Yugoslavya’nın düşmesinin ardından, 1992 yılında Sırplar Yugoslav halklarına zülmetmeye başladılar. Srebrenitsa da katliamın en yoğun olduğu bölgelerden biri. Srebrenitsalıların, 11 Temmuz 1995’te yaşanan Srebrenitsa Soykırımı’ndan bir yıl önce, yurt dışındaki yakınlarına hayatta olduklarını duyurmak için gönderdikleri mektupları adreslerine ulaştıramayan Hollanda askeri, emanetleri hayatta kalmayı başaran Osman Avdic’e teslim etti.
Sahipsiz mektuplar arasında en yürek burkanı küçük bir çocuğun yazdığı ‘Srebrenitsa’dan bir çocuktan’ diye başlayan ‘Barış istiyoruz, yaşamak istiyoruz’ yazılı bir not.
Avdic, Srebrenitsalı savaş mağdurlarının, kendisine teslim edilen emanetlerinin arasında mektupların yanı sıra görüntülerin de olduğunu belirtti. Daha önce hiçbir yerde yayınlanmayan mektup ve görüntüleri, o yıllarda Potoçari’de görev yapan bir Hollanda askerinden teslim aldığını söyledi. Asla adresine ulaşamayan mektupların sahiplerinin hayatta kalıp kalmadıkları bilinmiyor. Avdic’e teslim edilen mektuplar arasında bir çocuğun, ‘Barış istiyorum, yaşamak istiyorum’ yazılı mektubu dikkati çekiyor. Mektubun üzerine elini çizip ‘Müslümanlar için dünyanın sonu olan Srebrenitsa’da bulunan bizler iyiyiz’ notunu düşen Hasan Hasanovic’in yazdıkları, Srebrenitsalı savaş mağdurlarının seslerini duyurmaya çalıştıkları mektuplardan yalnızca biri.
Mektuplardan bazılarının Srebrenitsa’daki insanların 1994 yılında ümitlerini hala yitirmediklerinin göstergesi olan mektuplarda, ‘Bir gün savaşın biteceğini ve insanların yeniden karşılaşacağını umuyorum’ yazıları bulunuyor. Emanetlerin, sahipleri ortaya çıkmadığı sürece kendisinde kalacağını belirten Avdic, sergilemeyi talep eden bir müze olması halinde mektup ve görüntüleri müzeye teslim edeceğini söyledi.