Taleplerinin karşılanması konusunda oldukça umut verici mesajlar aldıklarını belirten Muslat, "İlerleme kaydettiğimize inanıyorum ve sanıyorum taleplerimiz konusunda sahada bu yönde gelişmeler göreceğiz" ifadesini kullandı.
Muslat, MYK Koordinatörü Riyad Hicab ve başmüzakereci Muhammed Alluş'un Cenevre'ye geleceğini kaydetti.
"Kürtler MYK içinde temsil ediliyor"
Terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı PYD'nin görüşmelere davet edilmemesine ilişkin de değerlendirme de bulunan Muslat, "Riyad'da oluşturulan MYK içinde Kürtler de var ve Kürtler MYK içinde temsil ediliyor" dedi.
Muslat, MYK'da Türkmenlerin olmadığı iddialarına ilişkin ise, "Türkmenler bizimle ve bizimle olmarından çok mutluyuz" diye konuştu.
BM'ye "Rusya'ya baskı" çağrısı
Rusya'nın Suriye'deki krize çözüm üretmek yerine sorun yarattığını dile getiren Muslat, "Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi üyesi olan Rusya, Suriye'deki savaşı durdurmak yerine ülkeyi işgal ediyor. Umarız BM, Rusya'ya barbar hava saldırılarını durdurması için baskı yapar" ifadesini kullandı.
Muhaliflerin talebi
MYK, görüşmelerde yer almak için kuşatmaların kaldırılması, tutukluların serbest bırakılması, insani yardımların ulaştırılması ve Rus hava saldırılarının durdurulmasını talep ediyor.
Görüşmelerin gündemini geçen yıl 14 Kasım'da Viyana'da belirlenen, 18 Aralık'ta BM Güvenlik Konseyi'nin Suriye'ye ilişkin 2254 nolu karar tasarısında kabul edilen yol haritasının hayata geçirilmesi oluşturuyor. Buna göre, Suriyelilerin öncülüğünde ilk 6 ay içinde yani hazirana kadar tarafların müzakereleri sonuçlandırıp geçiş hükümeti kurması, bu esnada sahada ateşkes sağlanması öngörülüyor. Buna müteakip 12 ay içinde de yeni anayasa hazırlanması ve adil bir seçim düzenlenmesi amaçlanıyor.
Suriye'de Mart 2011'deki halk hareketlerine rejimin şiddet kullanarak yanıt vermesi üzerine başlayan iç savaşta şimdiye kadar yaklaşık 250 binden fazla Suriyeli hayatını kaybederken, 4,5 milyondan fazla kişi de sığınmacı konumuna düştü.
Suriye'de beşinci yılına giren iç savaşın bitirilmesine yönelik ilk adım 30 Haziran 2012'deki Cenevre-1 görüşmeleriyle atılmış ancak görüşmeler sonucu ortaya çıkan Cenevre Bildirisi hayata geçirilememişti. Cenevre-1 Konferansı'ndan sonra yayınlanan Cenevre Bildirisi, Suriye’de iç savaşa son verme hedefiyle siyasi bir geçiş sürecinin başlatılmasını ve tarafların karşılıklı rızasıyla kurulacak ve tam yetkiye sahip olacak bir geçiş yönetimi kurulmasını, kuşatma altındaki bölgelere insani yardım gönderilebilmesini, tutukluların serbest bırakılmasını öngörüyordu.
İlk girişimin ardından 22 Ocak 2014 tarihinde düzenlenen Cenevre- 2 Konferansı'ndan da istenilen sonuç elde edilememişti.