İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısında önemli açıklamalarda bulundu. Akşener sözlerine 2015'te Ankara'daki tren garı saldırısında hayatını kaybedenleri anarak ve basın danışmanı Murat İde'ye geçmiş olsun diyerek başladı.
İde'nin geçen hafta Giresun'da, 2015'te yazdığı bir yazı nedeniyle göz altına alındığını anlatan Akşener, "Ne çektin be Murat. Hakarete uğradın. Saldırıya uğradın. Göz altına alındın. Neden? Hakikati yazdığın, hakikati söylediğin için. Hakaret ettiler diye susacak mısın? Dövmeye çalıştılar diye korkacak mısın? Hapisle tehdit ettiler diye kaçacak mısın? İde, bu sorulara hayır cevabı verdi. Allah senden razı olsun. İyi ki varsın, iyi ki bizimlesin sevgili Murat kardeşim" diye konuştu.
Akşener, konuşmasında Hatay'da çıkan orman yangınları, Azerbaycan-Ermenistan cephesindeki gelişmeler ve ekonomi yönetimine dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Artık Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın 'çizdiği pembe tablolara' inanmadığını kaydeden Akşener, Erdoğan'ın sabır sözlerine de sert tepki gösterdi. Katar Emiri Şeyh Temim tarafından Türkiye Cumhuriyeti'ne hediye edilen ve tartışma konusu olan uçağı hatırlatan Akşener, Erdoğan'a, "Sayın Erdoğan millete 'sabret' diyeceğine sen önce git 500 milyon dolarlık uçağını sat" sözleriyle seslendi.
Meral Akşener'in konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
'TÜRKİYE BU YANGINLARI DÜNYANIN BİRİNCİ MADDESİ YAPMALIYDI AMA...'
Hatay ve Kahramanmaraş'taki orman yangınlarına işaret eden Akşener, Hatay'da, kent merkezine dayanan alevlerin yarattığı tahribatın, onlarca yılda tamir edilemeyeceğini söyledi. Doğayı yakanları Allah'a havale ettiğini dile getiren Akşener, "Bu işin arkasında, hayata ve insana dair ne varsa düşman olan, terör örgütünün olduğu şüpheleri var. Bu konuda güvenlik birimlerimiz hızlı hareket etmeli, gereğini bir an önce yapmalı." ifadesini kulandı.
Akşener, yapılanın, tüm dünyada infial yaratacak bir alçaklık olduğunu vurgulayarak "PKK'nın gerçek yüzünü dünya kamuoyuna göstermek de en başta hükümetin görevidir. Ancak bakıyoruz ki bu konuyu dünya gündemine taşımak adına, hiçbir şey yapılmamış." dedi.
Büyükelçiliklerin, resmi sosyal medya hesaplarından bile bir paylaşımda bulunmadığını belirten Akşener, "İşte size Partili Cumhurbaşkanlığı Sistemi’nin ultra yetkin bürokratları." değerlendirmesinde bulundu.
Bu alçaklığın, dünyanın tüm haber bültenlerinde yer alması gerektiğini ifade eden Akşener, "Türkiye bu yangınları, dünyanın birinci gündem maddesi yapmalıydı ama olmadı. Çünkü bunu yapmak için devlet ciddiyeti gerekir, liyakat gerekir, vatan sevgisi gerekir. Vatanının her ağacını, her canlısını kutsal bilmek, önemsemek gerekir." ifadelerini kullandı.
'YANGIN FELAKERİNİ RANT FELAKETİ İZLEMESİN'
Milletin, yangın felaketini bir rant felaketinin takip edeceğinden endişe duyduğunu savunan Akşener, "O bölgelere dikilecek tek bir binanın, otelin veya konutun vebali büyüktür. Kül olan alanlarla ilgili ağaçlandırma çalışmalarını, bir an önce başlatın, Ve bunu şeffaf bir biçimde yapın, vatandaşlarımızın endişesini giderin." dedi.
AZERBAYCAN-ERMENİSTAN CEPHESİ
Azerbaycan'daki gelişmeleri yakından takip etiklerini bildiren Akşener, "İlan edilen ateşkese rağmen, utanmadan sivil kardeşlerimize saldıran Ermenistan'ı da dikkatle takip ediyoruz. Moskova'daki ateşkes masasından kalktıktan birkaç saat sonra, Gence'de sivillere bomba yağdıran bu gözü dönmüşlüğü, artık dünya daha iyi tanımalıdır." şeklinde konuştu.
