Son dakika! Erdoğan, piyasalar hakkında konuştu: Döviz kuru dalgalanmaları potansiyelimizi yansıtmıyor

Son dakika haberi... MB Başkanı'nın görevden alınması sonrası piyasalar altüst olurken, Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk kez döviz kurları hakkında konuştu, "Son birkaç gündür piyasalardaki dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, potansiyelini kesinlikle yansıtmıyor" dedi. Bir kez daha 'yastık altı' paraları hatırlatan Erdoğan "Vatandaşlarımdan evlerindeki döviz ve altını çeşitli finans araçlarına yatırarak ekonomi ve üretime kazandırmalarını istiyorum" çağrısı yaptı.

DERLEYEN | MELEK GEDİK

Cumhurbaşkanı Erdoğan, partisinin 7. Olağan Büyük Kongresi'ne katıldı. 

Ankara Spor Salonu'nda gerçekleşecek büyük kongre öncesinde Erdoğan, dışarıda partililere seslendi. Konuşmasına dikkat çeken sözlerle başladı.

Bugün anlamlı bir buluşma gerçekleştirdiklerini söyleyen Erdoğan, "Özellikle de kar yağışının tüm mikropları temizlediği bir anlamlı buluşmada en kalbi duygularla selamlıyorum" ifadesini kullandı.

"DÜNYADA BİR BAŞKASI YOK"

Biraz sonra 7. Olağan Büyük Kongreyi yapacaklarını söyleyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Hamdolsun şu ana kadar, kurulduğumuzdan bu yana son olarak üye kayıtlarını istediğimde, üye kayıt sayımız 13 milyon 500 bine ulaştı. Bırakın Türkiye'yi, dünyada böyle bir siyasi parti yok. Hamdolsun 1 milyonu aşkın genç üyesiyle yaklaşık 5 milyonu aşkın kadın üyesiyle ve bunun dışında da ana kademe üyesiyle dünyada bir başkası yok.

"35 KİŞİ DE YEDEK OLARAK KALMAYACAK"

Türkiye'de zaten yok. Artık önümüzde ne var, 2023 var. 2023'e hazır mıyız? 2023'e, bugün yapacağımız tüzük tadilatıyla 50 kişilik bir MKYK değil, şimdi 75 kişilik MKYK ile yola devam edeceğiz. Ayrıca 'yedek' diye bir ifade var. O da 35 kişi ama onlar yedek olarak kalmayacak. Onlar da aynen 35 kişiyle beraber asıl üyeler gibi çalışacaklar."

Alanda bulunanları, illerin adlarını söyleyerek tek tek selamlayan Erdoğan, Zonguldaklıları selamlaması sırasında, inşaatı devam eden Uzun Mehmet Camisi'ni sordu. Erdoğan, "Camimiz bitiyor değil mi? Ramazanda oradayız, açılışını beraber yapacağız inşallah" diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kongrenin yapılacağı salona geçti.

ERDOĞAN KONUŞMAYA BAŞLADI

Erdoğan, 2 saat sürmesi beklenen konuşmasına başladı... 

Erdoğan'ın açıklamaları şöyle:

"Alem düşman kesilse, gönül senden vazgeçmez, Adıyaman hoş geldin. Açtığın kutlu kapılar sonsuza dek kapanmaz, Bitlis hoş geldin. Her köşesi güzellik dolu cennet şehrim, Bolu hoş geldin. Fırat'ın türküsünü en güzel gakkoş söyler, Elazığ hoş geldin. Bir ömrün yetmediği İstanbul, hoş geldin. Dünyada biriciksin, İzmir hoş geldin.

"HANGİ İNANÇTAN OLURSA OLSUN..."

Vatan toprağının her karışını alın teriyle sulayan çiftçimizi, esnafımızı, her meslekten kardeşimizi selamlıyorum. Hangi inançtan, hangi kökenden, hangi mezhepten, hangi meşrepten olursa olsun bu ülkenin 84 milyon insanının her birini selamlıyorum. Canlarını ortaya koyan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi, tüm kahramanlarımızı selamlıyorum. Sizlerin şahsında gözü ve kalbi Türkiye'nin üzerinde olan, bugün bu salonu en az sizler kadar heyecanla takip eden herkesi selamlıyorum.

Yalnız sana ibadet eder, yalnız senden yardım dileriz. Bizi doğru yola ilettin. Gazaba uğrayanların ve sapmışların yoluna değil. Duamızı kabul buyur, elimizi boş çevirme Allahım. Her işimizi olduğu gibi milletimize, ülkemize hizmet mücadelemizin yeni bir safhasının adımı olarak gördüğümüz kongremize Rabbimize niyazla başlıyoruz.

