Suriye'de son durumu ve yaşanan gelişmeleri sizler için hazırladık. 4 Nisan'da Esed rejiminin İdlib’in Han Şeyhun beldesinde gerçekleştirdiği kimyasal silah saldırısının ardından ABD, Suriye rejimine ait Şayrat Hava Üssünü 59 Tomahawk füzesiyle vurduklarını açıkladı. Gelen son dakika haberlerinin ardından ABD Başkanı Donald Trump’tan ve Rusya’dan açıklamalar geldi. Birçok ülke ABD'nin füzeli müdahalesini desteklerken bazı ülkeler de karşı olduklarını belirten açıklamalarda bulundu.
SURİYE'DE SON DURUM NE? NELER OLDU?
Son dakika haberleri: Suriye’deki son durumu ve son gelişmeleri haberimizden öğrenebilirsiniz. Esed rejiminin insanlık dışı kimyasal silah kullanımının ardından ABD, bugün Suriye’yi vurdu. ABD Başkanı Donald Trump ise yaptığı son dakika açıklamasında “Suriye’deki füze operasyonu ABD’nin güvenliği için elzemdi” ifadelerini kullandı. Operasyonun ardından ise gözler Rusya’ya çevrildi. Rusya’dan gelen açıklamalara göre Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya çağırıyor. İşte son dakika haberleri ve Suriye’deki son durum.
ABD SURİYE'Yİ VURDU
Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ile görüşmek üzere Florida'da bulunan Trump, akşam saatlerinde Esed rejimine ait askeri bir üssü hedef alan füze saldırısına ilişkin basın mensuplarına bir değerlendirme yaptı.
Açıklamasında Suriye'nin İdlib kentinin Han Şeyhun beldesindeki sivilleri hedef alan kimyasal saldırıyı hatırlatan Trump, "Suriyeli diktatör Beşşar Esed, salı günü korkunç kimyasal saldırıyı gerçekleştirdi. Bu barbar saldırıyla birçok insan ve hatta güzel bebekler yavaş, vahşice ve insafsızca öldürüldü. Esed yardıma muhtaç erkek, kadın ve çocukların canını aldı. Suriye rejiminin kimyasal silah kullandığına hiç şüphe yok." dedi.
ABD'NİN GÜVENLİĞİ İÇİN ELZEM
Trump, sözlerine şöyle devam etti: "Bu gece kimyasal saldırının yapıldığı askeri üssü hedef alan bir saldırı emrini verdim. Suriye'deki füze operasyonu ABD'nin güvenliği için elzemdi. Daha önceki girişimler başarısız olduğu için mülteci krizi devam ediyor ve bölgedeki istikrarsızlık ABD'yi ve müttefiklerini tehdit ediyor. Bu akşam tüm medeni ülkeleri, Suriye'deki katliamı ve her türlü terörizmi durdurmak için ABD'ye katılmaya davet ediyorum."
ABD Savunma Bakanlığı (Pentagon), Trump'ın konuşmasından kısa bir süre önce Suriye rejimine ait bir hava üssüne 50’den fazla Tomahawk füzesi fırlattıklarını açıklamıştı.
Pentagon’da gazetecilere açıklama yapan askeri bir yetkili, “Suriye rejimine ait bir hava üssüne ait 50’den fazla Tomahawk füzesi fırlattık.” ifadesini kullanmıştı. Füze saldırısının Akdeniz'de konuşlandırılan bir ABD askeri gemisinden yapıldığı kaydedilmişti. Yetkili, saldırının ABD doğu yakası saatiyle saat 8.45’te gerçekleştirildiğini belirtmişti.
RUSYA'YI BİLGİLENDİRDİK
Saldırıyı, "Esed'in dehşet verici saldırısına orantılı" olarak tanımlayan Davis, saldırı öncesinde gün içerisinde Rusya’yı bilgilendirdiklerini ve Rus askerlerinin o üste bulunduğunu bildiklerini söyledi.
Rusların saldırıdan etkilenmemesi için tüm tedbirleri aldıklarını ifade eden Davis, hava üssünün binasını değil sadece üssünü işleyemez hale getirecek unsurları vurduklarını ifade etti.
