ABD ve Rusya’nın Suriye’nin güneybatısında İsrail sınırında ateşkes ve çatışmasızlık bölgesi konusunda anlaşması, 5 Mayıs’ta 3 garantör ülke; Türkiye, İran ve Rusya ileSuriye muhalefeti ve Suriye rejimi arasında imzalanan “Suriye’de çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulması ile ilgili memorandum”un ilk adımı olarak değerlendirildi.
Gazete Habertürk'ten Bahar Bakır'ın haberine göre Sırada, Kuzey Suriye var. 5 Mayıs memorandumu; İdlib, Kuzey Humus, Doğu Guta, Dera ve El Kuneytra’da çatışmasızlık bölgeleri oluşturulmasını hedefliyor. İlk aşamada kasıma kadar geçerli olacak çatışmasızlık bölgeleri için garantör ülkeler anlaşırsa, üçüncü ülkeler de bu anlaşmada yer alabilecek. Hafta başındaki 5’inci Astana toplantısında, taraflar uzlaşmış ve Suriye’nin güneybatısında ABD ve Ürdün’ün çatışmasızlık bölgelerinin güvenliğinden sorumlu olmasına karar vermişti. Bu gelişmeden kısa süre sonra ABD Başkanı Donald Trump ile Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Hamburg’da bir araya geldi. İki liderin teyitleşmesi sonrasında El Kuneytra ve Dera’da dün ateşkes devreye girdi. Bu, çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulmasında ilk adım olacak. Bu iki kentte çatışmasızlığı ve insani yardım geçişini ABD ve Ürdün koordineli bir şekilde yürütecek, Rusya da bu ikiliyle birlikte sahada yer alacak.
NİZAMİ ORDU OLMAYACAK
Çatışmasızlık bölgelerinde nizami ordular bulunmayacak. Güvenliği, savunma amaçlı, ağır olmayan silahlar taşıyan askeri polis sağlayacak. Suriye’nin kuzeyinde çatışmasızlık bölgelerinin kurulmasına yönelik çalışmalar devam ediyor. Hafta başında yapılan Astana toplantısında, bazı çekinceleri olduğu için Ankara, taraflardan 1 ay süre istemişti. Garantörler, 1-2 Ağustos’ta Türkiye’nin çekincelerini ve Kuzey Suriye’de çatışmasızlık bölgelerinin oluşturulmasını görüşmek üzere İran’da bir araya gelecek.
'2017 SONU HEDEFİNE YAKLAŞILIYOR'
Emekli Büyükelçi Uluç Özülker, ABD ve Rusya’nın Suriye’nin güneybatısı için vardıkları anlaşmayı değerlendirdi: “Suriye’nin kuzeyinde Rusya ve Türkiye anlaşmıştı. Şimdi de güneyde bir anlaşma oldu. Önemli bir adım. Ürdün zaten Suriye krizinin başından beri koalisyona destek vermişti. Sınırına yakın bu şehirlerde kontrolü ABD ile elde etmesi anlamlı. Bu uzlaşı ile bölgenin havadan ateşkesinin de sağlanmasının ardından, çatışmasızlık bölgelerinin ilk evresi devreye girecek. Bundan sonra bu uygulamayı tüm Suriye’ye yayma operasyonu gerçekleşecek. 2017 sonuna kadar Suriye krizinin çözümü ve DEAŞ’ın defedilmesi projesinde önemli bir adım.”