Gözler son KHK ile ilgili son dakika haberlerine çevrilirken Başbakan Binali Yıldırım'dan flaş açıklamalar geldi. Yıldırım Son KHK'nın bu gece yayınlanacağını ve ihraçların olacağını söyledi. Yıldırım ihraç edilecek FETÖ bağlantılı kamu personelinin daha çok Emniyet ve TSK'dan olduğuna dikkat çekti. OHAL sonrası terörle mücadelede zaafiyet olmaması için yayımlanacak son KHK ile kimler ihraç edildi. İhraç edilenlerin listesi yayınlandı mı?
SON KHK İLE İHRAÇ EDİLENLERİN LİSTESİ
Son KHK ile iharç edilenlerin listesi yayınlanır yayınlanmaz haberimizde olacak. Resmi Gazete'de yayınlanacak olan son KHK'da kimlerin görevden alındığını, ihraç edildiğini ve OHAL ile ilgili kararları haberimizden takip edebilirsiniz. Emniyetten, TSK'dan ve diğer bir çok kurumdan yapılacak olan ihraçların listesi yayınlandığı andan itibaren sitemizde olacak. İşte KHK ile ilgili tüm detaylar ve son gelişmeler.
SON DAKİKA KHK HABERLERİ İÇİN TIKLAYIN
OHAL'in 18 Temmuz'da sona erecek olmasından dolayı son bir KHK daha yayımlanacak. Son KHK ile TSK, Emniyet ve diğer devlet kurumlarından sayısı 10 bini aşan FETÖ ihraçlarının olacağı öğrenildi. 15 Temmuz 2016 tarihinde FETÖ'nün hain darbe girişimi sonrasında Olağan Üstü Hal (OHAL) yeniden Türkiye'nin gündemine girdi. 20 Temmuz 2016'da ilan edilen OHAL 7 kez uzatıldı. 18 Temmuz'da sona erecek olan OHAL'in bir kez daha uzatılması beklenmiyor.
BUGÜN YAYIMLANACAK
OHAL dönemini kapsayan 2 yıl içinde 31 adet Kanun Hükmünde Kararname (KHK) çıkartıldı. İhraçların ön planda olduğu KHK'lar ile terörle mücadele noktasında da önemli adımlar atıldı. Ankara'da ise bir süredir son bir KHK için çalışmalar yürütülüyordu. Başbakan Binali Yıldırım da kısa süre önce tamamlanan son KHK'nın bugün yayımlanacağını ve terörle mücadeleye ilişkin önemli düzenlemelerin olacağını duyurdu. Yeni KHK ile TSK ve Emniyet başta olmak üzere devletin diğer kurumlarından kapsamlı ihraçlar içereceği öğrenildi. Başta FETÖ olmak üzere terör örgütleriyle ilişiği tespit edilen binlerce kişi ihraç edilecek.
YENİ KHK NELER GETİRECEK?
Düzenlemede yer alması beklenen diğer hazırlıklar da şöyle: Eğer uygun görülürse, güvenlik güçleri, sportif faaliyetleri, kamusal alanlarda gerçekleştirilen kültürel etkinlikleri izleme ve denetleme yetkisine sahip olabilecek.
Başta 'FETÖ' olmak üzere, örgüt üyelerinin dini toplantı yerleri kapatılacak. Terörle mücadelenin etkin yürütüldüğü alanlarda güvenlik güçleri ve mülki idare amirleri dini mekân ve yerleri denetleme ve kapatma yetkisine sahip olabilecek.
Düzenlemeyle ayrıca terör örgüt üyelerine ilişkin “kuvvetli şüphe ve delil” durumunda hakim ve savcılara gerektiğinde gözaltı sürelerinin uzatma yetkisinin verilebileceği de konuşuluyor. Özellikle terörle mücadelenin etkin yürütüldüğü alanlarda kamu düzenine ve kamu kaynaklarına ağır saldırı gerçekleşebilme ihtimaline karşı güvenli bölgeler oluşturulabilecek.
