uriye’deki insanlık dramına son verme müzakerelerinden katılım anlamında en kapsamlı olan Astana görüşmeleri tamamlandı. İki gün süren zirveden sahadaki ateşkes ihlallerinin Türkiye-Rusya-İran tarafından gözleneceği üçlü bir mekanizma kurulması çıktı. İlk gün rejim temsilcileri ve muhaliflerin karşılık açıklamalarıyla gerilen toplantı, açılış konuşmasının ardından ‘odalararası diplomasi’ye döndü. Muhalifler, Esad’ın temsilcileriyle yüz yüze görüşmek istemediklerini söyledi. Bunun üzerine taraflar taleplerini ayrı ayrı odalarda garantörlere sundu. Muhalifler BM ve Türkiye’yle, rejim ise Rusya, İran ve BM yetkilileriyle bir araya geldi. Dün toplantıyı takip eden kaynaklar, garantör ülkerin ateşkesin sürdürülebilmesi için uzlaşmaya varıldığını gösteren bir ortak bildiri hazırlandığını duyurdu.
Muhalifler adına adına açıklama yapan Usame Ebu Zeyd “Rusya’dan ateşkes konusunda adım atacaklarına dair taahhüt aldık. Biz yalnızca sözleri değil, uygulamaları bekliyoruz” dedi. Sonuç bildirgesinin henüz (Sabah saatleri) kendilerine iletilmediğini ifade eden Zeyd “Şu ana kadar sonuç bildirisinin taslağı üzerine tartışmalar oldu. Biz taslağı görmedik” değerlendirmesinde bulundu. Muhaliflerin sözcülerinden Yahya el Aridi ise bildiriyi imzalamayacaklarını söyledi. Aridi “Biz bir imza atmayacağız. Garantör ülkeler olan Rusya ve Türkiye ve muhtemelen İran bir bildiri çıkaracak” ifadelerini kullandı. Önceki gün üçlü gözlem mekanizmasının kurulması gerektiğini belirten BM’nin Suriye Özel Temsilcisi Staffan de Mistura da tarafların sonuç bildirisi üzerinde uzlaşıya varmaya yakın olduğunu belirtti. Bildiri için “Bu, bir kağıt parçası değil, şiddetin sona ermesi ve hayatları kurtarmakla ilgili bir mesele” diyen de Mistura “Şiddetin gerçekten durmasının garantisi olacak bir bildiri üzerinde çalışıyoruz. Sonuç bildirisinden uzakta değiliz” dedi. Ardından Astana zirvesinin sonuç bildirgesi açıklandı. Daha önce Türkiye ve Rusya’nın Suriye’deki ateşkes ihlallerini takip ettiği mekanizmaya İran da katıldı. Kazakistan Dışişleri Bakanı Kayrat Abdrahmanov’un okuduğu bildiri şöyle:
* İran İslam Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin heyetleri, Dışişleri Bakanlarının Moskova’da 20 Aralık 2016 tarihinde yaptıkları Ortak Açıklamaya ve 2336 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak; BM Güvenlik Konseyi’nce teyit edildiği şekilde, çok etnili, çok dinli, mezhepsel olmayan, demokratik bir devlet olarak Suriye Arap Cumhuriyeti’nin egemenliğine, bağımsızlığına, birliğine ve toprak bütünlüğüne taahhütlerini yinelediklerini,
* Suriye ihtilafına askeri bir çözüm olmayacağına ve ihtilafın sadece 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının tamamının uygulanması temelindeki bir siyasi süreçle çözülebileceğine dair inançlarını belirttiklerini,
* Somut adımlar atmak ve taraflar üzerindeki nüfuzlarını kullanmak suretiyle 29 Aralık 2016’da imzalanan düzenlemeleri müteakip tesis edilen ve 2336 (2016) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararıyla desteklenen ateşkes rejimini güçlendirmeye, ihlallerin asgariye indirilmesine katkıda bulunmaya, şiddeti azaltmaya, güven artırmaya, 2165 (2014) sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak insani erişiminin hızlı ve sorunsuz şekilde önünün açılmasını ve Suriye’de sivillerin korunması ve serbest dolaşımını sağlamaya çalışacaklarını,
* Ateşkesin izlenmesi ve ateşkese tam riayetin temin edilmesi, tahriklerin önlenmesi ve ateşkesin tüm modalitelerinin belirlenmesi amacıyla üçlü bir mekanizma tesis etmeyi kararlaştırdıklarını,
* IŞİD/DEAŞ ve El Nusra’yla ortak mücadele etmek ve askeri muhalif grupları bunlardan ayırmak konusunda kararlılıklarını yinelediklerini,
* Müzakere sürecinin 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararına uygun olarak yeniden başlatılması için çabaların artırılmasına acil ihtiyaç bulunduğuna olan inançlarını bildirdiklerini,
* Astana’da yapılan Suriye konusundaki Uluslararası Toplantının, hükümet ile muhalefet arasında, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararı uyarınca doğrudan diyalog için etkili bir platform teşkil ettiğini vurguladıklarını,
* Hükümet ile muhalefet arasında BM’nin gözetiminde 8 Şubat 2017 tarihi itibariyle Cenevre’de başlatılması öngörülen müteakip turuna silahlı muhalif grupların katılma arzusunu desteklediklerini,
* Uluslararası toplumun tüm mensuplarına, 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararında mutabık kalınan tüm adımların derhal atılmasını teminen siyasi süreci destekleme çağrısında bulunduklarını,
* 2254 sayılı BM Güvenlik Konseyi kararının uygulanması yolundaki küresel çabalara katkıda bulunmak amacıyla, Suriyelilerin öncülüğünde, Suriyelilerin sahipliğinde ve BM’nin kolaylaştırıcılığındaki siyasi sürecin belirli hususlarına ilişkin olarak Astana platformunda aktif işbirliği yapmayı kararlaştırdıklarını bildirirler.
