Soylu, 31 Mart Mahalli İdareler Seçimleri'nde alınacak önlemlerin görüşülmesi amacıyla Bursa, Çanakkale, Edirne, İstanbul, Kırklareli, Kocaeli, Sakarya, Tekirdağ ve Yalova valileri ile İçişleri Bakanlığı Merkez, Jandarma, Emniyet ve Sahil Güvenlik teşkilatlarının yöneticilerinin katılımıyla düzenlenen "Seçim Bölge Güvenlik Toplantısı"na başkanlık yaptı.
Toplantıdaki konuşmasında, her noktası dikkat gerektiren seçim süreçleri için hiçbir tedbirin yeterli görülmesinin mümkün olmadığını dile getiren Soylu, bölge toplantıları bugün bitse de bilgi akışının işlemeye devam edeceğini bildirdi.
Soylu, Türkiye'deki seçimlerin, temsil kabiliyeti bakımından dünyanın gelişmiş devletler ortalamasının çok üstünde olduğunu belirterek, "2000 yılından bugüne kadar yapılan genel seçimlere katılım oranı İngiltere'de yüzde 65,3, Fransa'da yüzde 54,6, Japonya'da 61,5, Almanya'da yüzde 75, Türkiye'de ise ise yüzde 83,6'dır. Başkanlık veya cumhurbaşkanı seçimlerini kıyaslarsak, en son seçimlerde Rusya'da katılım oranı yüzde 67,5, Fransa'da 74,6, Amerika'da yüzde 65,4, ülkemizde ise Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde katılım oranı 24 Haziran'da yüzde 86,24 olarak gerçekleşmiştir." dedi.
GERGİNLİK ÇIKARMAK DOĞRU BİR YAKLAŞIM DEĞİL
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Birilerinin yaygara koparmasına kimse aldanmasın, seçimlerimizin kalitesi, şeffaflığı ve sonuçların güvenilirliği bakımından da dünyadaki en güvenilir mevzuata ve işleyişe sahiptir. Çünkü bizim seçim yöntemimiz, insanı merkeze alan, milleti işin içine katan, sistemin kontrolünü bilgisayarlara değil, insanın, siyasi partilerin ve tüm katılımcıların inisiyatifine sunan bir sistemdir. Güvenilirliği de buradan gelir. İşte onun için bugün Avrupa'da yapılan referandumlar, seçimler, sorun çözmek yerine kaos üretirken, bizim ülkemiz yaptığı bütün seçimlerden çözümle çıkmış, istikrarını ve demokrasisini, yaptığı seçimlerle sağlama almıştır. Bütün bunları anlatmamdaki maksat, 31 Mart yerel seçimlerinin karakterini, seçim iklimini ifade edebilmek içindir. Bu seçim, bana göre Türkiye'nin istikrarını muhafaza etmek için mücadele ettiği zorlu bir dönemin son seçimidir. Yani sandığa gideceğiz ve sonra uzun bir süre işimize, gücümüze bakacağız. Bu seçim, nihayetinde bir yerel seçimdir. Seçimin bu karakterini unutup bunu bir farklı anlayışa bürümek, buradan gerginlik çıkarmaya çalışmak, doğru bir yaklaşım değildir."
MUHTARLARDAN ENDİŞELİYİM
Bakanlığın görevinin, milletin tercihiyle değil millet iradesinin sandıkta sağlıklı bir şekilde tecelli etmesiyle ilgili olduğunun altını çizen Soylu, "İnsanların ifade ve propaganda hürriyetini, oy verme hakkını tam olarak kullanabildiği kampanya, oy verme ve oy sayımı güvenliğinin temin edildiği bir seçim ortamını temin etmek, odaklandığımız en temel meseledir. Bu seçimde bakanlık olarak koordinasyon ve iletişime apayrı bir önem verdik. Bu amaçla bakanlık merkezimizde bir bakan yardımcımızın başkanlığında Seçim Koordinasyon Komisyonu oluşturduk ve hemen 2 toplantı gerçekleştirdik. 81 ildeki GAMER birimlerimizde bir vali yardımcısı başkanlığında seçim koordinasyon merkezleri oluşturduk. Halihazırda buralardan da merkezdeki komisyonumuza karşılıklı bilgi akışı sağlanmaya başlamıştır. Bunun yanı sıra emniyet ve jandarma birimlerimizde merkez ve illerde olmak üzere yine seçim koordinasyon merkezleri oluşturduk. Buralarda toplam 6 bin 939 personelimize eğitim verdik ve görevlendirdik." diye konuştu.
Soylu, seçim olayları analiz edildiğinde en çok olayın yerel seçimlerde yaşandığına değinerek, "Özellikle muhtar adayları arasında seçim olay sayısında artış olduğu gözleniyor. Bu itibarla güvenlik konusuna ayrı bir önem veriyoruz. Seçim dönemi başladı. Şu ana kadar toplam 65 olay meydana geldi, bunun 35'i muhtarlardan. Anlaşılıyor ki bu seçim döneminde geçen seçim dönemlerine nazaran muhtarlık seçimlerinde biraz daha vaka çıkacak. Bunu yönetmek de bizim işimiz. Her vakanın sonunda uğraşacağımıza hiç olmazsa başında tedbir alalım." dedi.