Ortak bir metinle Avrupa'nın en büyük 12 kulübü tarafından kurulduğu duyurulan Avrupa Süper Ligi girişimi kısa sürede dağılma noktasına geldi. UEFA Şampiyonlar Ligi formatını reddeden organizasyonda ayrılık haberleri peş peşe gelirken organizasyonun kurucu kulüplerinden olan Real Madrid'in başkanı Florentino Perez ise girişimde ısrarcı tavrını sürdürüyor.
Bununla birlikte UEFA da girişime olan sert tepkisini koruyor. Avrupa Süper Lig girişimine karşı olan UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, düzenlediği bir basın toplantısında girişimde yer alan 12 kulüple ilgili sert yaptırımlar olacağını duyurmuştu.
İş insanı Murat Ülker kendi sitesinde söz konusu olaya ilişkin "Jordi’nin Euroleague’de başardığını, futbolda kim başarabilecek?" başlıklı bir yazıya yer verdi. "Bir arkadaşım, Boğaziçi Üniversitesi'nden hocam, Fethi Ağalar Bey'in bu pazar yazdıklarının bir kısmını sizinle paylaşıyorum" diyen Ülker, "Jordi’nin Euroleague’de başardığını futbolda kim başarabilecek bakalım" ifadelerine yer verdi.
"Konu para olunca, aç gözlülük olunca… Futbolla devam edelim" diye başlayan yazıda şu ifadelere yer verildi:
Barcelona’ya yeniden başkan seçilen Joan Laporta, İspanyol Futbol Federasyonu Başkanı Javier Tebas’la perşembe günü kutlama yemeği için bir araya geldiği zaman, kendisine Barcelona’nın da gelirlerini artırmak ve daha güçlü olabilmek için yeni kurulacak ligde (Avrupa Süper Ligi) yer alacağını anlatıyor.
O güne kadar konuyu dedikodu olarak dinleyen Tebas, yemek sonrası hemen U.E.F.A. Başkanı Aleksender Ceferin’i arayarak konunun ciddiyetini anlatıyor. Daha önce yakın dostu ve çocuğunun isim babası olduğu Juventus Kulüp Başkanı Agnelli ile konuşarak ondan böyle bir girişimin söz konusu olmadığı garantisini alan Ceferin, tekrar aradığı zaman telefonlarına Agnelli tarafından cevap verilmeyince arabası ile ülkesi Slovenya’dan İsviçre’ye hareket ediyor. Yedi saat sürecek olan bu seyahati sırasında konuyu tekrar değerlendirerek işin fikir babasının Real Madrid başkanı Florentino Perez olduğuna karar veriyor. Ceferin bunun üzerine, İngiltere'deki kulüplerin sahipleri ve taraftarları arasındaki denge üstüne bir strateji planlıyor.
'İNGİLTERE ÇÖÜZÜLÜNCE ÇÖKER DİYE DÜŞÜNÜYOR'
Manchester City’nin sahibi olan Abu Dhabi Şeyhi al-Nahyan, Chelsea’nin sahibi olan Rus iş adamı Abramovich, Manchester United’ın sahibi olan Amerikalı Glazer ailesi, Liverpool’un sahibi olan Amerikalı John Henry ve Arsenal’in sahibi olan Amerikalı Stan Kroenke için en istenmeyenin bu kulüplerinin yüz yıllık taraftarlarını karşılarına almak olduğu bilinci içinde bunların üstüne gitmeye karar veriyor. Bunun için İngiltere hükümetinin spor ve kültürle görevlendirdiği avukat arkadaşı Oliver Dowden’ı arayarak hem taraftarlar birliğine mesajlar vermesini, hem de İngiltere Başbakanı Boris Johnson’u devreye sokmasını istiyor. Fransa’dan bu lige aday olabilecek 'Paris Saint- Germain F.C.'nin sahibi olan 'Katar Yatırım Fonu' ile UEFA’nın yayın hakları nedeni ile iyi olan ilişkileri burada bir sıkıntı görmüyor, Alman kulüplerinin çoğunluk hisselerinin taraftarlarında olması nedeni ile İngiltere çözülünce, tüm yapılanma çöker diye düşünüyor.
'KONU ŞAMPİYONLAR LİG'İNE AİT RANT DAĞILIMI'
Hikaye uzun ama özeti UEFA Başkanı Ceferin cuma sabahı çıktığı İsviçre seyahatinden kurulması için ön anlaşmaların ve finansman girişimlerinin tamamlandığı 'Avrupa Süper Lig' oluşumunu dağıtarak ve günümüzün büyük organizasyonu olan 'Şampiyonlar Ligi' yeni tüzüğünü kabul ettirerek salı günü ülkesi Slovenya’ya zaferle dönüyor.
Burada konu, ne futbol, ne halkın katılımı. Burada konu; beş milyardan on milyar dolara yükselmesi beklenen Şampiyonlar Ligi'ne ait rantın dağılımı.
Bugün Ceferin, yarın Aferin, kim olursa olsun, futbol kalitesi böyle devam ederse bu lig veya benzeri, er geç kurulacak ve büyükler kendi gelir paylarını artıracaklar.
'BİR BİZE BİR DE DİĞER LİGLERE BAKIN'
Bizde oynanan futbolun kalitesini görünce buna da hak vermemek elde değil. Düştüğü yerden kalkmayı bilmeyen, ağlama duvarını aştıktan bir dakika sonra gülerek ayağa kalkıp koşmaya başlayan futbolcularımız, hep başkasını suçlayan 'kültürü bol!!!' hocalarımız, her yenilgi sonrası yeni senaryolar yazan ve komplo teorileri üreten yöneticilerimiz ile bizdeki futbol, uyku sorunu olanlar, masal dinlemek veya zaman öldürmek isteyenler için ideal çözüm.
Rahmetli Johan Cruyff; “Sonuç olmadan kalite anlamsızdır. Kalite olmadan alınan sonuç da sıkıcıdır” demiş.
Bir bize, bir de diğer liglere bakın, ne kadar doğru söylemiş olduğunu anlayın…
Cruyffun'ın da söylediği gibi her halükarda gerçekleşen kalite işin başarısını tanımlıyor değil mi? Sonuç yoksa yolda döktüğünüz kan/ter önemsenmiyor.”