Süleyman Şah toplantısı ses kaydı davasında Aydınlık'a beraat

Süleyman Şah Türbesi'ne ilişkin yapılan toplantının ses kaydını haberleştirdiği gerekçesiyle Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Yücel ile gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Şimşek, "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan açılan davada beraat etti.

Süleyman Şah Türbesi'ne ilişkin yapılan toplantıda Dışişleri Bakanı, Bakanlık Müsteşarı, Genelkurmay 2. Başkanı ve MİT Müsteşarı'na ait olduğu belirtilen ses kaydının sosyal medyada yayınlanmasının ardından, söz konusu kaydı haberleştirdiği gerekçesiyle Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ile gazetenin Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Murat Şimşek, "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan açılan davada beraat etti.

Karar duruşması görüldü

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan duruşmaya sanık Mustafa İlker Yücel ve avukatları katıldı. Diğer sanık Murat Şimşek duruşmaya gelmedi.

"Bu haber sosyal medyadan alındı"

Sanık Mustafa İlker Yücel yaptığı savunmada, "Olay tarihinde Aydınlık Gazetesinin Genel Yayın Yönetmeniydim. Haberin devlet sırrı olmadığı zaten tanzim edilen iddianamede de belirtilmiştir. Esasen bu haber sosyal medyadan alınmış olup halen sosyal medya sitelerinde yayınlanmaktadır. Dolaysıyla devlet sırrı özelliği kalmamıştır. Suç kastım yoktur. Beraatimi istiyorum" dedi.

"Gazetecinin görevi haber değeri olan yazıyı yayınlamak"

Daha sonra söz alan Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Aslan mütalaasını açıkladı. Mütalaada, Aydınlık Gazetesi'nin, Süleyman Şah Türbesi ile ilgili dönemin Dışişleri Bakanı, MİT Müsteşarı ve askeri yetkili arasındaki konuşmaları yaymak suretiyle isnat edilen suçu işledikleri iddia edilmiş ise de söz konusu habere dayanak olan ses kayıtlarının gazetenin yayın tarihinden önce sosyal medyada ve video paylaşım sitesinde yayınlandığı vurgulandı.

Söz konusu haberin basın ve ifade özgürlüğü kapsamında ele alınması gerektiğine dikkat çekilen mütalaada, gazetecinin görevinin haber değeri olan yazıyı yayınlamak olduğu belirtildi.

"Bu sırrın niteliği ortadan kalkar"

Mütalaasında dünyanın herhangi bir ülkesinde böyle bir paylaşımın sosyal medyada yayınlanması durumunda, haber yapılacağının altını çizen savcılık, "Sosyal medya ve Youtube video paylaşım sitesinde yayınlanan görüntü veya seslerin devlet sırrı niteliği olsa bile bir kez yayınlandıktan sonra bu sırrın bu niteliği ortadan kalkar" ifadesine yer verdi. Tekraren yayınlayanların eylemlerinin suç teşkil etmeyeceğine ilişkin yerleşik uygulamaların da bulunduğuna dikkat çeken savcılık, sanıkların unsurları oluşmayan suçtan beraatlerine karar verilmesini talep etti.

"Sanıkların beraatlerine hükmetti"

Kararını açıklayan mahkeme heyeti, toplanan deliller ve dosya kapsamında atılı suçun yasal unsurlarının oluşmadığına kanaat getirerek, sanıkların beraatlerine hükmetti.

"Kriz masası oluşturularak toplantı yapıldı"

İstanbul Cumhuriyet Savcısı Zafer Koç tarafından hazırlanan iddianamede, Süleyman Şah Türbesinin, Türkiye'nin kendi toprakları dışında sahip olduğu tek toprak parçası olduğu belirtilerek, IŞİD adlı grubun Youtube üzerinden yayınladığı videoda üç gün içerisinde boşaltılıp Türk bayrağı indirilmediği takdirde türbeyi yerle bir edecekleri tehdidinde bulundukları, bunun üzerine de dönemin Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan, Bakanlık Müsteşarı Feridun Sinirlioğlu ve Genelkurmay 2. Başkanı Yaşar Güler tarafından bir kriz masası oluşturularak toplantı yapıldığı anlatıldı.

"Seçim güdümü"

Toplantıda Suriye'deki Türk toprağı olan Süleyman Şah Türbesi'ne yönelik bir saldırı karşısında yapılması gerekenlerin görüşüldüğü belirtilen iddianamede, bu görüşmeye ilişkin bir ses kaydının "seçim güdümü" isimli hesaptan yayınlandığı aynı gün TİB tarafından anılan siteye erişimin engellendiği, hükümet yetkilileri tarafından da "Ulusal güvenliğe yönelik açık saldırı" olduğu yönünde açıklamalarda bulunulduğu belirtildi.

"Türkiye'yi bombalar savaş çıkarırız"

Görüşme kayıtlarının ele geçirilmesi ile ilgili olarak Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından ayrı bir soruşturmanın devam ettiği belirtilen iddianamede, "Youtube adlı siteye erişimin aynı gün engellenmesine rağmen şüphelilerin, 28 Mart 2014 tarihli Aydınlık Gazetesi'nde "Türkiye'yi bombalar savaş çıkarırız" başlığıyla, görüşmenin içeriğini yayınlandıkları anlaşılmıştır" denildi.

"10'ar yıla kadar hapis isteniyordu"

Aydınlık Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Mustafa İlker Yücel ile gazetenin Sorumlu Müdürü Murat Şimşek hakkında "Devletin güvenliğine ve siyasal yararlarına ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan 5'er yıldan 10'ar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edilmişti.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Arınç: Dündar ve Gül'ün tutuklanmaları, Türkiye'nin gidişatına zarar veriyor

Güncel Haberleri