İstanbul Aydın Üniversitesinin Boşanmış İnsanlar ve Aile Platformu Sivil İnisiyatifi iş birliğiyle düzenlediği sempozyumda birçok akademisyen, hukukçu ve nafaka sorununun mağdur ettiği vatandaşlar hazır bulunmuş, konu bütün yönleriyle tartışılmıştı. Raporda, sempozyum sürecinde istisnai durumlar haricinde nafakanın süreli olması gerektiği, bu süre belirlenirken de evlilik süresi, tarafların kusur durumu ve yaşları gibi kriterlere bakılması görüşü öne çıkıyor. Bu bağlamda Türk Medeni Kanunu’nun nafaka konusunu düzenleyen 175’inci maddesinin yeniden ele alınması öngörülüyor.
'SÜRELİ NAFAKA İSTEMİNE HENÜZ RASTLAMADIK'
Anayasal olarak aile yapısının korunmasından yana olduklarının altını çizen İstanbul Aydın Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekan Vekili Prof. Dr. Erol Ulusoy, "Türk Medeni Kanunu’nun 185. maddesine göre yoksulluğa düşecek taraf isterse diğer taraftan süresiz nafaka talep edebilir. Şimdiye kadar süreli nafaka talep eden bir boşanma davasına rastlamadık. Boşanma davası bittikten sonra yoksulluk nafakası alan taraf ömür boyu yoksulluk nafakasını alabiliyor. Bu nedenle evlilik süresi ve çocuk sayısına göre süre sınırlaması getirilmesi gerekiyor. Farklı ülkelerde kusur durumuna ve evlilik süresine göre değişen bir üst limit sınırlaması var. Avrupa’da, Hollanda, Fransa ve Avusturya’da üst limit öngörülüyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile birlikte uygulanmaya başlanan 100 günlük icraat programında süresiz nafakanın adil bir hale getirileceği duyuruldu. Bizlerde akademik anlamda katkı sağlamak için bir araya geldik. Bakanlık değerlendirme yaptıktan sonra en adil çözümü TBMM’ye sunacak" dedi.
'ÖMÜR BOYU NAFAKAL ADİL DEĞİL'
Yargıtay 2. Hukuk Dairesi Başkanı Ömer Uğur Gençcan ise ömür boyu nafaka ödemenin adil olmadığını belirterek, Aile Hukuku’nda Yargıtay uygulamasıyla ilgili sunumunda şunları söyledi:
"Yoksulluk nafakasını hak eden eşin az kusurlu olması gerekiyor. Bir nafakanın ömür boyu sürmesi hiç adil değil. Asla verilmemeli demiyoruz fakat bunun bir süresi olmalıdır. Yoksulluk nafakasının koşulları olması halinde en az bir yıl ve en çok 5 yıl ile sınırlandırılması doğru olur. Yoksulluk nafakasında tarafların eşit kusurlu olmaları halinde dahi nafakaya karar verilmesi isabetli değildir. Nafakanın maddi ve manevi tazminatta olduğu gibi az kusurlu tarafa veya kusursuz eşe verilmesi uygun olur. Yoksulluk nafakası kesinlikle belirli süreye bağlanmalıdır" şeklinde konuştu.
Boşanma sonucu yoksulluğa düşen eşe süresiz nafaka öngören ve nafaka yükümlüsü diğer eşi mağdur eden uygulamaya yönelik eleştiriler hükümeti harekete geçirdi. Adalet Bakanı Abdülhamit Gül ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, bugün konuyla ilgili Ankara’da düzenlenen “süresiz nafaka” çalıştayında bir araya geliyor. Nafaka ödeme sisteminin adil hale getirilmesi için yoksulluk nafakası ve özellikle süresiyle ilgili görüşlerin üzerinde durulduğu sempozyumda İAÜ akademisyenleri ve hukukçular tarafından hazırlanan rapor çalıştayda sunulacak.
İSTANBUL/İHA