Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye saldırısıyla ilgili Twitter üzerinden açıklamalarda bulundu.
Bozdağ'ın açıklaması şöyle:
"Suriye konusunda Türkiye’nin tutumu,nettir. Suriye’de Türkiye; Esed rejimine, kimyasal veya konvansiyonel silah kullanımına, iç çatışmalara, insanların öldürülmesine, insanların yerinden yurdundan edilmesine, DEAŞ,PKK,KCK,PYD/YPG dahil bütün terör örgütlerine, karşıdır.
Türkiye’ye göre Suriye’de; Esed rejimi ile DEAŞ,PKK,KCK,PYD ve YPG dahil tüm terör örgütlerine destek, kimyasal silahla öldürme gibi konvansiyonel silahlarla da öldürme, can ve mal emniyetinin yokluğu, zorunlu göç, ülkeler arası nüfuz,güç ve çıkar yarışı da yanlıştır.
Türkiye, Duma’ya rejimin kimyasal saldırısını her düzeyde şiddetle kanadı ve çok net bir tutum ortaya koydu. Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, Sayın Trump ve Sayın Putin ile görüşmeler yaptı. Türkiye,bir nevi ABD ile Rusya arasında çözüm için arabuluculuk yaptı.
ABD GENELKURMAY BAŞKANI İLE ORG. AKAR GÖRÜŞTÜ
Suriye’deki hedeflere ABD,İngiltere ve Fransa saldırısından önce ABD Genelkurmay Başkanı ile Türkiye Genelkurmay Başkanı, Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Trump’ın talimatlarıyla görüştüler. Türkiye,saldırı öncesi bilgilendirildi. Saldırıda İncirlik Üssü kullanılmadı.
Rejimin kimyasal silah kullanımının cezalandırılması,olması gerekendir. Ancak rejimi cezalandırmak için; sadece kimyasal silah kullanımını yeter sebeb görüp, konvansiyonel silah kullanımını yeter sebeb görmemek büyük bir yanlıştır. Zira her iki silahla ölen/öldürülen de insandır.
Kullanılan silah ne olursa olsun ölen/öldürülen insandır. Konvansiyonel silahla öldürürsen müeyyide yok; ama kimyasal silahla öldürürsen müeyyide var ve uygulanır, demek, ilkel bir anlayışla insanların öldürülmesine izin vermektir.Bu korkunç yaklaşım, asla kabul edilemez.
Ancak Suriye rejiminin kimyasal saldırıları sonrası Suriye’ye atılan füzelerin, Suriye’deki sorunların çözümüne katkısı olmadığı gibi sonuncusunun da katkısı olmayacağı açıktır.
Çözüm için bilek güreşlerine son vermek ve hesapsız bir siyasi çözüm şarttır. Aksi, yine kandır.
Suriye’de sorun, ihtilaf ve çatışmaların sona erdirilmesi ile siyasi çözüm,barış, huzur, istikrar ve güvenin kalıcı olarak sağlanması; ancak uluslararası toplumun birlikte,samimi ve kararlı hareketi ile mümkündür.
Türkiye,Suriye konusunda dün nerede duruyorsa bugün de aynı yerde durmaktadır.
Türkiye,Suriye’de siyasi çözüm,barış,güven,huzur ve istikrarın kalıcı şekilde tesisi için bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da üzerine düşeni yapmaya devam edecektir."