Türkiye’nin Washington Büyükelçiliğinden bugün yapılan ikinci açıklamada, yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak ABD’ye herhangi bir güvence verilmediği kaydedildi.
Açıklamada şunlar ifade edildi:
“Türkiye bir hukuk devletidir ve yargı süreci devam eden dosyalarla ilgili olarak Hükümetimizin herhangi bir güvence vermesi sözkonusu değildir. Türkiye’de hiçbir temsilcilik görevlisi kendi resmi görevinin icrası sebebiyle adli soruşturmaya tabi tutulmamıştır. ABD tarafından istihdam edilen sözkonusu personel de keza resmi görevi çerçevesinde değil, hakkında çok ciddi suçlamalar olduğu için adli sürece tabi tutulmuştur. Bundan sonraki süreçte de Türkiye’de konsolosluk görevleri dışına çıkarak suç işleyen kişilerle ilgili yargı süreci başlatılması bağımsız yargının gereğidir.
GERÇEĞİ YANSITMIYOR
ABD'NİN AÇIKLAMASI
Vize krizi sonrası bugün yaşanan gelişmelere ilişkin ABD'nin Ankara Büyükelçiliği'nden şu açıklama yapılmıştı:
Türkiye'deki misyonumuzda yerel çalışanlara yönelik başka bir soruşturma bulunmadığına ilişkin Türk hükümetinden ilk etapta üst düzeyde güvence almış bulunuyoruz. Ayrıca Türk hükümetinden, yerel çalışanlarımızın kendi resmi görevlerini yerine getirirken gözaltına alınmayacakları veya tutuklanmayacaklarına ilişkin güvence de alınmıştır.
Bundan sonra Türk hükümeti bizim yerel bir çalışanımızı gözaltına alma ya da tutuklama niyetine ilişkin önceden Amerikan hükümetine bilgi vermeyi taahhüt etmiştir.
Bu ön güvenceler temelinde, Türkiye'de kısıtlı vize hizmetlerinin yeniden başlamasına izin verecek derecede güvenlik durumunun iyileştiğine inanmaktayız. Halihazırda tutuklu misyon çalışanlarımıza yönelik mevcut davalarla ilgili ciddi endişemiz sürmektedir.
Aynı zamanda Olağanüstü Hal altında tutuklanan Amerikan vatandaşlarının davalarına ilişkin endişemiz devam etmektedir. Amerikalı yetkililer, bu davaların tatmin edici bir şekilde çözüme ulaştırılması için Türk muhataplarıyla görüşmeyi sürdüreceklerdir.
VİZE KRİZİ NASIL BAŞLADI?
FETÖ'nün 17/25 Aralık kumpasına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, ABD'nin İstanbul Başkonsolosluğu görevlisi Metin Topuz'un, haklarında dava açılan eski polis müdürleri ve firari eski savcı Zekeriya Öz ile irtibatı tespit edilmişti.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosunca Topuz, ''Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'', ''casusluk'' ve ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından tutuklanmıştı.
Bunun üzerine ABD Dışişleri Bakanlığı konuya tepki göstermişti. Türk Dışışileri Bakanlığı da Topuz'la ilgili olarak "25 Eylül 2017 tarihinde terörle bağlantılı suçlardan gözaltına alınan ve bilahare tutuklanan söz konusu kişi ABD Konsolosluğu'nun resmi listesinde kayıtlı personeli olmadığı gibi, herhangi bir diplomatik veya konsüler bağışıklık sahibi de değildir" açıklamasını yapmıştı.
9 Ekim'de ABD’nin Türkiye'deki tüm ABD diplomatik misyonlarındaki göçmen olmayan vize hizmetlerini askıya aldığını açıkladı. Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği de “ABD’deki tüm misyonlarımızdaki ABD vatandaşlarına yönelik vize işlemleri askıya alınmıştır” açıklaması yaptı.