BM Güvenlik Konseyini Suriye'deki son gelişmelere ilişkin bilgilendiren de Mistura, Suriye'de Astana garantörlerinin oluşturdukları çatışmasızlık bölgelerini de içeren yerlerde askeri gerginliğin ''tehlikeli ve endişe verici'' bir şekilde arttığına dikkati çekti.
İdlib ve Hama'nın kontrolü için çatışmaların hız kazandığını, kuzeybatı ve kuşatma altındaki Doğu Guta'da hava saldırılarının sürdüğünü belirten de Mistura, ''Şubatın ilk haftasında binden fazla kişi hayatını kaybetti ve hava saldırılarında hastaneler, okullar ile pazar yerleri hedef alındı.'' dedi.
Doğu Guta, İdlib ve Afrin'de klorin gazı kullanıldığı iddia edildiğini ancak endişe verici bu iddiaları doğrulayamadıklarını ifade eden de Mistura, el-Nusra'nın aktif olduğu ve halihazırda ülke içinde yerinden edilmiş 1,2 milyon kişinin bulunduğu İdlib'de 320 bin kişinin tekrar yerlerinden edildiğini söyledi. De Mistura, Suriye'deki krizin sınırların ötesine geçtiğini vurguladı.
Afrin'deki gelişmelere dikkati çeken de Mistura, İdlib'de (rejim güçlerinin TSK’yı tacizi üzerine) Türk ve Suriye hükümeti güçleri arasında karşılıklı ateş açıldığını, ABD öncülüğündeki koalisyon ve rejim yanlısı güçler arasında çatışma çıktığını, İran'a ait bir insansız hava aracının İsrail hava sahasına girdiğini ve İsrail'in Suriye'de hava saldırıları düzenlediğini anlattı.
Suriye'de bütün taraflara gerilimin ve şiddetin azaltılması çağrısı yapan de Mistura, krize son vermek için BM Güvenlik Konseyinin desteğine hiç olmadığı kadar ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Suriye'de giderek kötüleşen insani duruma da dikkati çeken ve ülkeye son iki buçuk aydır insani yardım ulaştırılamadığını kaydeden de Mistura, ''Suriye'de bugün gördüklerimiz sadece çatışmasızlık bölgeleri anlaşmaları ve bölgesel istikrarı olumsuz etkilemekle kalmıyor aynı zamanda siyasi çözüm çabalarını da baltalıyor.'' dedi.
BM/AA