Partisinin TBMM grup toplantısında konuşan MHP lideri Bahçeli, Suudi gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın öldürülmeyle ilgili, "Kaşıkçı'nın kimin emriyle öldürüldüğü net değil, tüm oklar veliaht prensi işaret ediyor" dedi.
Bahçeli, "Hem imandan bahsedip hem şöhret batağına saplanmak gafilliktir. İslam ülkeleri ahlak ve adaletten uzaklaşıp, yozlaşma batağına saplanmıştır. Despot yönetimler nereye kadar saltanatlarını sürdürebilecekler" diye konuştu.
Bahçeli'nin konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
"Fitne demlenirken hakikat devrilmektedir. İhanet taltif görürken sadakat telin edilmektedir. Yapay zekanın geleceğine kafa yoruyorken insanlık mirasının silinip kaybolmasına hiçkimsenin ses çıkarmaması tam bir akıl tutulmasıdır. Bugün İslam toplumları akıl ahlak adalet ve merhametten uzaklaşarak kahredici yozlaşmanın pençesine düşmüşlerdir. Empati ve erdem damarları kurumuştur. Yerin altın zengin yerin üstü harap ve bitaptır. Kıtlıklar yolsuzluklar savaşlar cinayetler haksızlıklar hırsızlıklar iktidar kavgaları İslam toplumlarını uçurumun kenarına kadar sürüklemiştir. Var olan kör düğüm nasıl çözülecektir?
'ALENEN VE ADİCE KATLEDİLMİŞTİR'
Günlerdir Suudi Arabistan kökenli gazeteci Cemal Kaşıkçı'yı konuşuyoruz. Kaşıkçı uluslararası krize dönüşmüştür. Ortada bir vahşet karşımızda resmen bir cinayet vardır. Kaşıkçı alenen ve adice katledilmiştir. Cesedinin nerede olduğu belli değildir. Tüm oklar veliaht prensi işaret etmektedir. Veliaht Prens Selman cinayetin neresindedir? Katillerin Türkiye üzerindeki hesapların netlik kazanması mecburiyettir. Kim dost kim düşman görelim. Türk milletinin sabrını hiçbir dost ya da düşman hafife almasın. Adam olsun edepli olsun iman neyi gerektiriyorsa onu yapsınlar. Müslüman gibi davransınlar Allah'tan korksunlar. Kulun hesabı varsa Allah'ın da hesabı vardır ve hepsinden üstündür.
MHP gücünü milletinden ilhamını tarihinden alır. Bizim için verilmiş sözler dönemsel ve gelip geçici değildir. İlkelerimiz vardır, ülkülerimiz vardır. Dik başlıyız, tok bakışlıyız. Özümüz birdir, sözümüz doğrudur. Yalan nedir bilmeyiz. Gerçekleştirilmeyi bekleyen hayallerimiz, tutulmayı bekleyen vaatlerimiz, kucaklanmayı bekleyen geleceğimiz vardır ve vuslat şafağı bir gün muhakkak sökecektir. Verdiğimiz sözü unutmayız, unutamayız. Ne söylediysek arkasında dururuz. Tutarlıyız, temkinliyiz. Başımızı öne eğecek, yüzümüzü kara çıkartacak hiçbir ilişki ağının içinde olmadık.
'GEVŞEME YOK, GERİ DÖNÜŞ YOK'
Töre varsa devlet vardır. Töre yani adalet devletin gücü demektir. Ne söylemişsek töreye uygundur. Adaletin ruhuyla örtüşmektedir. 24 Eylül Pazartesi günü TBMM'ye sunduğumuz kanun teklifi bir af değildir. Toplam 7 maddeden oluşmaktadır. Maksat ve muradımız halishanedir. Kanun teklifimizin 3. maddesinde hangi suçları istisna tuttuğumuz açıktır. Teklifimizin arkasındayız. Gevşeme yok, vazgeçme yok, geri dönüş yok. Kanayan, kangrene dönmesi an meselesi olan bir meseleye parmak bastık.
24 Eylül 2018 Pazartesi günü TBMM'ye sunduğumuz kanun teklifi mana ve muhtevası itibariyle bir af değildir. Bazı suçlarla ilgili ceza sürelerinden şartlı indirim ile tutuklu ve hükümlülerin salıverilmesine ilişkin kanun teklifidir. Teklifimizin tartışmasız arkasındayız. Seçim beyannamemizde ne demişsek onu seslendiriyoruz. Konuşmayalım mı, düşünmeyelim mi?
Teklifimizi cezaevleri boşalsın diye vermedik. Kader mahkumlarının elinden tutulmasını bekliyor, Gazi Meclis'e güveniyoruz. Bizim cezaevlerini boşaltmak için böyle bir teklif yaptığımızı söyleyenler ya ne dediğimizi anlamıyor ya da safa yatıyorlar. 2006'da doğru olan 2018'de niye yanlış olsun?