"2023 HEDEFLERİNE CUMHUR İTTİFAKI İLE KAVUŞACAĞIZ"

Eksikten ve yanlıştan münezzeh olan sadece ve sadece Rabbimizdir. Biz fanilerin elbette hatası ve eksiği olmuştur, olacaktır. Önemli olan her zaman istikameti doğru, kalbi ferah, yüreği sağlam, azmi güçlü tutmaktır. Gerisi Allah'ın takdiri ve milletimizin tespit ve takdiridir. Niyet hayr, akıbet hayr diyerek yaptıklarımız ve yapacaklarımızın muhasebesini milletimize arz etmek istiyoruz.

MHP ve Genel Başkanı Devlet Bahçeli'ye şükranlarıma sunuyorum, mücadelemizin saflarını tahkim ettik ve genişlettik. Hangi partiden olursa olsun Cumhur İttifakı'na destek olan her bir kardeşime ayrı ayrı teşekkür ediyorum. Türkiye'yi önce 2023 hedeflerine, ardından da 2053 vizyonuna inşallah Cumhur İttifakı ile ulaştıracağız.

"GÜCÜMÜZÜ BİNLERCE YILLIK BİRİKİMDEN ALDIK"

Büyük rüyalar gördük. Bu rüyaların ardından gitmek bize medeniyetimizin emridir. Milletimiz yaşadığı onca badireye rağmen ayakta kalmayı ve yeniden şahlanışa geçmeyi bu vasfı sayesinde kazanmıştır. Tek parti faşizminden, darbe ve vesayet cenderesine, bunların yol açtığı krizlerle bölgesel ve küresel tehditlere kadar nice zorlu mücadeleyi aynı anlayışla yürüttük. Türkiye'yi demokraside ve kalkınmada dünyanın en ileri ülkeleri seviyesine getirmek için attığımız her adımda gücümüz ve milletimizin binlerce yıllık birikiminden aldık. 

"YİNE AYNI OYUNUN PEŞİNDELER"

Ülkemizi kendi sıkıntılarıyla meşgul ederek son iki asırdır köklü değişimlerin dışında tutanlar, yine aynı oyunun peşinde. Gençler, bu defa farklı bir Türkiye var. Bu defa kökenine, inancına, meşrebine bakmaksızın 84 milyon vatandaşıyla 'Tek millet' diyen bir Türkiye var. Rengini şehitlerin kanından alan, bayrağını en tepeye dikmekteki kararını 'tek bayrak' diyerek haykıran bir Türkiye var.

Ellerinden gelse yağmurlu havada ülkemize bir su vermeyecek olanların yeni dayatmalarla karşımıza çıkması bizi yolumuzdan döndüremedi. Ahdediyorum, yine döndüremeyecektir. 'İman varsa imkan vardır' inancıyla, 21. yüzyılın kapılarını, hem milletimiz hem tüm insanlık için açmak için yola çıkıyoruz. İnsanın fıtri güzellikleri üzerinden yeni bir dünya düzeni kurulmasına öncülük etmenin sorumluluğuna talibiz.

"TARİHİ DÖNÜŞÜMÜ EN GÜZEL RAKAMLAR ANLATIYOR"

Türkiye ne zaman demokrasi ve kalkınma hamlesine girse içeriden ve dışarıdan karşısına engeller çıkarılıyor. AK Parti milletimizin tarih ve medeniyet iddiasının temsilcisi olarak iktidara geldiğinde karşımızda her şeyiyle tel tel dökülen bir ülke vardı. Huzurumuz kaçıktı. Ama hamdolsun inancımız ve umudumuz dip dibeydi. AK Parti, milli iradesinin üstünlüğünü tam manasıyla tesis ederek demokrasimizi güçlendirdi. AK Parti kesintisiz reformlarıyla ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkma mücadelesini adım adım ileriye taşıdı. Bu tarihi dönüşümü en güzel rakamlar anlatıyor.

Türkiye ne zaman demokrasi ve kalkınma hamlesine girse içeriden ve dışarıdan karşısına engeller çıkarılıyor. AK Parti milletimizin tarih ve medeniyet iddiasının temsilcisi olarak iktidara geldiğinde karşımızda her şeyiyle tel tel dökülen bir ülke vardı. Huzurumuz kaçıktı. Ama hamdolsun inancımız ve umudumuz dip dibeydi. AK Parti, milli iradenin üstünlüğünü tam manasıyla tesis ederek demokrasimizi güçlendirdi. AK Parti kesintisiz reformlarıyla ülkemizin muasır medeniyetler seviyesine çıkma mücadelesini adım adım ileriye taşıdı. Bu tarihi dönüşümü en güzel rakamlar anlatıyor.

