İran destekli Hizbullah güçleri ve Esed rejiminin demografik yapısını değiştirmek istediği Şam'ın kuzeybatısındaki Zebadani ilçesinde halk, 75 gündür devam eden saldırılar ve bölgeye yardım ulaştırılamaması nedeniyle adeta ölüm kalım savaşı veriyor.
Esed rejimi ve muhalifler için stratejik öneme sahip olan Zebadani, çoğunluğu muhalif Sünnilerin yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. İç savaş öncesi Suriye'nin önemli tatil merkezlerinden biri olan Zebadani'de halen 40 bin sivilin yaşadığı tahmin ediliyor.
Lübnan sınırındaki kent 75 gündür İran destekli Hizbullah güçleri ve rejimin ağır saldırıları altında. Suriye'nin güneyindeki muhaliflere yardımı engellemek isteyen rejim, arkasına aldığı İran ve Hizbullah güçleriyle Şam'daki rejim merkezlerinin güvenliğini sağlamayı amaçlıyor.
Direnişin sembolü haline geldi
İran yönetimi ise Lübnan sınırındaki yerleşimin merkezinin stratejik önemini fırsata dönüştürerek Zebadani'nin demografisini değiştirmeyi hedefliyor.
Yaklaşık 75 gündür tüm güçleriyle Zebadani'ye saldıran Esed ve İran destekli Hizbullah militanları, Sünni nüfusu göçe zorlayarak buraya Şam'daki Şiileri yerleştirmeyi planlıyor.
Zebadani'deki halk ve silahlı muhalifler ise şu ana kadar binlerce vakum, varil bombası ve füzenin hedefi oldu. İran destekli Hizbullah militanlarına ve Esed güçlerine karşı direnen Zebadanililer, Suriye'deki direnişin sembolü haline geldi.
Kuşatma altındaki Zebadani'de halk açlık ve ölümle karşı karşıya. Bölgeye halen dışarıdan yardım ulaştırılamıyor. Dünyayla bağlantısı kesilen Zebadani'de muhalifler var olma savaşı veriyor.
15 bin havan topu
Zebadani Yerel Koordinasyon Komitesi'nden edinilen bilgiye göre, Şam yönetimine ait savaş uçakları ve helikopterler 3 aydan bu yana kuşatma altındaki ilçeye 2 binden fazla varil bombası attı. Bunun yanında Zebadani'deki yerleşim birimleri patlayıcı dolu 15 çöp konteyneri, 800 vakum bombası, binden fazla karadan karaya atılan füze ve 15 bin havan topunun hedefi oldu.
Bu saldırılarda şimdiye kadar 200 sivil hayatını kaybetti, 300'den fazla kişi yaralandı. Binlerce ev ise kara ve hava saldırılarında oturulamaz hale geldi.
Zebadani Devrim Komitesi Başkanı Ebu Yahya, 3 Temmuz'dan bu yana devam eden çatışmalarda öldürülen 300 Hizbullah militanından 111'inin kimlik tespitinin yapıldığını belirtti.
"İpler Hizbullah militanlarının elinde"
Çatışmalarda Esed ordusundan üst düzey 36 subay ile 2 İranlı generalin öldürüldüğünü vurgulayan Yahya, "Zebadani ve çevresindeki çatışmaları Hizbullah komutanlarınca yöneltiliyor. Burada rejimin hiçbir fonksiyonu yoktur, ipler tamamıyla Hizbullah militanlarının elinde" dedi.
Yahya, İran'ın, denetimini sağladığı ilçeye Şiileri yerleştirmeyi hedeflediğini savundu.
"Halk ölüm kalım savaşı veriyor"
Zebadani'deki bin 200 kadar silahlı muhalifin 6 bin kişilik İran-Esed güçlerine karşı mücadele ettiğini anlatan Yahya, şunları kaydetti:
"Kuşatma altındaki halk ölüm kalım savaşı veriyor. Şam yönetimi ve dışarıdan getirdiği güçlerle dört koldan saldırıyor. Birçok kişi bu saldırılardan kaçarak güvenli bölgelere ve Şam'a göç etti. Burada insani durum çok kötü. Halk temel ihtiyaçlara ulaşmakta zorlanıyor. Aylardır elektrik ve yaralılara müdahale edecek tıbbi malzeme yok. İlaç olmadığı için ağır yaralıların bazısı yaşamını yitirdi."
"İran'ın niyeti ortada"
Zebadani'de yaşayan Ebu Yazan ise İran'ın, silah gücüyle yenemediği muhalifleri anlaşma masasına çekerek ilçeyi boşaltmak isteğini ileri sürdü.
Rejim adına üç defa masaya oturan İran'ın her seferinde muhaliflerden Zebadani'deki halkın tahliyesini istediğini ifade eden Yazan, "İran'ın niyeti ortaya çıktı. Zebadani'ye Şiileri yerleştirmek istiyorlar" şeklinde konuştu.
Yazan, kuşatma altında olmalarına rağmen Zebadani'yi teslim etmeyeceklerinin altını çizdi.
Zor günler geçirdiklerini ancak mücadeleye devam ettiklerini vurgulayan Yazan, "Buradan ancak ölümüz çıkar" sözlerine yer verdi.
Zebadani Yerel Komitesi üyesi Sara Bint Ahmed ise İran'ın, Şam ve çevresinde muhaliflerin kontrolünde olan bölgelere Hizbullah milisleri üzerinden saldırdığını belirtti.
"Namusumuz için savaşıyoruz"
"İran'ın bölgede Pers imparatorluğu hayalini canlandırmak istediğini" savunan Ahmed, şunları kaydetti:
"İran, Arap ülkelerindeki iç karışıklığın ana sebebidir. Suriye'de akan kanın en büyük sorumlusu İran ve Rusya'dır. Buna rağmen Suriye'de kazanan yine halk olacaktır. İran'ın bölgede ve Suriye'de tüm planları alt üst oldu. Başarmaları imkansız çünkü biz burada şerefimiz, namusumuz ve vatanımız için savaşıyoruz."
ŞAM/AA