3 YILDA 162 KİMYASAL SALDIRI
Son 10 günde sivillere 4 kez kimyasal bombalarla saldıran Esed rejimi, 25 Mart’ta Hama’nın Latamne beldesinde 2 sivili öldürüp 30’unu yaralamış, İdlib’in El Habit beldesinde ise önceki gün klor gazıyla 20 kişiyi zehirlemişti. Esed’in Suriye’de kimyasal silahlarla en büyük katliamlarından biri 2013 yılında gerçekleşmiş, Şam’ın Doğu Guta semtine sarin gazı içerikli roketler yağdıran rejim, 1400’ü aşkın masumu öldürmüş, 10 binini yaralamıştı. Son katliam, Esed’in ülkedeki 162. kimyasal saldırısı olarak kayıtlara geçti. İşte onlardan bazıları:
21 Ağustos 2013 - Doğu Guta - 1400 ölü, 10 bin yaralı
6 Eylül 2016 - Halep (Sukkeri) - 100 yaralı
24 Kasım 2016 - Halep (Cezmetli) - 13 yaralı
9 Aralık 2016 - Doğu Halep - 46 ölü, 230 yaralı
12 Aralık 2016 - Hama (Akirbat) - 85 ölü
9 Şubat 2017 - Şam (Doğu Guta) - 2 ölü, 30 yaralı
'IRAK İLE LİBYA'YA BAKIN'
ABD'nin Suriye hava üssünü vurmasının ardından tüm dünyada gözler Rusya'ya çevrildi. Rusya'dan ilk açıklamalar geliyor. Rusya, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni acilen toplantıya çağırıyor. Rusya'nın sahada yanıt vermek yerine diplomatik olarak operasyonun meşruiyetini tartışmaya açmaya hazırlandığı yorumu yapılıyor.
Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Vladimir Safronkov, BM Güvenlik Konseyi'nde İdlib kentinde düzenlen kimyasal saldırının görüşüldüğü kapalı oturumun ardından gazetecilere açıklamalarda bulundu.
Vladimir Safronkov, askeri müdahalenin "olumsuz sonuçlarından bu şüpheli ve trajik girişimi başlatanların sorumlu olacağı" uyarısında bulundu.
Olumsuz sonuçların ne olacağının sorulması üzerine Safronkov, "Irak'a Libya'ya bakın." cevabını verdi.
İDLİB'DE NELER OLDU? REJİMDEN KİMYASAL SALDIRI
Suriye’de insanlık suçlarının sonu gelmiyor. Rejime bağlı savaş uçaklarının İdlib’de kimyasal silahlarla saldırı düzenlediği bildirildi. Aralarında çocukların da bulunduğu onlarca sivil hayatını kaybetti. Saldırı, 2013’te Doğu Guta’da sarin gazıyla düzenlenen katliamı hatırlattı.
Suriye’de bir insanlık dramı daha yaşandı. Esad rejimine bağlı savaş uçakları, muhalif grupların kontrolündeki Han Şeyhun ilçesine kimyasal silahlarla hava saldırısı düzenledi. Önceki gece yapılan saldırıda Londra merkezli Suriye İnsan Hakları Gözlemevi 11’i çocuk 58 kişinin öldüğünü açıkladı. Muhaliflere bağlı İdlib Sağlık Müdürlüğü ise yüz kişinin öldüğünü, 400’den fazla da yaralı olduğunu kaydetti. Bölgedeki sağlık çalışanları, ölü ve yaralılarda ortaya çıkan belirtilerin sinir gazı kullanımına işaret ettiğini belirtti. Yaralıların bazılarında bayılma, nefes alma zorlukları, ağsından köpük çıkma gibi belirtilerin görüldüğü kaydedildi. Esad rejiminin sık sık klor gazlı saldırı düzenlediği, ancak bu saldırıdaki ölü sayısı ve kurbanlarda görülen belirtilerin, çok daha etkili bir kimyasal gaz olan sarin kullanımına işaret ettiği belirtildi.
