arkasını dönebileceği hiç bir güç yok.
IŞİD, şu anda, dünyanın en büyük terör örgütü olarak görülüyor.
Suriye rejimini de, işlediği katliamları gözönünde bulundurarak, büyük bir terör devleti olarak nitelemek yanlış olmaz.
Türkiye, 4-5 yıldır, hudutta, kendi barışını korumaya çalışıyor.
Bunu, bugüne kadar, eni konu başarmış olduğu söylenebilir.
Bir, geçen yılın Kobani eylemleri sırasında, terör iç çatışmalar şeklinde Türkiye’ye sızmıştı.
Kobani’de PYD ile IŞİD bir yıldır savaşıyor.
PYD’nin bu savaşta istihdam ettiği insan kaynağı Türkiye’de.
İlk izlenim: Muhtemelen, IŞİD, Suruç’taki terör eyleminde Türk vatandaşları olan Kobani gönüllülerini hedef aldı.
Bugünkü korkunç patlama, Türkiye’nin sınırında taşıdığı riski bu kez daha acı ve daha endişe verici bir biçimde, yeniden gözler önüne serdi.
Karmakarışık bir denklemle karşı karşıyayız.
Sadece Suriyeli muhalif koalisyonun içinde irili ufaklı 7-8 unsur var.
Avrupa’sını, Amerika’sını, Rusya’sını, İran’ını da dahil edersek, hesaba katılması gereken faktörlerin sayısı neredeyse sınırsız.
Türkiye, bir ‘kurmay aklı’yla, küçük hesaplar yapmadan, adım adım, bölgenin analizini yeniden yapmak ve ona göre, hem bölgenin hem Türkiye’nin güvenlik kalitesini bir kademe daha yükseltecek adımlar atmak zorunda.
Şunu görmek lazım: Bugüne kadar üretilen retorik, sözünü ettiğimiz analizi yapmak için yeterli malzemeyi sağlamıyor.
1242 kilometrelik hududa, daha dikkatli, daha soğukkanlı bakmamız gerekiyor.
Sade hududa bakmak yetmez. Hududun iki tarafında ne var ne yok, ona da iyice bakmak lazım.