Spor yazarları Fenerbahçe maçını nasıl yorumladı?

Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında deplasmanda Osmanlıspor ile 1-1 berabere kalan Fenerbahçe'de kaybedilen 2 puanın nedeni neydi? Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Osmanlıspor ile Ankara'da 1-1 berabere kaldığı mücadeleyi değerlendirdiler.

Spor Toto Süper Lig'in 6. haftasında deplasmanda Osmanlıspor ile 1-1 berabere kalan Fenerbahçe'de kaybedilen 2 puanın nedeni neydi? Spor yazarları, Fenerbahçe'nin Osmanlıspor ile Ankara'da 1-1 berabere kaldığı mücadeleyi değerlendirdiler.

ESAT YILMAER - KARAR

Hedefleri büyük olan, şampiyonluğa oynayan bir takımın mutlaka etkin bir oyun planı olması lazım. Bunun içinde yapılması gereken ilk şey; topa daha fazla sahip olarak meşin yuvarlağı efektif bir şekilde rakip kaleye götürmenin çarelerini aramalıdır. Ama gelin görün ki Dick Advocaat'ın Fenerbahçe'sinde böylesine etkin bir hücum organizasyonu kesinlikle yok. Şurası bir gerçek ki; böylesine dağınık ve hücum organizasyonu olmayan bir takımın işi gerçekten zor. Ayrıca son haftaların formda ismi Lens'in yokluğu da Fenerbahçe takımının topu bir türlü tehlike bölgesine aktaramamasının bir başka nedeniydi. Kısacası Dick Advocaat'ın bu oyun anlayışında Fenerbahçe için söylenecek şey; zor dostum zor.


UĞUR MELEKE

Son üç maçı kazandıran üçüncü detay da iki kenar adamı Lens-Volkan’ın formlarıydı. Dün Lens yoktu. Yük yalnızca Volkan’ın sırtındaydı doğal olarak. O da gol dahil F.Bahçe’nin her pozisyonunun kahramanıydı. Ama çabası bir puana yetti. Öyleyse soru şu: Fenerbahçe klasik setle nasıl gol atacak? Rakipleri çıkarken kaptırmazsa ya da duran toplarda iyiyse iş hep Lens-Volkan’a mı kalacak? Advocaat’ın çözüm bulması gereken sorun da bu galiba.


MEHMET DEMİRKOL - FANATİK

Osmanlıspor golü bulduktan sonra kadrosunun vaat ettiği oyuna dönüp, hızlı oyuncularla baskın yapmak istedi. Ancak organizasyon eksikliği ve yorgunluk vardı. Fenerbahçe’nin iki haftadır oynadığı direkt tempo oyunu için enerjisi yoktu. Lens’in yeri doldurulamadı. İş, Volkan Şen’in isyanına kalmıştı, o da golü attırdı.

RIDVAN DİLMEN - FOTOMAÇ

Deplasmanda kayıp Beşiktaş deplasmanda Rize'de, Konya'da tek kale oynuyor. Fenerbahçe deplasmanlarda çok zorlanıyor. 2 puan kaybetti. Neden kaybetti? diyorum, Osmanlı deplasmanında beraberlik kötü değildi ama seriyi kaybetti. İki ileri bir geriye dönersen bir bakarsın, devrede 10 puan olmuş. Puan kaybı kredisi hiç yok Fenerbahçe'nin.

ERMAN TOROĞLU - FOTOMAÇ

Fenerbahçe'nin penaltı pozisyonunda Volkan hareketini rakibe yapmadı. Topa müdahale etmeye kalktı bacağını biraz yerden kaldırdı. Regattin ayağını Volkan'ın bacağının altına soktu, yani taktı ve kendini attı. Hakeme yedirdi. Peki bu hakem bunları çözebilir mi? Zor çözer. Neden? Bu hakem iyi niyetli bir çocuk. Gördüğünü vermeye çalışıyor. Ama öyle pozisyonlarda öyle ters kararlar veriyor ki futbolcuları delirtiyor. Futbolcular da bunun futbolu bilmediğini anlıyorlar. Birisi kambura yatıyor, öbürküne veriyor. Birisi ayağına basıyor, ayağına basılana sarı kart veriyor. Bazı futbolcular hiç temas almadan kendini yere atıyor, kartı göstermiyor.