LAVROV’DAN ÇAVUŞOĞLU’NA TELEFON: ÇALIŞMAYA DEVAM
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov telefonda görüştü, Astana’daki gelişmeler ele alındı. Lavrov’un talebiyle gerçekleşen görüşmede, ateşkesi pekiştirmek için için tarafların doğrudan temas kurmasının önemine vurgu yapıldı. Rusya Dışişleri Bakanlığı’nın görüşmeye ilişkin açıklamasında şu ifadeler yer alıyor: “Bakanlar, bu temasların Suriye’yi barışa kavuşturma yönünde tek yöntem olduğunu açıkladı. Cenevre’deki Suriye görüşmelerine hazırlamak ve Astana görüşmesini başarılı bir şekilde sona erdirmek için görüşmelerin katılımcıları ile çalışmaya devam edilecek.
RUSYA’DAN ESAD’A ATEŞKES UYARISI
Rusya, Esad rejimine ateşkese uymaları gerektiğini iletti. Rusya’nın Suriye’deki ateşkes gözlem merkezinde görevli üst düzeyli bir yetkili, Rus Ria-Novosti ajansına yaptığı açıklamada, rejim güçlerinin periyodik ateşkes ihlallerinden endişe duyduklarını söyledi. İsmi açıklanmayan yetkili, rejim güçlerine bazı komutanlarının ateşkes anlaşmasına uyması gerektiğinin ‘sert bir şekilde’ iletildiğini aktardı. Suriye’de Türkiye ve Rusya’nın garantörlüğünde 30 Aralık’ta sağlanan ateşkeste günde ortalama 6 ihlal tespit edildiği belirtildi.
YPG: ALINAN KARARLARA UYMAYACAĞIZ
Terör örgütü PKK’nın Suriye’deki uzantısı PYD/YPG Astana’da kabul edilecek kararlara uymayacağını açıkladı. “Astana’daki konferansın sonucu olacak hiçbir karara uymayacağız” şeklinde açıklama yapan YPG, Astana zirvesine katılan tarafların Suriye krizinin bir parçası olduklarını öne sürerek, toplantıda alınacak kararlara Suriye halkının ihtiyacı olmadığını iddia etti. YPG, ülkedeki krizin çözümü için tüm halk mezheplerin katılımıyla bir toplantı yapılması gerektiğini savundu.
REJİM: NİHAYET BİR BELGEMİZ OLDU
Şam rejiminin temsilcisi Beşşar El Caferi, görüşmelerin başarılı olduğunu ve mutabakatın sağlandığını söyledi. Barış görüşmeleri sonucunda Türkiye, Rusya ve İran’ın yayınladığı ortak bildiriyi değerlendiren Caferi “Nihayet herkesin üzerinde uzlaştığı, mutabakata dayalı bir belgemiz oldu” açıklamasında bulundu.
MUHALİFLER ÇIKAN SONUÇTAN MEMNUN DEĞİL
Muhalefet heyetinin başkanı ve İslam Ordusu grubunun liderlerinden Muhammed Alluş, “Tüm tarafları ateşkese uymaya çağırıyoruz” dedi. Yabancı grupların ülkeden çıkarılmasını isteyen Alluş, garantör ülkeleri ve BM’yi ateşkesi ihlal eden tarafa yaptırım uygulamaya çağırdı. Reuters’e göre ise ismi açıklanmayan muhalif bir delege, bildirinin muhalif grupları memnun etmediğini söyledi.
TARAFLAR NE İSTİYOR?
MUHALİFLER
* Rejimin ateşkes ihlalleri durmalı. Yoksa müzakereler ilerlemez.
* Abluka altındaki bölgelere insani yardım ulaşmalı. Siyasi tutuklular serbest kalmalı.
* Suriye’deki yabancı ülkelerin (Başta İran) milisleri ülkeyi terk etmeli.
REJİM
* Bir yıl sürecek ateşkes.
* Barışı kabul eden silahlı grupları diğerlerinden ayırmak.
* IŞİD ile Nusra Cephesi’ne karşı ortak bir mücadele yürütmek.