Son yıllarda başta Suriye ve Afganistan gibi ülkelerden yoğun göç olması dikkate alındığında, Fransız örneğindeki gibi valiler, “kişilerin ikamet edilmesine ilişkin güvenli bölge ve koruma alanları” oluşturarak, gerekli düzenleme ve tedbirleri almaya yetkili kılınabilecek.
BAŞBAKAN BİNALİ YILDIRIM'DAN SON KHK AÇIKLAMASI
AA Editör Masası'nda gündeme dair açıklamalarda bulunan Başbakan Binali Yıldırım, yeni mecliste TBMM başkanı olup olmayacağı sorusuna "Onun kararını ben vermem. Şöyle söyleyeyim, benim liderim, partimizin genel başkanı ve partimiz ne yönde karar alırsa, neyi münasip görürse biz her türlü görevi yaparız. Yakında ne olacağı belli olur" yanıtını verdi. Yıldırım, yarın son kanun hükmünde kararnamenin açıklanacağını söyledi.
"İHRİYAÇ OLAN DÜZENLEMELER YER ALACAK"
Vatandaşın hayatına OHAL'in olumsuz yönde etkide bulunmadığını ifade eden Yıldırım, hayatın sadece darbeye katılanlar ve darbeyle irtibatı olanlar için zorlaştığına işaret etti. "Yatırımcıya falan herhangi bir şey yok." diyen Yıldırım, şunları kaydetti:
"Bu FETÖ'cülerin, bölücülerin yurt dışında çok geniş ağları var. Avrupa'da, Amerika'da... Sürekli bu OHAL'i istismar ederek orada yatırım kararı verenlerin, yatırımcıların kafasını bulandırmaya çalışıyorlar. 'OHAL'le hukuk askıya alındı, temel haklar kullanılamıyor...' Bunların hiçbiri doğru değil ama maalesef kuvvetli kara propaganda, bazen algı olgunun yerine geçebiliyor. Burada da bir çifte standart görüyoruz. Fransa, 719 gün olağanüstü halle yönetildi. Neyin üzerine? Bir terör saldırısından sonra. Bir darbe, kalkışma falan değil. Sonradan da kaldırdılar ama gerekli oradaki olağanüstü halde kullandıkları yasal yetkileri normal kanunlarına taşıdılar. Biz de ihtiyaç varsa bunu yapacağız. Muhtemelen yarın son KHK'mızı, olağanüstü KHK'mızı yayınlayacağız ve orada bu terörle mücadelenin OHAL kalktığı zaman zaafa uğramaması için ihtiyaç olan düzenlemeler de yer alacak. Çünkü bu güvenlik meselesi. Böylece bu süreci tamamlamış olacağız."
'TERÖRÜ TÜRKİYE'NİN GÜNDEMİNDEN ÇIKARACAĞIZ'
Yıldırım, Türkiye'nin terörle bu kadar güçlü mücadele etmesinin arkasındaki iradenin ne olduğuna ilişkin bir soruya, "Terörle mücadelede doğrusu son iki yılda çok farklı bir yöntem denedik. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminden sonra terörle mücadelede Sayın Cumhurbaşkanımızın da başkanlığında Milli Güvenlik Kurulunda bir karar aldık. Artık terörle mücadele de 'savunma değil taarruz esas olacak' dedik. 'Bekleyelim, teröristler saldırdı, tahribatı yaptılar, mal kaybı oldu ondan sonra harekete geçelim.' Böyle bir şey yok, 'üzerlerine üzerlerine gideceğiz, bunu sadece yurt içinde değil, yurt dışında da yapacağız' dedik." karşılığını verdi.
Bu kararı aldıktan sonra işlerin farklı bir noktaya geldiğine işaret eden Yıldırım, göreve geldiğinde ilk olarak, "Terörü Türkiye'nin gündeminden çıkaracağız, alt sıralara düşüreceğiz ve Türkiye her gün terörü konuşmayacak." ifadesini kullandığını hatırlattı.