ERSİN DÜZEN - VATAN

Fenerbahçe, 4 haftada sadece 2 galibiyet aldı. Zirvedeki takımların kazanması ile puan farkı arttı. Üstelik daha derbiler bile oynanmadı. Maç trafiğinde geniş kadroya ihtiyacınız var. Bakıyorsunuz F.Bahçe’de devamlı oynamayan oyuncuların hiç biri hazır değil. Sahadakiler de belirli seviyedeler ve bu bile istikrarlı değil. Bu konuda Dick Advocaat’ın hem rakiplerin analizi hem de futbolcuların uyumu ve hazır olması için yerli bir yardımcıya ihtiyacı var. Ayhan Akman, Jan Olde Riekerink’in yanında gizli kahramanlardan biri, bence F.Bahçe’nin de böyle bir hocaya ihtiyacı var.


TAYFUN BAYINDIR - MİLLİYET

Jeremain Lens’in eksikliği eğer Fenerbahçe’yi bu kadar etkiliyorsa sarı-lacivertli yönetim ne yapıp edip bu oyuncunun tapusunu alması gerekiyor. Dün çok net bir şekilde gördük ki, Lens bu takımın hız ayarı. Tempoyu yükselten o, dönen topları toplamadaki organizasyon lideri o, savunmaya destek konusunda öncü isim o ve elbette duran top kullanmada patron da o. Yani Lens olmayınca olmuyor.


GÜRCAN BİLGİÇ - SABAH

Fenerbahçeliler, penaltıya takılmasın, Osmanlı iki kere de direkten döndü. Skor yine böyle olabilirdi. Ocak ayına kadar bu grafik sürecek. Zirveye ne kadar yakın kalırlarsa, o kadar iyi.

ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH

Fenerbahçe sürpriz bir şekilde, rakip oyuncunun düşmesiyle oluşan pozisyon sonrası arka direkte Van Persie ile beraberliği yakaladı. Maç da bu skorla noktalandı. F.Bahçe'nin kadro yapısı ve oynadığı futbolla bu ligde zirve yarışını ididalı biçimde sürdüreceğini ben hiç tahmin etmiyorum.


FEYYAZ UÇAR - FANATİK

Feyonoord’u dize getiren Fenerbahçe’nin halet-i ruhiyesi tam da beklediğimiz gibiydi. Fenerbahçe’nin maça başlaması için gol yemesi gerekti. Van Der Wiel ve Hasan Ali’nin yokluğunda Kanarya’nın defansif zaafları daha da bariz hale gelince golün gelmesi de zaten gecikmedi.


ERCAN GÜVEN - MİLLİYET

Yorgunluk falan bahane. Evrende zaman da bir boyuttur, hatta her şeyin yerli yerine oturmasını sağlayan odur!Şimdilik “beklemede” Fenerbahçe. Osmanlıspor maçı, adeta Fenerbahçe’nin sezon başından bu yana yaşadıklarının 90 dakikaya sıkıştırılmış macera özetiydi.“Durum raporu” gibi! Kötü başladı. Düzelmeye çalıştı. Bir türlü mutlu sona ulaşamadı!Hem maçta, hem ligde! Peki ya gelecek? Onu kimse bilemeyecek. Farklı boyut.


BAĞIŞ ERTEN - CUMHURİYET

Woody Allen’ın Deconstructing Harry (‘Yaramaz Harry’ diye çevrildi!) filminde harika bir sahne vardır. Toprağı bol olsun, Robin Williams odağını kaybeden Mel’i oynar. Olay şöyle ortaya çıkar. Çekimler sırasında onun görüntüsü bir türlü netleşmiyordur. Sonra bir anlarlar ki, sorun kamerada değil, Mel’dedir. Odağını kaybetmiştir. Diyeceksiniz ki ne alaka? Valla bu sezon Fenerbahçe’yi ne zaman izlesem aklıma bu film geliyor. Sadece odak değil, zihin de flu çünkü. Yönetim kademesi ise kelimenin her anlamıyla bulanık!


CEM DİZDAR - FANATİK

İkinci yarı Fenerbahçe kenarları daha efektif kullanma hedefindeydi. Soldan Volkan, ilk kez son çizgiye sızarak Van Persie’ye golü yaptırırken devamında Emenike ters kanadı yıpratmaya başladı. Ancak bunlar süreklilik içeremediğinden ‘saman alevi’ hızında eridi gitti. Böylesi durumlarda bekler en önemli oyunculara dönüşüyor ama İsmail ve Şener ortalıkta yok!. Bu futbolcuların milli takım oyuncusu olduğunu düşündükçe ülkede futbolunun seviyesini anlamak daha da kolaylaşıyor.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.

İlgili Haberler

Semih'in unvanı artık Van Persie'de: Eskiden 'Uçan Hollandalı'ydı şimdi ise...

Spor Haberleri