MOSKOVA REDDETTİ
Esad rejimi, kimyasal saldırının ardından yaralananların tedavi gördüğü hastaneyi de vurdu. İkinci saldırıda bir hastane ve sivil savunma örgütünün kullandığı bir binanın hedef alındığı açıklandı. Muhaliflerin talebi üzerine saldırıda yaralananları hastanelere ulaştırmak üzere Hatay’dan 30 tam donanımlı ambulans Han Şeyhun’a gitmek üzere yola çıktı. İdlib’deki yaralıların bir kısmı Türkiye’ye getirildi. Bu yaralıların arasındaki bir çocuğun kurtarılamayarak hayatını kaybettiği bildirildi. Öte yandan konuya ilişkin bir açıklama yayımlayan Rusya Savunma Bakanlığı, saldırıyı kendilerinin düzenlemediğini belirtti. Şam rejimi de sorumluluk kabıl etmedi. Rejim ayrıca dün İdlib’de bir hava saldırısı düzenleyerek 21 sivli katletti.
ABD'NİN MÜDAHALESİNE DESTEK VERENLER
Türkiye
Türkiye'den ilk tepki, Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş'dan geldi. Ardından Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, açıklamalar yaptı.
Ankara, Esad'ın hava üssünün füzelerle vurulmasından memnun. Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın, Türkiye'nin daha önce birçok kez gündeme getirdiği uçuşa yasak bölge uygulamasına vurgu yaptı.
İngiltere
İngiltere de füze saldırısını tüm gücüyle desteklediğini ilan etti. İngiliz hükümet sözcüsü, "Birleşik Krallık hükümeti ABD'nin adımlarını tümüyle destekliyor. Suriye'deki rejimi caydırmak için atılan bu adımın rejimin yaptığı kimyasal silah saldırısına uygun bir karşılık olduğuna inanıyoruz" dedi.
Fransa
Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Marc Ayrault, saldırı öncesi Washington tarafından bilgilendirildiklerini söyledi.
İsrail
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, yazılı açıklamayla operasyona tam destek verdi: "Başkan Trump, güçlü ve net bir mesaj gönderdi. İsrail, Başkan Trump'ın bu kararına tam destek vermekte ve Esad rejiminin korkunç eylemlerine karşı verilen bu kararlılık mesajının sadece Şam'da değil, aynı zamanda Tahran'da, Pyongyang'da ve diğer yerlerde de yankılanmasını ümit etmektedir."
Avustralya
Avustralya adına açıklamayı Başbakan Malcolm Turnbull yaptı. Televizyonlardan canlı yayınlanan açıklamada Turnbull, Washington'ın hamlesine tam destek verdi.
AB
Avrupa Birliği'nden ABD ile dayanışma açıklaması geldi. Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı Donald Tusk, "ABD saldırısı, barbarca kimyasal saldırıya karşı bir kararlılığa ihtiyaç olduğunu gösteriyor. AB, Suriye'deki vahşeti bitirmek için ABD ile çalışacak" dedi.
Hollanda
Hollanda'dan da destek mesajı geldi. Hollanda Dışişleri Bakanı Bert Koenders, "ABD’nin eylemini anlayışla karşılıyorum. Bu, Suriye rejimine karşı açık ve net bir uyarıdır. Kimyasal silah kullanıp bundan kaçış olmayacağını Esad'ın kendisi de bilmeli" dedi.
Polonya
Avrupa'dan operasyona destek veren bir başka ülke Polonya oldu. Polonya hükümet sözcüsü Rafal Bochenek, ABD'nin dünya barışının garantörü olduğunu söyledi. Bochenek, "Esad sivillere karşı kimyasal silah kullanarak bir sınırı aştı. ABD’nin bu adımının istikrar getireceğini umuyoruz" dedi.
Suudi arabistan
ABD'nin Orta Doğu'daki en önemli müttefiklerinden Suudi Arabistan da operasyona tam destek verdiğini duyurdu.