Bunun terörle mücadelenin sadece içeride olmayacağını gösterdiğini belirten Yıldırım, şöyle devam etti:
"İçeriyi temizliyorsun, zor bir sınırımız var bin 400 kilometreye yakın Suriye, Irak'ta sınırımız var. Özellikle Irak tarafı çok engebeli, bastığınız yerde zor duruyorsunuz. Derin vadiler, dağlar, sürekli buradan tehdit, sızmalar devam ediyor. Onun için mutlaka ve mutlaka terörü bulunduğu yerde etkisiz hale getirmemiz lazım. Mesela Akdeniz'den Fırat'ın batısına kadar olan aşağı yukarı 400 kilometrelik bölümünü hallettik. Şimdi Irak tarafında 350 kilometrelik alanda İran sınırından, Habur'a kadar orada da sahadayız. Kandil de dahil bu bölgeyle ilgili çalışmalar devam ediyor."
"BUNU SEÇİME İNDİRGEMEK HİÇ AHLAKİ DEĞİL"
Bunun seçimden önce konuşulmasının seçime yönelik bir yatırım olduğuna dair iddialarının sorulması üzerine Yıldırım, "Bilen de konuşuyor, bilmeyen de. Terörle mücadele üzerinden seçime endekslenen bir iş olamaz. Bunu böyle düşünmek, bu ülkeye en büyük haksızlıktır. Bu, Türkiye'nin bir beka meselesidir. Bunu seçime indirgemek hiç ahlaki değil. Bu yılbaşından beri planlanan bir çalışma, hala da devam edecek. Seçim bitti, bitti mi yani? Devam ediyor." diye konuştu.
Yıldırım, Fırat Kalkanı ve Afrin Zeytin Dalı harekatlarında da o bölgelerde emniyetli alan oluşturduklarına işaret ederek, "Burada da aynı emniyetli alan oluşacak ki hududumuzdan içeri sızıp, tahribat yapmasın, vatandaşlarımızın mallarına, canlarına zarar vermesin, orada keselim. yaptığımız iş bu." dedi.
Türkiye'nin Irak'la olan ilişkilerinin hatırlatılıp, Kandil operasyonunda bu ilişkiden faydalanılıp, faydalanılmayacağına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Gayet tabii. Şimdi gerek Irak Merkezi Hükümeti gerekse Irak'ın kuzeyindeki yerel Kürt yönetimi bizim oradaki faaliyetlerimize herhangi bir şey demiyorlar, diyemiyorlar. Sebebi şu; çünkü birinci derecede oradaki terör unsurlarını temizlemek onların işi. Onların topraklarını kullanarak, üs yaparak, her türlü melaneti bizim ülkemize yapıyorlar. Bu nedir? Önce onların bu işi halletmesi lazım. Edemedikleri için biz uluslararası ve ulusal güvenliğimiz açısından haklarımızı kullanmaktan çekinmiyoruz. Yaptığımız da o. Aramızda koordinasyon zaten var, bir sıkıntı yok."
"SURİYE'NİN TOPRAK BÜTÜNLÜĞÜYLE İLGİLİ BİR SORUNUMUZ YOK"
Bölgede PYD, PKK tehdidinin kaldırılmasının Suriye'nin toprak bütünlüğü açısından da bir anlam ifade edip, etmediğine ilişkin soru üzerine Başbakan Yıldırım, "Suriye'nin toprak bütünlüğüyle ilgili bir sorunumuz yok bizim. Suriye'nin toprak bütünlüğünü öngörüyoruz. Bizim Akdeniz'den Hatay'dan İran sınırına kadar, İran, Irak ve Suriye. Bu hat yaklaşık bin 370 kilometre." diye konuştu.
Fırat'ın batısında terörden temizledikleri bölgeleri ve faaliyetlerin devam ettiği bölgeleri gösteren Yıldırım, şunları kaydetti:
"Geriye kalan kısımda da Münbiç'te ABD ile çalışıyoruz ama 'Fırat'ın doğusunda da biz herhangi bir tehdit istemiyoruz' diye ABD'ye açık açık söylüyoruz. Tamam DEAŞ'la mücadele, PKK ile mücadele kadar önemli, buna bir itirazımız yok ama şu anda bitti bu. DEAŞ diye bir şey kalmadı. O halde niye PYD, YPG örgütleri desteklenmeye devam ediliyor? Bunun bir izahı olması lazım. NATO'da birlikte olduğumuz, yıllardan beri derin ilişkilerimiz olan Amerika'nın bu konuyu değerlendirmesi lazım.
