Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD'nin "OHAL'de seçim endişe verici" açıklamalarına yanıt verdi.
Aksoy tarafından yapılan yazılı açıklamada Olağanüstü Hal kapsamında 16 Nisan 2017'de yapılan referandum hatırlatıldı.
"Türkiye’de yapılan tüm seçimlerin demokratik, özgür, adil ve şeffaf olduğu uluslararası gözlem raporlarıyla teyit edilmiştir. Olağanüstü hal koşullarında 2017 yılında gerçekleştirilen anayasa referandumu bunun son ispatıdır. Bu gerçeği gözardı ederek, olağanüstü hal uygulamasının seçimleri demokratik standartların gerisine düşüreceğini iddia etmek art niyetli bir yaklaşımdır."
ÇİFTE STANDARDLI ANLAYIŞIN ÖRNEĞİ
"Bu tür peşin hükümlü yorumlar, Türkiye'ye yönelik çifte standartlı anlayışın örneğidir"
Aksoy, OHAL ile temel hak ve özgürlüklerin kısıtlanmadığına vurgu yaptı:
"Olağanüstü hal sadece ülkemizin birliğine, devletimizin bekasına kasteden teröristlerin faaliyetlerini hedef almaktadır. Ülkemizde teröristlerden başka hiç kimsenin temel hak ve özgürlüklerinin kısıtlanması sözkonusu değildir. Ayrıca, birçok ülkede olağanüstü hal uygulaması sırasında seçim düzenlendiğini de hatırlatmak isterim. Bunun son örneklerinden biri, 2017 yılında Fransa’da yapılan seçimlerdir. Demokrasi ve hukukun üstünlüğünü benimsediğini iddia eden bazı devletlerin, ülkemiz sözkonusu olduğunda bu tür peşin hükümlü yorumları, Türkiye’ye yönelik çifte standartlı anlayışın bir diğer örneğidir."
MİLLET İRADESİNE MÜDAHALE
Sözcü Aksoy, ABD'nin açıklamalarını müdahale olarak değerlendirerek, "Dahası henüz gerçekleşmemiş seçimler hakkında önceden açıklama yapmak millet iradesine müdahale anlamına gelmektedir ve kabul edilemez" dedi.
ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Heather Nauert, Türkiye’de OHAL altında özgür, adil ve şeffaf bir seçim düzenlemenin zor olduğunu, bu konuda endişeli olduklarını söylemişti.
Açıklamaya ilk tepki Başbakan Yıldırım'dan gelmişti. Yıldırım "Amerikalılar gelsin seçim görsün" demişti.