Son dakika haberleri: ABD'nin BM Daimi Büyükelçisi Nikki Haley, Rusya ile ilişkilerin oldukça gergin olduğunu söylerken, ABD'nin Rusya ile hâlâ daha iyi bir ilişki kurma umudunda olduğunu ifade etti.
Ayrıntılar geliyor...
ABD, FRANSA VE İNGİLTERE'DEN YENİ SURİYE ADIMI
ABD, İngiltere ve Fransa, kimyasal saldırı iddiasıyla ilgili bağımsız bir araştırmanın yürütülmesi için hazırladıkları ortak karar tasarısını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sundu.
ABD, İngiltere ve Fransa, Suriye’de bazı hedefleri düzenlenen operasyonla vurmuştu. Operasyonu gerçekleştiren üç ülkeden yeni bir adım geldi. ABD, İngiltere ve Fransa, kimyasal saldırı iddiasıyla ilgili bağımsız bir araştırmanın yürütülmesi için hazırladıkları ortak karar tasarısını Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne sundu. Duma’ya yönelik kimyasal saldırı ile ilgili araştırma yapılması çağrısının yapıldığı karar tasarısında, insani yardımların kesintisiz sürmesi ve Suriye’nin BM nezdindeki barış görüşmelerine katılması çağrısı yapıldı. Duma’ya yönelik kimyasal saldırıda çok sayıda sivil hayatını kaybetmişti. Suriye rejimi iddiaları reddetmişti.
NATO’DAN SURİYE OPERASYONUNA TAM DESTEK
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye düzenledikleri hava saldırısından sonra, Brüksel’deki NATO karargahında toplanan 29 NATO üyesi ülkenin, gerçekleştirilen operasyona tam destek verdiği açıklandı.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’deki kimyasal tesisleri vurması sonrası, NATO üyesi 29 ülkenin büyükelçileri Brüksel’deki NATO karargahında bir araya geldi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, gece gerçekleştirilen operasyonu değerlendirmek üzere gerçekleştirilen toplantı sonrası basın açıklaması yaptı. ABD’li, İngiliz ve Fransız yetkililerin, Suriye’de gerçekleştirilen operasyonla ilgili diğer NATO üyelerine bilgi verdiklerini ifade ederek sözlerine başlayan Stoltenberg, ayrıca Kimyasal Silahlar Sözleşmesi’ni güçlendirmek için alınan askeri olmayan ilave tedbirler hakkında müttefiklerin bilgilendirildiğini söyledi.
ABD, İngiltere ve Fransa’nın 7 Nisan’da Duma’da sivillere yönelik gerçekleştirilen saldırıları Suriye rejiminin yaptığına dair ellerinde çok önemli bilgilerin bulunduğunun altını çizen Stolenberg, o saldırıda çok sayıda sivilin hayatını kaybettiğini hatırlattı.
“Kimyasal silah kullanımı cezasız kalamaz ve normalleştirilemez”
NATO üyesi tüm ülkelerin dün gece gerçekleştirilen operasyona tam destek verdiğini söyleyen Stoltenberg, “NATO, Suriye rejimi tarafından tekrarlanan kimyasal silah kullanımını şiddetle kınıyor. Kimyasal silah kullanımı cezasız kalamaz ve normalleştirilemez. Yaşananlar Suriye halkı ve bizim güvenliğimiz için ciddi tehlike oluşturuyor. Bundan sorumlu olanlar hesap vermeli” dedi.
Suriye rejimi ve destekçileri olan Rusya ve İran’a çağrıda bulunan Stoltenberg, “NATO, Suriye’nin kimyasal silah kullanımını uluslararası barış ve güvenlik için bir tehdit oluşturulduğu gerekçesi ile her zaman kınamıştır. Böylesine çirkin eylemler, uluslararası toplum tarafından kolektif ve etkili bir tepki çağrısında bulunur. Kimyasal silahların kullanımı konusunda sorumluluk almak ve yaşananların cezasız kalmamasını sağlamak için uluslararası mekanizmaları destekliyoruz” şeklinde konuştu.