Üniversite harçlarını biz kaldırdık biz. Bay Kemal, siz kaldırmadınız biz kaldırmadık. Harçlarla ilgili konuşanlar, bağırıp çağıranlar önce bu harçları kim kaldırdı diye sormaları lazım.

PİYASALAR HAKKINDA İLK KEZ KONUŞTU

Son bir kaç gündür piyasalarda yaşanan dalgalanmalar, Türkiye ekonomisinin temellerini, gerçek dinamiklerini, taşıdığı potansiyeli ve yarınını kesinlikle yansıtmıyor. Türk sanayisi, salgın dönemindeki performansıyla direncini ve gücünü bir kez daha ortaya koymuştur. Kamu maliyesi ve finans sektöründeki göstergeler, gelişmiş ve gelişmekte olan pek çok ülkeye göre daha sağlam bir yapıya sahip olduğumuza işaret ediyor.

Bir süre önce açıkladığımız ekonomideki reform programımızın politikalarını ve takvimini dün akşam itibarıyla ilan ettik. Şimdi artık vakit, daha çok çalışma, üretme, gaza basma, hedeflerimize yürüme vaktidir. İktisadi temeli olmayan hareketlere karşı ülkesinin yanında yer alarak, güven ve istikrar mesajımıza sahip çıktıkları için milletimizin tüm fertlerine ayrıca teşekkür ediyorum.

VATANDAŞLARA YİNE ÇAĞRI YAPTI

Sadece kendilerini güvende hissetmek amacı ile evlerinde döviz ve altın tutan vatandaşlarıma buradan bir çağrıda bulunuyorum. Bu vatandaşlarımdan, milli servetimiz olan evlerindeki döviz ve altını, çeşitli finans araçlarına yatırarak, ekonomiye ve üretime kazandırmalarını istiyorum.

Finans kuruluşları, özellikle de katılım finans şirketleri, bu altın ve dövizler için müşterilerine, onları memnun edecek getiri sağlayabilecek alternatifler sunuyor. İş insanlarımıza da, 30 Haziran'a kadar devam eden varlık barışından yararlanarak, yurt dışındaki kaynaklarını ülkemize getirebileceklerini tekrar hatırlatıyorum. Herhangi bir endişeye gerek yok. Biz kendilerinin garantisiyiz.

Ülkemize yatırım yapan uluslararası yatırımcılara ise, Türkiye’nin gücüne ve potansiyeline güvenmeleri çağrısında bulunuyorum. Esasen, bu çağrının somut göstergeleri de vardır. Geçen yıl ülkemizde yeni açılan işyeri sayısı 103 bine yaklaşırken, kapanan sayısı 16 binin altında kaldı. İş yapma kolaylığı endeksinde 2002 yılında 175 ülke arasında 84’üncü sırada olan ülkemiz, geçtiğimiz yıl 190 ülke arasında 33’üncü sıraya yükseldi.

Türkiye’de 2010-2020 arasında kurulan 75 bin 699 adet uluslararası sermayeli şirketten, toplam sermayesi 39 milyar lirayı bulan 11 binden fazlası, salgına rağmen geçtiğimiz yıl faaliyete başladı. Şimdi buradan soruyorum; hangi uluslararası yatırımcı geleceğine güvenmediği bir ülkeye gelip şirket kurar ve o ülkenin vatandaşlarıyla iş ortaklığı yapar?

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 7. Olağan Büyük Kongre'de AK Parti Genel Başkanlığı'na yeniden aday gösterildi.

"BATTIK, BİTTİK DİYENLERE İNANMAYIN"

Aynı şekilde, ülkemizde dünyanın hemen her devletinden 200 bin uluslararası öğrenci eğitim görüyor. Soruyorum, hangi ana-baba evladını geleceğine güvenmediğini, huzurundan ve güvenliğinden emin olmadığı bir ülkeye 4-5 yıllığına eğitime gönderir? Siz içeride birilerinin "Battık, bittik, yıkıldık, öldük" diye terane tutturduğuna, kendi ülkelerini kötüleme yarışına girdiklerine bakmayın… Bunlar kendi ülkelerinin ve milletlerinin felaketinden iktidar devşirme hevesinde olan, gözlerini kin ve nefret bürümüş, kifayetsiz muhterislerdir.