Japonya
Japonya Başbakanı Şinzo Abe, ABD'nin stratejisini anladıklarını ve desteklediklerini söyledi. Abe'ye göre, operasyonun Suriye'deki durumun daha da kötüye gitmesini engellemeye yönelik.
Katar
ABD'nin bir başka müttefiki Katar da füze saldırısının arkasında olduğunu açıkladı.
KARŞI ÇIKANLAR
İran
Şam rejimini iç savaşın başından bu yana destekleyen İran, bugünkü ABD saldırısına en sert tepki gösteren ülke oldu.
İran Dışişleri Bakanlığı, internet sitesinden yaptığı açıklamada, "ABD'nin Suriye'deki kimyasal saldırıyı gerekçe göstererek Şayrat Hava Üssü'ne saldırmasını şiddetle kınıyoruz" ifadesine yer verdi.
İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Alaaddin Burucerdi ise, operasyon karşısında Rusya ve İran'ın sessiz kalmayacağını söyledi. Fırlatılan füzelerin akılsızca olduğunu belirten Burucerdi, "Rusya ve İran, Suriye'ye yönelik saldırılar karşısında sessiz kalmayacaktır" dedi.
Rusya
Moskova yönetimi, saldırıdan dakikalar sonra Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'ni (BMGK) acil toplantıya çağırdı.
Kremlin ise, saldırının uluslararası hukuku ihlal ettiğini savunarak ABD-Rusya ilişkilerinin ciddi zarar gördüğünü duyurdu.
ENDİŞELİLER
Endonezya ise, füze saldırısından endişe duyuyor.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Arrmanatha Nasir, "İdlib’de meydana gelen kimyasal saldırıyı gerekçe göstererek ABD'nin Suriye'deki Şayrat Hava Üssü'ne saldırmasını endişeyle karşılıyoruz. ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin onayı olmadan böyle bir füze saldırısı düzenlemesi tek taraflı askeri bir hamledir" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin Suriye rejimine ait hava üssünü vurmasına ilişkin değerlendirmede bulunarak, "Suriye’de güvenli bölgeler ve uçuşa yasak bölgeler olsaydı muhtemelen bu kimyasal saldırı ve diğer zulümler olmayacaktı. Bu aşamada ABD ve müttefiklerimizle, uluslararası koalisyonla ve Körfez ülkeleriyle görüşme halindeyiz" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin Suriye rejimine ait hava üssünü vurmasına ilişkin değerlendirmede bulunarak, ABD Başkanı Trump’ın Esed rejimine misilleme yaparak bundan sonra kimyasal saldırıların cezasız kalmayacağını ortaya koyduğunu belirtti. Kalın, "Suriye’de güvenli bölgeler ve uçuşa yasak bölgeler olsaydı muhtemelen bu kimyasal saldırı ve diğer zulümler olmayacaktı. Bu aşamada ABD ve müttefiklerimizle, uluslararası koalisyonla ve Körfez ülkeleriyle görüşme halindeyiz" dedi.
'KIRMIZI ÇİZGİ'NİN AŞILMASINA İZİN VERİLMİŞTİ
Cumhurbaşkanlığı" Sözcüsü Büyükelçi İbrahim Kalın, CNN International televizyonunda Cristiane Amanpour’a konuk olarak, Suriye’de yaşanan gelişmeleri değerlendirdi. Amanpour’un ’ABD’nin Suriye rejimine ait hava üssünü vurması’ ve ’Esad rejiminin gelecekte kimyasal silah kullanmaktan vazgeçip vazgeçmeyeceğine’ ilişkin sorusuna Kalın, "Ümidimiz bu yönde. Zaten dün gece Humus bölgesindeki Saryat Hava Üssü’ne yapılan hava saldırısını bu sebeple destekledik. Suriye rejimi Guta’da benzer bir saldırı gerçekleştirdiğinde ABD yönetimi o dönemde Başkan Obama’nın ifadesiyle ’kırmızı çizginin’ aşılmasına izin vermişti. Tabii o dönemden sonra Esed rejimi bu savaş suçlarını hem kimyasal hem de konvansiyonel silahlarla işlemeye devam etti. Bu nedenle Başkan Trump, dün gece Esed rejimine misilleme yaparak bundan sonra kimyasal saldırıların cezasız kalmayacağını ortaya koymuş oldu. Ancak tabii savaşın sona erdirilmesi ve Esed rejiminin başka suçlar işlemesini engellemek için atılması gereken başka adımlar var" cevabını verdi.