“Kimyasal silah kullanımı barbarca”
Sürdürülen diplomatik çabalara rağmen, Suriye rejiminin kendi halkına karşı defalarca kimyasal silah kullandığını belirten Stoltenberg, yapılan saldırıları ‘barbarca’ olarak değerlendirdi. BM Güvenlik Konseyi’nin tüm üyelerine sorumluluklarını yerine getirmeleri yönünde çağrıda bulunan Stoltenberg, “NATO, Birleşmiş Milletler’in Suriye’deki çatışmaya kalıcı bir siyasi çözüm sağlama yönündeki çabalarını tam olarak destekliyor” ifadelerini kullandı.
“Suriye sorumluluk almalı”
Başta Rusya olmak üzere, Suriye rejimini destekleyen herkese çağrıda bulunan Stoltenberg, Suriye rejiminin BM liderliğindeki Cenevre sürecine yapıcı bir şekilde katılmasını sağlamak için sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini belirtti. NATO’nun DEAŞ’a yönelik oluşturulan koalisyona bağlı kalacağının altını çizen Stoltenberg, “Terörizmle olan mücadelemize devam edeceğiz” dedi.
Rusya: Suriye’ye atılan 103 füzeden 71’i vuruldu
Rusya Savunma Bakanlığı ABD, İngiltere ve Fransa’nın Suriye’ye yaptığı saldırı sırasında atılan 103 füzeden 71’nin imha edildiğini açıkladı.
Rusya Genelkurmay Başkanlığı Ana Harekat Dairesi Başkanı Orgeneral Sergey Rudskoy, "Suriye hava savunma sistemleri, fırlatılan 103 füzeden 71’ini vurdu" ifadelerini kullandı. Rudskoy Moskova’da yaptığı açıklamada, Suriye’ye karşı gerçekleştirilen füze saldırısının, Suriye ordusunun topraklarını teröristlerden korumaya yönelik başarılarına bir tepki olduğunu dile getirdi. Rudskoy "Bu saldırı, iddia edilen bir kimyasal saldırıya değil, Suriye’nin silahlı kuvvetlerinin topraklarını uluslararası terörizmden kurtarmak için verdiği mücadeleye karşı olduğuna inanıyoruz. Dikkatinizi, Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü tarafından Suriye’de hiçbir kimyasal silah üretim tesisi bulunmadığının tespit edilmesi gerçeğine özellikle dikkat çekmek istiyorum. Suriye hava savunma sistemleri, fırlatılan 103 füzeden 71’ini vurdu" şeklinde konuştu.
Putin: "Suriye ve Irak’taki durumun çözümünde Arap Birliği ile işbirliği yapabiliriz"
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Rusya’nın Suriye ve Irak’taki durumun çözümünde Arap Birliği ile işbirliği geliştirmeye hazır olduğunu söyledi.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Suudi Arabistan’da düzenlenen 29. Arap Birliği Zirvesi dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Putin, mesajında bölgesel güvenliği sağlamak için Rusya’nın Suriye ve Irak’ta siyasi çözüm ve yeniden yapılanmanın harekete geçirilmesine katkıda bulunabileceğini ifade etti. Terörist gruplara karşı mücadelenin Arap devletlerinin kendi egemenliğine saygı çerçevesinde ilerlemesi gerektiğini ifade eden Rus lider, “Umuyorum ki Suriye ve Irak’taki DEAŞ militanlarının yenilgisinden sonra ortaya çıkan yeni koşullarda iş birliği yapabiliriz. Bu ülkelerdeki siyasi çözüm ve çatışma sonrası yeniden yapılanma süreçlerinin aktivasyonuna, acil insani yardımların çözümüne katkıda bulunabiliriz” dedi.
Orta Doğu’da normalleşmenin Filistin sorununun çözümüyle gerçekleşeceğini söyleyen Putin, Filistin sorununun müzakereler çerçevesinde Arap Birliği girişimleriyle çözülmesi gerektiğini belirtti.