Türkiye gücünü, ekonomisinin sağlam altyapısından, üretiminden, yetişmiş insan kaynağından, girişimcilerinden, ihracatçılarından; velhasıl reel ekonomisinden alan bir ülkedir. Dinamik iktisadi yapımızla, mali disiplinimizle, serbest piyasaya ekonomisine bağlılığımızla, her türlü şoka dayanıklı olduğumuzu defalarca ispatladık. Gördüğünüz gibi, her başlığı birkaç cümleye sığdırmamıza rağmen, 19 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmetleri saymakla bitiremedik. Henüz burada hiç sözünü etmediğimiz yüzlerce, binlerce başlıkta, her biri diğerinden göz kamaştırıcı eser ve hizmet icmallerimiz, dökümlerimiz, rakamlarımız bulunuyor.

Esasen bugünkü gündemimizde daha pek çok mesele var. Gündemimizde, gerek 2023 hedeflerimiz içinde yer alan, gerekse gelişen ve değişen ülke ve dünya şartlarına göre sürekli ürettiğimiz yeni programlarımız, projelerimiz, hazırlıklarımız var. Gündemimizde, yeni ve sivil Anayasa çalışmalarının çerçevesini oluşturacak ilkeler var. Gündemimizde, hukuk ve ekonomi reformlarımızın uygulama programları var. Gündemimizde, aile-eğitim-kültür merkezli yeni milli uyanış ve yükseliş ahdimiz var.

"HEDEFLERİMİZ İÇİN YOL HARİTALARIMIZ VAR"

Gündemimizde, dış politikada, ülkemizin hak ve menfaatlerinden taviz vermeden, diyalog ve huzur odaklı siyasi duruşumuzun temel parametreleri var. Gündemimizde, salgın sonrası yeniden şekillenecek dünyaya ve ülkemizin orada alacağı konuma dair değerlendirmelerimiz var. Gündemimizde, ülkemizin önüne kurulan tuzakları birer birer aşarken, demokrasiden güvenliğe, ekonomiden kalkınmaya kadar bizi hedeflerimize ulaştıracak yol haritalarımız var. Gündemimizde, teröriste terörist diyemeyenlerin riyakarlıkları var. Gündemimizde, kadınlarımızın haklarını korumayı vicdanlarda değil, kağıtlarda arayanlara söyleyeceklerimiz var.

Gündemimize, ülkemize karşı sergilenen çifte standartları hak ve özgürlük dayatması diye göstermeye çalışanların zavallılıkları var. Gündemimizde, biz tüm taahhütlerimizi yerine getirdiğimiz veya getirme sözü verdiğimiz halde, Türkiye'ye ısrarla sırtını dönenlerin sinsilikleri var. Gündemimizde, sırf ülkemizi hedef aldıkları için PKK’dan FETÖ’ye ve hatta DEAŞa kadar terör örgütleriyle iş tutanların acizlikleri var. Gündemimizde, son dönemde kesintisiz bir şekilde uğradığımız saldırılar ve bunların üzerine gelen salgın yükü sebebiyle sıkıntıya düşenlere verdiğimiz ve vereceğimiz destekler var. Velhasıl bizim gündemimizde ülkemizin ve milletimizin bugününe ve geleceğine dair her mesele var. Buradaki her başlık üzerinde saatlerce konuşulmayı, tartışılmayı gerektiriyor.

AK Parti Kongresi, tam da bunun yeridir. Ancak, salgın şartlarında, il kongrelerimiz gibi büyük kongremizi de, hem milletimizin, hem de bu salonda bir araya geldiğimiz sizlerin sağlığını düşünerek gerçekleştirmek durumundayız. Bunun için bugün, sadece birkaç başlık üzerinde kısaca duracak, diğer hususları, milletimizle bir araya geleceğimiz diğer vesilelere bırakacağız.

ERDOĞAN'DAN ANAYASA MESAJI

İlk olarak yeni ve sivil Anayasa teklifimizle ilgili yaklaşımımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Türkiye’nin neredeyse iki asrı bulan Anayasa arayışında, milletimizin içine sinen ve dört elle sarılacağı, sahipleneceği bir metne kavuşamadık. Anayasa çalışmalarımızın tamamı, olağanüstü dönemlerde, olağanüstü şartların dayatmasıyla ve olağanüstü yöntemlerle yapılmıştır.