'KENDİ YOLUMUZU KENDİMİZ ÇİZECEĞİZ'
Hiçbir ittifak bir tarafın reddedilmesi ile geri adıma zorlanması ile yok sayılmasıyla önermelerinin görmezden gelinmesiyle ayakta kalınmayacaktır. Hiçbir ittifak pozisyon hatırlatmasıyla, zamana oynamayla varlığını devam ve idare edilmeyecektir. Heyetler görüştü görüşmedi, yasal zemin vardı yoktu tartışmalarına son vermenin vakti gelmiştir.
Bu kronikleşmiş süreci uzatmanın anlamı ve alemi yoktur. Herhangi bir ittifak beklentimiz, ittifak niyetimiz geldiğimiz bu aşamada artık kalmamıştır.
Zoraki görüşmelerle bir yere varmanın imkanı olmayacaktır. Oyalanmaya umutlarla oynamaya lüzum da yoktur. Kendi yolumuzu sadece kendimiz çizeceğiz. 31 Mart 2019 seçimlerine kendi adaylarımızla kendi amblemimizle katılıp her seçim bölgesinde demokratik mücadelemizi yapacağız.
'PAPAZ KARARINA SES ÇIKARMAYANLAR...'
Andımız Türk milletinin ruh kökünde doğmuştur. Danıştay çözülme sürecinin kötü bir hatırasını söküp atmıştır. Elbette doğru yapmıştır. Neymiş Danıştay hukuka uygunluk denetiminin sınırlarını aşmış bunların hepsi zırvadır uydurmadır temelsizdir.
Papaz kararına ses çıkaramayanlar Andımızın okunacağını duyunca ayağa kalkmışlar kanundan hukuktan bahsetmeye başlamışlar. Bu tespiti yapanların milli kimlikten ne anladıkları şaibelidir. Türküm demek ayıp mıdır? Bize kırmızı çizgi hatırlatması yapan gafiller unutmasınlar ki MHP'nin kırmızı çizgisi Türklüğün varlığı ve bekasıdır. Türk olmanın bedeli varsa can feda olsun.''
'YERELDE İTTİFAK YOK'
Grup toplantısındaki sert sözlerin ardından Bahçeli'den yeni bir açıklama geldi. Bahçeli, Mecliste gazetecilerin sorusu üzerine "Cumhur İttifakı duruyor, yerel seçimde ittifak yok" dedi.
Devlet Bahçeli, yerel seçimde İstanbul'da aday çıkaracaklarını da söyledi.
CUMHUR İTTİFAKI
Cumhur İttifakı, 20 Şubat 2018 tarihinde, 2018 genel seçimlerine birlikte katılmak için Adalet ve Kalkınma Partisi ile Milliyetçi Hareket Partisi arasında kurulmuştu.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, iki gün önce Üsküdar-Çekmeköy-Sancaktepe metro hattının ikinci etabının açılış töreninde af teklifi ile ilgili, "Şimdi birileri çıkarmış af, ne affı? Hele hele 50 bini aşkın uyuşturucunun cezaevinde olduğu bir dönemde biz uyuşturucuları affeden bir iktidar olarak mı anılacağız?" demişti.
'FUZULİ BİR DEMAGOJİDİR'
Bahçeli ise bu sözlere dün Twitter hesabından sert sözlerle yanıt vererek, "Elbette kast edilen Milliyetçi Hareket Partisi’dir. Partimizi zan ve töhmet altında bırakmak asla doğru değildir. MHP’yi yüzeysel ve üstünkörü bir şekilde uyuşturucuyla, uyuşturucu suçuyla yan yana getirmek şayet art niyet değilse, kesinlikle isabetsiz ve itibarsız bir isnattır. Uyuşturucuyla en çok mücadele veren, bu uğurda her türlü imkânıyla fedakârlık gösteren ‘birileri’ diye tabir edilen Milliyetçi-Ülkücü Hareket’tir. Şartlı ceza indirimiyle ilgili teklifimizi uyuşturucu temeline indirmek, tahrip ve tahrif etmek fahiş bir yanlış, fuzuli bir demagojidir" ifadelerini kaydetmişti.
'KIRMIZI ÇİZGİMİZDİR'
Bahçeli'nin bu sözlerine de AK Parti'den cevap gelmiş, sözcü Ömer Çelik "Sayın Cumhurbaşkanımız MHP'ye bir şey söyleyecekse açıksa söylerdi. Bahçeli'nin ifadeleri siyasi nezakete uygun değildir. Cumhurbaşkanımıza saygı kırmızı çizgimizdir. Bu sözler incitici, kırıcı cümlelerdir, tekrarlanmamalı" demişti.