GÜVENLİ BÖLGE OLSAYDI SALDIRI OLMAZDI
Şu anda Cenevre ve Astana olmak üzere iki sürecin devam ettiğini hatırlatan Kalın, "Bu süreçlerin ortak hedefi siyasi çözüm sürecini başlatmak ve sonuca ulaştırmak. Genel anlayış, Esed’in bu siyasi çözüm sürecinin sonunda görevde kalmayacağı. Bunun tam olarak nasıl yapılacağının belirlenmesi için zaman ve birçok pazarlık yapılması gerekecek. Ama Trump yönetimi, rejimin savaş suçlarına karşı net bir tavır alarak siyasi geçişin anlamlı olabilmesi için Esed rejiminin meşru güç olma iddiasından vazgeçmesi gerektiğini gösterdi. İkinci nokta ise Cumhurbaşkanımızın daha önce gündeme getirdiği Suriye’de güvenli bölgeler ve uçuşa yasak bölgeler kurulması konusu. Biz bu adımın atılması gerektiğini uzun süredir söylüyoruz. Bize bazı güvenlik sorunları ve lojistik meseleler dışında bunun neden yapılamayacağı hakkında somut, makul bir gerekçe sunulmadı. Suriye’de güvenli bölgeler ve uçuşa yasak bölgeler olsaydı muhtemelen bu kimyasal saldırı ve diğer zulümler olmayacaktı. Bu aşamada ABD ve müttefiklerimizle, uluslararası koalisyonla ve Körfez ülkeleriyle görüşme halindeyiz" açıklamasında bulundu.
ESED ASTANE SÜRECİNE ZARAR VERİYOR
Kalın, konuşmasında şunları kaydetti: "Aynı zamanda Ruslarla konuşuyoruz. Çünkü onlarla birlikte Astana sürecini başlattık ve Esed rejiminin saldırıları hem Türkiye hem de Rusya’nın desteklediği Astana sürecine zarar veriyor. Bu nedenle uluslararası koalisyon, Rusya ve İran dahil Esed rejimi üzerinde etkisi olan tüm taraflara Astana Süreci’ne zarar verilmemesi çağrısında bulunuyoruz. Önümüzdeki günlerde Ruslarla ve diğerleriyle konuşmaya devam edeceğiz. Sürecin ilerlemesi ve bu tür saldırıların tekrar yaşanmaması için atılabilecek adımları konuşacağız."
BAŞARISIZ OLMA LÜKSÜMÜZ YOK
Amanpour’un, "Esed rejiminin üzerinde bir baskı oluşmasının mevcut sürecin gidişatını değiştireceğini düşünüyor musunuz?" sorusunu ise Kalın, "Öyle olmasını umuyoruz. Bu nedenle dün gece yapılan misilleme ciddiye almamız gereken bir gelişme. ABD’nin Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nde benimsediği pozisyonu ve yapılan açıklamaları da takip ettim. Siyasi sürecin ilerleyebilmesi için Esed rejimi üzerinde ciddi bir baskı kurma konusunda hazır olmalarını cesaret verici buluyorum. Haklısınız, geçmişte birçok inisiyatif alındı ve maalesef bunlar başarısız oldu. Bu yaşananlardan alınması gereken ders tekrar başarısız olma lüksümüzün olmadığıdır" şeklinde cevapladı.
Suriye'de son durum ne? ABD'nin, İdlib'deki kimyasal saldırının ardından Suriye rejiminin hava üssüne füzeli müdahalesi geniş yankı uyandırdı. İplerin gerildiği Ortadoğu'da neler oluyor? Suriye'de son durum ne? ABD'nin hava üssüne saldırısı ne anlama geliyor? Ayrıntılar ve son gelişmeler haberimizde.