Dünyada her sene 247 milyon insana sıtma bulaştırıp en az bir milyon kişinin ölümüne neden olan sivrisineklerin tümden kökünün kurutulması, doğanın dengesine sanıldığı gibi zarar vermeyeceği ortaya çıktı. Walter Reed Ordu Araştırma Enstitüsü'nde 20 yıldır sürdürülen bir araştırmanın sonuçları, bu canlı türünün yerinin kolayca doldurulabileceğini ortaya koyuyor.
3 BİN 500 TÜRÜ VAR
Dünyada 3 bin 500'den fazla isimlendirilmiş sivrisinek türü var. Bunlardan sadece iki yüz kadarı insanları sokuyor. Hemen hemen her kıtada ve koşulda yaşayabilen bu canlı türü 100 milyon yıldır değişime ayak uyduruyor. Sıtma ve Zika virüsü gibi çok bilindik hastalıkların yanı sıra sivrisinekler Sarı humma, Deng humması, Japon ensefaliti (beyin iltihabı), Rift Vadisi humması, Chikungunya virüsü, Batı Nil virüsü gibi pek çok tehlikeli hastalığı taşıyor. Buna karşın, birçok ekosistemde önemli roller alan türün tamamen yok olması hâlinde, diğer canlı türlerinin kısa sürede boşluğu dolduracağı öngörülüyor.
YERİ DOLDURULABİLİR
Santa Catarina Üniversitesi'nden Brezilyalı Entomolog Carlos Marcondres, sivrisineklerin tamamen yok edilmesi halinde, bu böceklerle beslenen türlerin yavru sayılarında kısa ve orta vadede düşüş yaşanmasını öngördüklerini, buna karşın ekosistemin açığı kolayca kapatabileceğini söylüyor. Ancak sıradışı örnekler de mevcut. Kuzey Kutup Dairesi'nin Arktika bölgesinde biyokütlede önemli yer tutan sivrisineklerin yok olması, sivrisinek balığı olarak bilinen ve zirai mücadele yöntemi olarak pirinç tarlaları yakınlarında bulundurulan Gambusia affinis türünün de yok olabileceği öngörülüyor. Bu bölgedeki memeli havyanlardan sürü halinde beslenen sinekler başta ren geyiği olmak üzere pek çok hayvanın sürekli yer değiştirmesine neden oluyor. Kertenkele, örümcek, kurbağa ve yarasa türleri de fırsat buldukça sivrisinek yemelerine karşın, bu canlıların besin portföyünde sivrisinekler sadece ortalam yüzde 2'lik yer tutuyor.
EVRİMLERİ BİLE ZARAR
Florida'da çalışan çevre bilimci Phil Lounibos'un araştırmasına göre, sarı sıtma sivrisineği olarak bilinen Aedes aegypti türü üzerinde yapılan çalışma ilginç bir bulgu ortaya koydu. Araştırmacılar bu türün dişisi üzerinde inceleme yaparken bazılarının, çok daha zararlı virüsler taşıyan 'Asya kaplan sivrisineği' (Aedes albopictus) tarafından döllenerek kısır bırakıldığını, yani alt türlerin kendi aralarındaki mücadelenin diğer canlılara zarar verecek yönde geliştiğini fark etti.
SİVRİSİNEK YOKSA ÇİKOLATA DA YOK
Buna karşın Ceratopogonid olarak bilinen alt türün kakaonun tozlaşmasında (üremesinde) kilit rol oynadığı biliniyor. Yani sivrisineğin olmadığı bir dünyada çikolata da olmayabilir. Kakaonun yanı sıra bine yakın bitki türü de tozlaşma sürecinde önemli bir taşıyıcıyı kaybetmiş olacak. ABD'li Entomolog Janet McAllister ise, insanlar için hayati önemdeki besinleri sağlayan bitkilerin tozlaşmasında sivsineklerin hiçbir rolü olmadığına dikkat çekiyor.