Zannediyorum Sayın Cumhurbaşkanımızın Brüksel'de yapacağı 12-13 Temmuz toplantılarında sadece bu konular değil, FETÖ meselesinden tutun, ABD'nin bizden beklentilerine varıncaya kadar hepsi görüşülecek, konuşulacak. Bizim kanaatimiz Amerika'yla ilişkilerin normalleşmesi ve iki NATO müttefikine yakışır bir şekilde devam etmesi. Ama bunun tek başına bizim kararımızla olmayacağı bilinmesi lazım. Amerika'nın da atması gereken adımlar var. Münbiç'te atılan adımlar ümit vericidir, olumludur, iki taraf içinde. Bunun diğer sorunlara da aynı şekilde, yapıcı bir şekilde yansıtılmasına ihtiyaç var."
"SORUNLAR, SĞUKLUKLAR GİDERİLEBİLİR"
Başbakan Yıldırım, görev süresinde kaç ülkeyi ziyaret ettiğinin ve kaç yetkiliyi ağırladığının sorulması üzerine, "44 başbakan ağırlamışız, 178 ülkeden bakan düzeyinde ağırlama yapmışız. 29 ülkeye de ziyarette bulunmuşuz." yanıtını verdi.
BEDELLİ ASKERLİK
Başbakan Binali Yıldırım, bedelli askerlikle ilgili daha önce yapılan açıklamalar anımsatılarak, "Ayrıntılı bir çalışma yapıldı mı? Bir tarih var mı? Yaş ve ücret konusunda bazı rakamlar basın yayın organlarında çıktı. Bununla ilgili yaş alt sınırı ve ücret belli mi?" sorusuna karşılık, bedelli askerlik konusunda başlangıçta "olacaktı- olmayacaktı" gibi tereddütlerin oluştuğunu ama sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu konunun seçimden sonra açık bir şekilde ele alınacağını açıkladığını hatırlattı. Yıldırım, "Yeni hükümet açıklanacak. Önündeki birçok gündem maddesinden bir tanesi de bu olacak. Daha önce de söyledim, ben bunu bir 'bedelli' meselesinin üzerinde bir konu olarak görüyorum." ifadesini kullandı.
Bedelli askerliğin hali hazırda birikmeler yaşanınca belirli yaştaki insanlar için alınan bir karar olduğuna dikkati çeken Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Şu anda geldiğimiz noktada 5 milyonun üzerinde askerlik çağında insan var. Bunları ya askere alacağız ya da yakalarından düşeceğiz. Adam 'beni askere al' diyor, 'Alamayız, o kadar kapasitemiz yok ancak 350 bin kişi alırız.' Yeniler gelmese bile 16 sene sürüyor. Nasıl olacak? Gelecek 35-36 yaşına kadar, evlenmemiş, iş kurmamış, ne o askere gidecek. Böyle bir şeyi yapmaya hakkımız var mı?
Dolayısıyla getirilecek çözüm daha kapsamlı, yapısal bir çözüm. Kalıcı olması lazım. O zaten başladı. Özellikle geçtiğimiz yıllarda başladı ve 15 Temmuz'dan sonra da hızlandı. O bakımdan güvenlik zafiyeti, savunma zafiyeti söz konusu değil. Zaten vatani hizmet için gidenler operasyonlara sürülmüyor, lojistikte kalıyorlar. O bakımdan böyle bir sıkıntımız yok. Sıkıntı, ülkemizin en büyük kaynağı olan, enerjisiyle, heyecanıyla bu gençlerimizin önündeki belirsizliği ortadan kaldırmak. Yapmamız gereken bu. O yüzden Silahlı Kuvvetler, Savunma Bakanlığı, Genelkurmay Başkanlığı, hükümet bu konuyu birlikte ele alıp kapsamlı bir çözüm üretilecek mutlaka."
