Sputnik'in haberine göre, Hıristiyan Demokrat partiler CDU/CSU'nun bir kez daha 'büyük koalisyon' hükümeti kurma teklifini nazlanarak da olsa kabul eden Sosyal Demokrat Parti'de (SPD), Genel Başkan Martin Schulz'un kabinede görev almama sözünü tutmaması adeta deprem etkisi yarattı.
CDU lideri Angela Merkel'in başbakanlığındaki bir hükümette görev almama sözünden cayan Schulz, partisinden gelen çığ gibi tepki karşısında, ''Federal hükümete katılma kararımı geri çektim, bunun SPD içinde kişisel kavgalara nokta koymasını rica ediyorum'' dedi. Bu geri çekilmeyle SPD'nin sol politikalar adına önemli kazanımlar elde ettiği ve kendisinin büyük emek verdiği koalisyon programının parti kurultayında onaylanmasının önünü açtığı umudunu dile getirdi.
'PARTİMİN ÇIKARLARINI KENDİ KİŞİSEL HIRSLARIMIN ÖNÜNDE TUTMAMAM GEREKİYOR'
Avrupa Parlamentosu Başkanlığı görevini bırakarak SPD liderliğini üstlenen ve partiyi eylül seçimlerine sokan, ama büyük oy kaybıyla çıkan Schulz ''Hepimiz bu ülkenin insanları için siyaset yapıyoruz. Bu, partimin çıkarlarını kendi kişisel hırslarımın önünde tutmamı gerektiriyor'' dedi.
Seçime giden süreçte Sigmar Gabriel, SPD liderliğini Schulz'a devrederek Almanya Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenmişti. Ancak yeni koalisyonda bakanlık dağılımı belli olunca Gabriel'den ''Schulz'la dostlukları düşmanlığa dönüştü'' yorumlarına yol açan çıkışlar geldi. Halihazırdaki Almanya Dışişleri Bakanı, bu görevi sevdiğini ve yeni koalisyon hükümetinde kendisine bakanlık verilmemesine kızdığını belirtip Schulz'u 'sözüne sadık olmama ve saygısızlıkla' itham etti.