Komando ve Özel Kuvvet taburları, bu taburlara bağlı askeri personelle birlikte, mobilize füze rampaları, elektronik harp araçları, çok sayıda tank ve obüsle birlikte Fırat Nehri’nin batı yakasına bakan bölgelere yerleştirildi.
Söz konusu askeri gücün önemli bölümü, şu an PKK’nın Suriye’deki askeri kolu YPG’nin ve karar mekanizmalarının tamamı YPG’nin elinde olan Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) denetimindeki Kobani, Tel Abyad ve Rasulayn’ın karşısına konuşlandı.
TSK ve TSK destekli Özgür Suriye Ordusu kontrolünde bulunan Fırat Kalkanı Bölgesi’ne de ek askeri kuvvet gönderildi. Askerler, Türkiye’nin uzun bir süre önce “kırmızı çizgi” olarak ilan ettiği ve SDG’nin çıkmasını istediği Menbiç önlerinde.
ÖSO kaynaklarına göre bölgede 50 bin kişilik muharip güç bulunuyor.
SEVKİYAT NEDEN ŞİMDİ?
ABD Suriye Özel Temsilcisi James Jeffrey bu ayın başlarında Suriye kuzeyinde bir güvenli bölge kurulacağını açıklamıştı.
Güvenli bölgenin ABD öncülüğünde kurulan IŞİD karşıtı askeri koalisyona üye ülkeler tarafından kurulacağı bilgisini veren Jeffrey, bazı ülkelerin güvenli bölgeye “sessiz katılım” sağlayacağını söylemişti.
Jeffrey’in bu açıklamalarının ardından ABD, Fransa, İngiltere ve Danimarka, Suriye’nin kuzeyinde kurulması planlanan güvenli bölge için askeri hazırlıklara başladı.
Independent Türkçe'den Cihat Arpacık'ın haberine göre, Ankara’daki diplomatik kaynaklar, ABD’nin Kuzey Suriye’de 6 kilometre derinliğinde bir güvenli bölge için IŞİD karşıtı askeri koalisyon üyelerini razı etmeye çalıştığını ifade ediyor.
Suriye’den asker çeken ABD, doğan boşluğu bu ülkelerden karşılayarak güvenli bölgeyi kurmaya çalışacak.
TÜRKİYE NE DÜŞÜNÜYOR?
Suriye'nin kuzeyindeki YPG varlığını varoluşsal bir tehdit olarak gören Türkiye ise koalisyon güçlerinin farklı milletlerden askerler ile kuracağı bu güvenli bölgenin YPG’yi koruyacağını düşünüyor.
Fırat’ın batısında YPG’yi istemeyen ve bölgede kurulan statükonun devamı halinde bölgeye bir operasyon gerçekleştireceğini her fırsatta dile getiren Türkiye, işinin bu güvenli bölgenin kurulması halinde daha da zor olacağını düşünüyor.
Bazı kaynaklar ise Çekiç Güç’ü hatırlatıyor.
ÇEKİÇ GÜÇ NEDİR?
1991 yılında dönemin Irak Devlet Başkanı Saddam Hüseyin’in, Irak Kürdistan bölgesinde yaşayan Kürtlere yönelik gerçekleştirdiği saldırıları önlemek amacıyla NATO bünyesinde kurulan Çekiç Güç, uçuş yasağı ilan edilen 36'ncı Paralele yerleşmişti.
Türkiye, ikinci bir ülkenin operasyonuna izin verilmeyen bu bölgedeki Çekiç Güç faaliyetlerinin PKK’nın güç kazanmasına yol açtığını düşünüyor.