OHAL SONRASI FRANSA MODELİ
OHAL 18 Temmuz'da kalkıyor. Hükümet ise terörle mücadelenin zaafiyete uğramaması son bir OHAL KHK'sı çıkaracak. Bu KHK'da ihraçlar ve işe iadelerin yanı sıra terörle mücadelenin zafiyete uğramaması için kalıcı olarak hayata geçirilmesi planlanan yapısal düzenlemeler de olacak. Fransa modeli bu noktada örnek alındı.
20 Temmuz 2016'da getirilen ve 7 kez uzatılan olağanüstü hal (OHAL) uygulaması, darbe girişiminin ikinci yılında kalkıyor. Ancak hükümet son bir OHAL KHK'sı çıkaracak. Amaç, terörle mücadelenin OHAL kalktığında zaafa uğramaması. Bu nedenle ihtiyaç duyulan bazı düzenlemelere bu son OHAL KHK'sında yer verilecek.
SABAHA KADAR ERDOĞAN'A SUNUM YAPILDI
Ancak OHAL bitince anayasaya göre OHAL kapsamında yapılan düzenlemelerin bir kısmı da yürürlükten kalkmış olacak. Gözaltı süresi, avukata dosya kısıtı, tutukluluğun dosya üzerinden uzatılması ve valilere tanınan kapsamlı yetkiler gibi. İşte bu nedenle son KHK'da OHAL kapsamında yapılması ve yürürlükte kalması istenen yapısal düzenlemeler için formül arandı.
CMYK'YA MADDELER EKLENECEK
CNN Türk'ün haberine göre Cumhurbaşkanı'na uzun bir sunum yapıldı. Çalışmanın sabahın ilk ışıklarına kadar sürdüğü belirtiliyor. Bulunan formülün KHK ile Ceza Usül Kanunu'na madde eklenmesi olduğu öğrenildi. Böylece yeni düzenlemelerin kalıcı olmaları sağlanacak.
VALİ VE GÜVENLİK GÜÇLERİNE YETKİ
Bunlar arasında valilere yetki artırımı olması bekleniyor. Terörle mücadele edilen yerlerde güvenli bölge oluşturma, geçici sokağa çıkma yasağı getirme, kentlerde düzenlenecek gösteri yürüyüşü veya etkinlikleri güvenlik gerekçesi ile iptal etme, terör faaliyeti veya aşırılık yanlısı fikirlerin propagandasının yapıldığı mekanları kapatma yetkisi bunlar arasında sıralanıyor. Güvenlik güçlerinin ise kişilerin izlenmesi, arama, denetleme, el koyma yetkileri artırılabilir.
FRANSA MODELİ ÖRNEK ALINDI
Hükümet, Fransa modelini inceledi, oradan yola çıktı. Fransa modelinde OHAL iki yıl sonra kaldırılırken, Devlet Başkanı Macron'un imzası ile yeni bir güvenlik yasası yürürlüğe girmişti. O yasada getirilen düzenlemelerin 2020 yılında otomatik olarak kalkacağı hüküm altına alınmıştı. Dolayısıyla son OHAL KHK'sı ile getirilecek bazı düzenlemelerin de belirli bir zaman aralığında geçerli olmak üzere son yürürlük tarihi ile birlikte kaleme alınıp alınmayacağı merak konusu.
Türkiye son KHK'ya kilitlendi. Başbakan Yıldırım'ın 6 Temmuz'da açıklanacağı duyurduğu son KHK ile emniyet ve TSK'daki FETÖ ile bağlantılı personelin ihraç edilmesi bekleniyor. Peki ihraç edilenlerin listesi yayınlandı mı? Son KHK ile ihraç edilecek kamu personelinin 10 bin civarında olduğu ileri sürülüyor. Başbakan Yıldırım yaptığı son açıklamada bugün yayınlanacak KHK'da daha çok emniyet ve TSK'dan ihraçların olacağına dikkat çekti. Peki son KHK yayınlandı mı? Kimler ihraç edildi? Bu soruların cevabı ilerleyen dakikalarda haberimizde alacak.