Türkiye, Fırat Kalkanı Harekatı ile Suriye’de etkinliğini artırırken, El Bab’dan sonra Münbiç ve Rakka için de koalisyonun nabzını tutuyor. Rakka’nın IŞİD’den temizlenmesi için yapılacak kara harekâtı, Trump yönetiminin iş başı yapmasıyla Suriye sorunun ana gündem maddesi haline geldi. Münbiç üzerinden Rakka’ya yapılacak operasyon için PYD’ye verilen desteğin kesilme şartını masaya koyan Ankara’nın hamlesi, Kürt kartını elinde tutma ısrarını sürdüren Moskova, Tahran ve Şam yönetimi için de test olacak. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD Başkanı Trump’la yaptığı görüşmede ilk olarak PYD’ye verilen desteğin kesilmesi ve Rakka operasyonunda birlikte hareket edilmesi net şekilde ortaya kondu. Bu görüşmeden hemen sonra CIA Başkanı Mike Pompeo Türkiye’ye geldi. Erdoğan ve Yıldırım’la yaptığı görüşmelerde ana gündem maddesi yine Rakka’ydı. Bu ziyareti ABD Genelkurmay Başkanı Dunford’un mevkidaşı Hulusi Akar ile İncirlik’teki görüşmesi izledi. Bölgede IŞİD’le kara gücüyle çoğu zaman göğüs göğüse mücadele eden tek ordunun TSK olduğu vurgulandı. Rakka operasyonunda ABD’den kara gücü olarak PYD dışında seçeneği olmadığı tezini değiştirmesi istendi.
Başbakan Yıldırım ise Almanya’da Trump’ın yardımcısı Mike Pence ile bir araya geldi. Yıldırım, Suriye’deki istikrarsızlığa kalıcı çözüm bulunması ve bölgenin her türlü terörden arındırılması konusunda iki köklü müttefik olan ABD ve Türkiye’nin tam uyum içinde çalışması gerektiğini muhatabına iletti. Pence ise yeni ABD yönetiminin de Türkiye ile ilişkilerde yeni bir başlangıç yapmayı arzu ettiğini, terörle mücadeleden bölgesel işbirliğine her konuda Türkiye ile yoğun olan diyaloğun daha da geliştirilerek sürdürülmesine hazır olduklarının altını çizdi. Yıldırım, görüşmeden sonra net bir şekilde PYD şartını kasderek “Prensipte anlaşırsak, Rakka’da doğrudan operasyona girmeyeceğiz. Türkiye taktik destek verecek. ÖSO ve diğer milisler önde, biz arkada olacağız” dedi.
MOSKOVA’DAN AFRİN TALEBİ
ABD ile Türkiye arasındaki görüşmeler en üst seviyede sürerken, Suriye’de Ankara ile işbirliği yapan Rusya, süreci ‘mesafeli’ ve ‘yorumsuz’ izlemeye aldı. PYD’nin kanton ilan ettiği Afrin ve Kobani de İran’la birlikte IŞİD ve Suriye rejimine karşı açık destek vererek terör örgütünün tutunmasını sağlayan, Rusya, Suriye anayasası taslak metninde ‘özerklik’ kapısını açtı. Kobani kantonunun Eşbaşkanı Enver Müslim anayasa taslağına siyasi hakların da eklenmesi gerektiğini belirtti ve Rusya yönetimine “Uluslararası Suriye görüşmelerine katılmamızı sağlayın” çağrısı da yapıldı. Bu son açıklama, Türkiye, ABD ile Rakka için PYD pazarlığı sürdürürken, Moskova’dan destek buldu. Ayrıca diplomatik kaynaklara göre Rusya, El Bab’da destek verdiği Ankara’ya Afrin’e müdahale etmemesi konusunda uyarılarda bulundu. Esad rejimi ise Rusya ve İran’ın destek verdiği PYD’yle ilgili sessizliğini korurken, terör örgütüne Türkiye ve ÖSO’ya karşı destek veriyor. İran ise stratajik açıdan Kobani ve Afrin kantonlarının bu haliyle devam etmesini istiyor.
Türkiye’nin Suriye’deki iki büyük müttefiki ABD ve Rusya’nın kürt kartını koz olarak kullanmaya devam ettiği bu tabloda, Rakka operasyonu için terör örgütüne verilen desteğin kesilmesi, dengeleri değiştirerek bir hamle olarak yorumlanıyor. IŞİD’le mücadele bahenesiyle ABD tarafından partner olarak görülen PYD’nin, Ankara’nın kırmızı çizgi ilan ettiği Fırat’ın doğusuna çekilmesinin ardından yapılacak Rakka operasyonu Rusya, İran ve Esad rejimini de Suriye satrancında yeni strateji belirlemeye itecek bir adım olarak görülüyor.