Milletin tüm kalbiyle içinde olmadığı bu süreçlerde ortaya çıkan Anayasa metinleri de, daha ilk günden itibaren hep tartışılmalı olmuş, hep değişiklik talepleriyle karşı karşıya kalmıştır. Mevcut Anayasamız, 1960 darbesiyle ilk şekli verilen, 1980 darbesinin ardından da yeniden yoğrularak milletimizin önüne konan bir metindir. 

Darbenin üzerinden silindir gibi geçtiği, terörden bezmiş, ekonomik sıkıntıların altında ezilmiş bir halka silahların gölgesinde onaylatılan bu Anayasa, lafzı ve ruhuyla arkasındaki vesayetçi güçlerin eseridir. İki asırlık Anayasa geçmişimize baktığımızda aşağı yukarı her çeyrek asırda yeni bir Anayasa’yla karşılaşıyoruz. 1982 yılında kabul edilen mevcut anayasamızın üzerinden 29 yıl geçti.

Yani bu Anayasa, tarihi periyodu içinde de artık geçerliliğini kaybetmiştir. Üstelik bu süre zarfında, Anayasanın neredeyse değişmeyen maddesi kalmadığı halde, yine de ortaya ülkedeki herkesi kucaklayacak bir metin çıkmadı. Esasen, dünyaya baktığımızda da Anayasaların daha sık değişiğini görüyoruz. Anayasaları uzun yıllar boyunca değişmeyen ülkeler ise, bu istikrarı, nispeten soyut ve sade metinlere sahip olmalarına borçludur. Türkiye’nin yeni ve sivil bir Anayasa’yı tartışması, hem kendi tarihimizin, hem de gelişen ve değişen dünya şartlarının kaçınılmaz bir gereğidir.

Nitekim, yeni ve sivil Anayasa teklifimiz, fikri temeli olmadığı için dikkate almayı gerektirmeyen kimi sığ itirazlar dışında, her kesimde olumlu yankı bulmuştur. Peki, biz nasıl bir yeni Anayasa istiyoruz? Bizim baktığımız yerden, bu sorunun tek bir cevabı vardır: Milletimiz nasıl bir Anayasayla yönetilmek istiyorsa, biz de işte öyle bir Anayasa istiyoruz.

Dolayısıyla, Bu yeni Anayasanın ruhunda millet, yani insan olmalıdır. Bu yeni Anayasanın merkezinde insanın huzuru, refahı, mutluluğu yer almalıdır. Bu yeni Anayasanın özü, tüm değerleriyle, farklılıklarıyla, zenginlikleriyle, hayalleriyle 84 milyon vatandaşımızın tamamını içermelidir. Bu yeni Anayasanın temelinde, ülkemizin gücü, güvenliği, istikrarı, kazanımları ve elbette hedefleri bulunmalıdır. 

Bu yeni Anayasa, "İnsanı yaşat ki devlet yaşasın" diye ifade ettiğimiz kadim devlet anlayışımızla inşa edilmelidir. Bu yeni Anayasa, ilhamını ihtişamlı geçmişimizden alan, yönü Türkiye’nin geleceğine dönük, toplumun birlikte yaşama ve geleceğini birlikte kurma iradesinin ürünü asırlık bir sözleşme, bir vizyon belgesi olmalıdır.

Bu yeni Anayasa, üstat Cemil Meriç’in söylediği gibi, "Muhteşem bir maziyi daha muhteşem bir istikbale bağlayan bir köprü" kurmalıdır. Velhasıl yeni Anayasa, darbecilerin, vesayetin, şu veya bu dengenin değil, doğrudan milletin Anayasası olmalıdır. Elbette ütopik veya bürokratik değil, millet mahreçli yeni bir Anayasa hazırlamak kolay değildir.

Daha önce bu çerçevede çeşitli girişimlerimiz oldu. Maalesef, siyasi iklim yeteri kadar uygun olmadığı için, bu çalışmalarımız hep yarım kaldı. Buna rağmen 2011’deki Anayasa tecrübesinin ülkemize önemli kazanımlar sağladığını düşünüyoruz. Türkiye’nin bugün, yeni bir Anayasa için, hiç olmadığı kadar hazır olduğuna inanıyoruz. Bu çerçevede, Cumhurbaşkanlığı bünyesinde, AK Parti Genel Merkezinde, akademi dünyasında, çeşitli sivil toplum kuruluşları nezdinde yürüyen, hepsini de yakından takip ettiğimiz çalışmalar var.

