Davutoğlu'nun açıklaması şöyle:
ABD Başkanı D. Trump’ın ülkesinin İsrail büyükelçiliğini Tel Aviv’den Kudüs’e taşıma kararı 21. Yüzyılın en büyük siyasi suçlarından biri olacaktır. Uluslararası hukuka, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi Kararları’na, ahlaki normlara, tarihi birikime ve sahadaki gerçeklere tümüyle aykırı bu karar ile ABD uluslararası sistemde meşruiyet krizini tetikleyen bir hamle yapmıştır.
KUDÜS'ÜN TAPUSU TARİHLE SABİTTİR
Kudüs'ün statüsü ve tapusu tarihle sabittir. Öngörüsüz ve popülist bir siyasetçi, aldığı kararla birçok karışıklıklara yol açabilir, fakat tarihi gerçekliği değiştirmez.
İslam ülkeleri bu adıma karşı gerekli tüm diplomatik yolları kullanmalı, Müslümanların sesini duyurmalıdır. Avrupa Birliği, Filistin konusunda bugüne kadar üzerinde anlaşılan bütün konvensiyonlara, uluslararası hukuka ve prensiplere aykırı olan bu karar karşısında güçlü bir tutum almalıdır. Hristiyan ve Yahudi din adamlarını ve düşünürlerini bu tarihi haksızlık ve siyasal basiretsizlik karşısında ortak bir tutum takınmaya davet ediyorum.
KUDÜS İSRAİL TOPRAĞI DEĞİLDİR, HİÇBİR ZAMAN DA OLMAYACAKTIR
Dünyanın her köşesinde bu karara karşı dile getirilen tepkiler Kudüs'ün birleştiriciliğinin teyidi, Trump yönetiminin küresel vicdandaki mahkumiyetinin de resmi mahiyetindedir.
Kudüs, İsrail toprağı değildir. Hiçbir zaman da olmayacaktır. Kudüs, en utanmaz ve ahlaksız işgal süreçlerinden birinin yaşandığı Filistin toprağıdır. Mescid-i Aksa da Kudüs’ün ayrılmaz bir parçasıdır ve asla başka bir otoriteye terk edilemez.
Tarih; Trump gibi nice hırslı, öngörüsüz, kısa vadeli çıkarları peşinde koşan siyasi liderler görmüştür. Bu siyasi aktörlerin kararlarının bedelini de asırlarca bütün dünya ödemiştir.
Trump bu hadsiz kararı ile dünya tarihine hatırlanmak istenmeyen bir isim olarak geçecektir.
Bu karar iddia edildiği gibi hiçbir şekilde bölgeye barış getirmeyecektir. Trump’ın bu kararın barışın önünü açacağı yönündeki iddiası tümüyle aldatmacadır. Filistin meselesinin temeli Kudüs’tür.
Kudüssüz bir Filistin, Kudüssüz bir barış olmayacaktır.
Kudüs sahipsiz değildir. Kudüs İslam dünyasının ilk kıblesi ve bütün İbrahimi dinlerin sembol şehri sıfatıyla bu badireyi de atlatacaktır.
Kudüs bize Hazreti Süleyman’ın, Hazreti İsa’nın, Hazreti Peygamber’in, Hazreti Ömer’in, Selahaddin Eyyubi’nin ve Sultan Abdülhamid’in emanetidir. Bu emanete sahip çıkmak için gereken her adım atılmalıdır.