KENAN BUTAKIN / İSTANBUL
Türkiye'nin İdlib'i terör örgütü Heyet Tahrir Şam'dan (HTŞ) temizlemek ve PYD'nin elindeki Afrin'i güneyden kuşatmak için başlattığı operasyon gündemi değiştirdi. Fırat Kalkanı bölgesinden önce Türkiye'ye ardından da İdlib'e geçen ÖSO güçleriyle başlatılan harekata TSK'nın da destek vermesi bekleniyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan TSK unsurlarının sınırı geçmediğini açıklarken 'Ciddi bir harekat var' sözleriyle duyurduğu operasyonla ilgili kritik bir son dakika gelişmesi yaşandı.
İdlib'deki ılımlı muhalifler El Kai'de kökenli HTŞ temsilcileriyle bir araya geldi. Örgüte 'ya çekilin ya da silah bırakın' teklifi yapılan görüşme, harekatın şeklini belirleyecek. Karar'ın edindiği bilgilere göre, muhalifler, harekete geçmek için örgütün kararını bekliyor. TSK birliklerinin de gelişmeye göre harekete geçeceği belirtildi.
İDLİB TÜRKİYE İÇİN NEDEN ÖNEMLİ?
Suriye'de 6 yıldır süren iç savaşta terör örgütü IŞİD bertaraf edildikçe tarafların beklentisi siyasi çözüm için şartların oluşmasıydı. Ancak ılımlı muhaliflerin gerilemesi ve IŞİD'in boşluğunu radikal örgütlerin doldurması Türkiye'nin muhaliflerin garantörlüğünü üstlendiği Astana süreciyle başlayan siyasi çözüm arayışlarını da tıkadı. El Kaide bağlantılı Heyet Tahrir Şam’ın ele geçirdiği İdlib bu krizin adeta fotoğrafı oldu. Bu nedenle siyasi çözüm arayışının anahtarına dönüşen İdlib'e yapılacak operasyon, Türkiye, ABD, Rusya, İran ve rejim için Suriye satrancında rolleri yeniden belirleyecek öneme sahip.
Kente yapılacak operasyonda aktörlerin alacağı pozisyon kadar, harekatın doğuracağı sonuçlar da bölgedeki dengeleri değiştirecek. Türkiye son Astana zirvesinden önce Rusya ve ABD'nin İdlib'e havadan müdahaleye öncelik verecek bir operasyona sınıra mülteci akını ve muhaliflerin de hedef alınacağı endişileriyle karşı çıktı. Muhaliflere destek verilerek kentin HTŞ'den kurtarılmasını savundu. Ancak Astana zirvesinde muhaliflere operasyon yapılmaması ve güvenli bölgeler oluşturulması şartıyla Rusya, İran ve rejimle mutabakata vardı.
PYD GÜNEYE NÜFUZ EDEMEYECEK
Böylece Suriye'deki iç savaş boyunca adeta 'mülteci deposu'na dönüşen 6 milyon sünninin yaşadığı İdlib bölgesinden Türkiye sınırına mülteci akınının önüne geçecek bir formülde taraflar uzlaştı. Sınıra sıfır sayılabilecek kuşakta halihazırda 1 milyondan fazla kişi kamplarda barınıyor. Yerel sivil idare kayıtlarına göre İdlib kent merkezinde 2 milyon 400 bin civarında yerli nüfus, yaklaşık 1,3 milyon da iç göçle gelmiş sivil barınıyor. Türkiye'nin dün resmen ilan ettiği harekatla bu nüfusun bölgede kalması sağlanırken, kuzeydeki Afrin'i kontrol altında tutan terör örgütü PKK'nın uzantısı PYD'nin de güneye sarkma ihtimali ortadan kalkacak. Demografik yapıyı bozacak ve YPD'nin de katılacağı bir operasyonda ise bu bölgenin terör örgütünün kontrolüne geçme ihtimali bulunuyordu.
Karar 25 Ağustos'taki manşetinde İdlib'e yapılacak muhtemel operasyonun önemini ve Türkiye'nin tezini "Son sahne İdlib'de çekilecek" başlığı ile vermişti.
TÜRK ASKERİNİN İDLİB GÖREVİ
Rus askeri İdlib'in doğusunda, Türk askeri ise batısında olacak. Öğrenilen bilgiye göre Türk askeri muhaliflerin, Rus askerleri ise Şam yönetiminin ihlallerini tespit edecek. Öte yandan Türk askeri 400 kilometrelik bir hatta en az 14 gözlem noktası kuracak.