Kurulacak bir masada Türkiye'nin olması gerektiğini kaydeden Akşener, şöyle devam etti:
"Ancak, bir sabah ansızın kurulan masada, taraflar dışında sadece Moskova vardı. Ve Rus Dışişleri Bakanı, büyük abi edasıyla ateşkesi ilan etti. Kardeşimizin vurulduğu bir savaşla ilgili masa, bizim için ar meselesidir. Dışarıdan, 'Türkiye'nin o masada ne işi var?' diyenlerin hesaplarını anlarım. Ama üzülerek izledik ki içeride de maalesef, onlarla ağız birliği yapanlar oldu. Daha Haziran ayında, Türkiye'ye uyguladığı silah ambargosunu kaldıran Kanada bile, Ermeni diasporasının baskıları üzerine silah ticaretini durduruyorsa, batı Dünyası, Türkiye'yi, meselenin bir tarafı görüyor demektir. Türkiye, Kanada'dan, insansız hava araçlarının optik parçalarını alıyor. Bu ambargo, İHA'larımızın üretimini olumsuz etkileyecek. Dolayısıyla ambargo uygulayacak kadar içinde gördükleri Türkiye'yi, masaların dışında tutmak isteyen bu ikiyüzlülüğe karşı, dikkatli olmak zorundayız. Şüphesiz bundan sonra da başka masalar kurulacak. Bir kez daha uyarıyorum ki Türkiye o masalarda kardeşinin yanı başında oturmalıdır. Bunu, Azerbaycan'ımızın yalnız olmadığını dosta düşmana göstermek için yapmalıdır. İktidarı bu konuda daha dikkatli olmaya davet ediyorum. Yurt dışında, ilgili ülkelerde, diplomasi ve lobi faaliyetlerine ağırlık verilmeli, haklılığımız dünyaya anlatılmalıdır."
ERDOĞAN'IN 'SABIR' SÖZLERİNE TEPKİ
"Geçen hafta Giresun ve Yozgat’taydık. Her yeni durakta daha kötü bir tabloyla karşı karşıya kalıyoruz. 'Partili damat' ekonomisinin vurduğu esnafımıza yine bir dokunduk bin ah işittik. Kayınpederinin 2023 hedeflerini çöpe atan 'damat bakan' oralı değil ama çarşıda pazarda yangın var. Tüm hedefleri düşürdüler ama hala uçuyoruz diye masal anlatıyorlar, pembe tablolar çiziyorlar. Ama görüyoruz ki damadının pembe tablolarına Sayın Erdoğan da artık inanmıyor. Eskiden 'uçuyoruz, ekonomik kriz yok diyebiliyordu' ama şimdi diyemiyor. Şimdi sabır diyor. Sayın Erdoğan, millete sabret diyeceğine sen önce git 500 milyon dolarlık uçağını satıp sarayın fantastik harcamalarını kıs. Ballı ihalelere gelince sabır yok, yandaşa vergi affı gelince sabır yok, itibar diye süslediği savurganlıktan vazgeçmeye gelince sabır yok. İş bulamayan gence, uzaktan eğitim için çocuğuna bilgisayar alamayan babaya gelince sabır var. Geçeceksin bunları Sayın Erdoğan. Sen git sefa sürmeye tam gaz devam et, gençlerimizin hayalleri yıkılsın.
MİLLETİN SABIR TAŞI ÇATLAMAK ÜZERE
Sen farkında değilsin görüyorum ki umurunda da değil ama milletin sabır taşı çatlamak üzere. Doların yükselmesine aldırış etmeyen 'damat bakan' 1 yılda doları frenleyebilmek için Merkez Bankası’ndaki dövizi satıp savdı. Kayınpederinin övündüğü döviz rezervini eritti. Damat bakan eğer reklamlardan kalkıp gözünü dövize çevirseydi binlerce öğrencimize bilgisayar ve internet imkanı sunabilirdi. 1,5 milyon çocuk uzaktan eğitime erişemiyor. Çünkü bilgisayar ve interneti yok. Hiç değilse 1,5 milyon öğrencimize bedava internet ve bilgisayar verseydin fena mı olurdu.
Eşin dostun lüks içinde yüzerken borç batağındaki esnaf artık bıktı. İşsizliği mahkum ettiğin gençler artık bıktı. Millet sabrının sonuna geldi artık Sayın Erdoğan ya aklını başına alacaksın ya da ilk sandıkta çatlayan sabır taşının altında ezileceksin.
AİLE BAKANLIĞINA: NEYİN KAFASINI YAŞIYORSUNUZ KARDEŞİM
Aile ve Çalışma Bakanı 2 yılda 674,5 milyar lira emekli maaşı ödedik diyor. Ahan da keşke ödemeseydiniz! Eliniz mecbur be eliniz mecbur. Hayır yapmışlar! Siz hangi kafayı yaşıyorsunuz? Neyin kafasını yaşıyorsunuz kardeşim? Siz ne zaman bu kadar uçtunuz Utanır insan bunu söylemeye."