Aynı şekilde diğer partilerin ve ilgili kuruluşların da benzer hazırlıkları olduğunu biliyoruz. Bunlar, önce ilkeler, sonra somut metinler düzeyinde belirli bir olgunluğa geldiğinde bir araya getirilecek ve milletimizin gözü önünde tartışmaya açılacaktır. Bir başka ifadeyle, yeni Anayasa, açık ve şeffaf bir sürecin ürünü olarak hazırlanacaktır. Yeni Anayasa çalışmalarında bu safhaya önümüzdeki yılın ilk diliminde ulaşmayı hedefliyoruz. Mümkün olan en geniş mutabakatla ortaya çıkacak yeni Anayasa metni de, mutlaka milletin onayına sunulacaktır. "

11 SİYASİ PARTİ KONGREYE KATILDI

AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'ne, 11 siyasi partinin temsilcileri de katıldı.

"-Anavatan Partisi Genel Başkanı İbrahim Çelebi ve Genel Başkan Yardımcıları

-Büyük Birlik Partisi Genel Başkan Yardımcıları Mikail Şahin ile Ahmet Yelis

-CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın

-Demokrat Parti Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Uyanık

-Demokratik Sol Parti Genel Başkan Yardımcıları Hasan Erçelebi, Erdoğan Sincer,

-Hür Dava Partisi Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin İmir,

-İYİ Parti Siyasi İşler Başkanı Mustafa Cihan Paçacı İYİ Parti TBMM Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu ile Eğitim Politikaları Başkanı Şenol Sunat

-MHP'den TBMM Başkanvekili Celal Adan, MHP Genel Başkan Yardımcıları Edip Semih Yalçın, İzzet Ulvi Yönter, Sadir Durmaz ile Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Nevin Taşlıçay

-Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Sabri Tekir ile Hasan Bitmez,

-Vatan Partisi Genel Sekreteri Özgür Bursalı, Genel Başkan Yardımcısı Hasan Korkmazcan ile Öncü Kadın Genel Başkanı Meltem Ayvalı

-Yeniden Refah Partisi Genel Sekreteri Suat Pamukçu, Genel Başkan Yardımcısı Bayram Sakartepe ile MKYK üyesi Abdülkadir Yılmaz."

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kongreye katılan TBMM Başkanvekili Celal Adan ve MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın ile selamlaştı.

KONGREDEN İLGİNÇ GÖRÜNTÜLER

AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi için partililer, Ankara Spor Salonu'na alınmaya başlandı.

Partililer, sabahın erken saatlerinden salonun önünde toplandı. Salon çevresi, bariyerlerle araç ve yaya trafiğine kapatıldı.

ERDOĞAN YENİDEN GENEL BAŞKAN

AK Parti'nin, Ankara Spor Salonu'nda yapılan 7. Olağan Büyük Kongresi'nde genel başkanlık seçimi sonuçlandı. 

Kongre Divan Başkanı Ali İhsan Yavuz, seçim sonuçlarına göre 1431 oy kullandığını, 1428 oyun geçerli, 3 oyun geçersiz sayıldığını belirtti. Yavuz, Erdoğan'ın geçerli 1428 oyun tamamını alarak yeniden AK Parti Genel Başkanlı'ğa seçildiğini duyurdu.

Partinin 75 üyeden oluşan Merkez Karar ve Yönetim Kurulu da aynı oylamayla belirlendi.

DİVAN BAŞKANI ALİ İHSAN YAVUZ OLDU

AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nin divan başkanı ve üyeleri de belli oldu. Divan Başkanlığı'na Genel Başkan Yardımcısı Ali İhsan Yavuz seçildi.

31 Mart seçimlerinden sonra "Hiçbir şey olmamış ise biz diyoruz ki kesinlikle bir şeyler oldu" diyen AK Parti Genel Yardımcısı Ali İhsan Yavuz, AK Parti 7. Olağan Büyük Kongresi'nin divan başkanı oldu.

 

Yorum Yap
UYARI: Hakaret, küfür, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. (!) işaretine tıklayarak yorumla ilgili şikayetinizi editöre bildirebilirsiniz.
Yorumlar (38)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

İlgili Haberler

Sancaktepe Belediye Başkanı Döğücü kongre dönüşünde kaza geçirdi
Son dakika! AK Parti'nin MKYK'sı belli oldu! Berat Albayrak listede yok
Seda Sarıbaş kimdir, kaç yaşında, nereli? Eski Türkiye Güzeli AK Parti MKYK'ya seçildi

Güncel Haberleri