Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda hastalara 'sitokin fırtınası' tanısı konuluyor.
SAĞLAM HÜCRELERİ DE ÖLDÜRÜYOR
En sık viral enfeksiyonlar sonucu gelişen bu tabloda, sitokin aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında, etrafında ne varsa yıkıyor, sağlam hücreleri de öldürüyor. Bağışıklık sistemi, kendi dokularını yok etmeye başlıyor.
Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nden Doç. Dr. Ümit Savaşçı, Kovid-19 hastalığında, bağışıklık sisteminin rolünün her geçen gün daha iyi anlaşıldığını söyledi.
Savaşçı, özellikle ağır seyreden akut solunum yolu problemi yaşayan Kovid-19 hastalarında aniden ve çok yüksek miktarlarda proinflamatuar sitokinlerin salınımının gözlemlendiğini ve bu duruma 'sitokin fırtınası' adı verildiğini aktardı.
"İMMÜN SİSTEMİN İYİ YA DA KÖTÜ YÖNÜ VAR"
Savaşçı, sitokin fırtınasının en sık, viral enfeksiyonlar sonucu geliştiğini belirterek "Vücutta görülen hastalıkların hemen hemen hepsinde immün sistemin iyi ya da kötü yönü var. İmmün sistem her zaman iyi yönde çalışmayıp bazen kendi bünyesine de zarar verebiliyor. Bu aşamada vücudun bağışıklığı yabancı proteinleri görür ve uyarılarak bunları yok etmeye çalışır. Eğer bunlara normal dozda bir yanıt veriyorsa onu yok eder. Bazen doğal bağışıklık yok edemez, o zaman onlara özgü birtakım silahlar üretir. Biz bunlara sitokin adını veriyoruz" ifadelerini kullandı.
"SİTOKİNLER KONTROL EDİLMEK ZORUNDADIR"
Sitokinlerin, bağışıklık sistemi hücreleri tarafından salınan küçük moleküler ağırlıklı, çözünür proteinler olduğunu, hücreler arası etkileşim ve iletişimi sağladıklarını dile getiren Savaşçı, şu bilgileri paylaştı:
"Bu sitokinler kontrol edilmek zorundadır. Bunlar eğer kontrolsüz salgılanırsa bu sefer aşırı reaksiyonlar ortaya çıkabilir. Bunlar aşırı ve kontrolsüz şekilde salındığında, etrafında ne varsa yıkıp çevredeki sağlam hücreleri de öldürür. Bağışıklık sisteminiz tamamen kendi dokularınızı yok etmeye başlıyor. Bu durdurulamaz sel, bir felaket gibi kendini kötü bir noktaya götürüyor. Bu durum ölüm ve yıkıcı hasarların artışına neden olmaktadır.
STOKİN FIRTINASINI BELİRTİLERİ NELER?
Tedaviye rağmen düşmeyen ateş, akciğer hasarının artışı ve laboratuvar değerlerinde bozukluk durumunda 'sitokin fırtınası' tanısı konulur. Sitokin fırtınasının tedavisine yönelik başarılı yaklaşımların, ağır Kovid-19 hastalarının iyileşmesinde ve yaşamasında çok önemli olacağı düşünülmektedir. Kortikosteroid ve tosilizumab gibi ilaçların kullanılmasıyla bir umut olarak bu yıkıcı fırtına durdurulmaya çalışılmaktadır."
20 KASIM'DA REKOR KAYDA GEÇTİ
Türkiye'de Kovid-19 vakasının görüldüğü 11 Mart'tan bu yana en fazla ölüm vakası 20 Kasım'da yaşandı ve 141 kişi hayatını kaybetti.
Sağlık Bakanlığı'nın verilerine göre, hastalığın Türkiye'de tespit edildiği tarihten sonra ilk kez 14 Nisan'da koronavirüsten yaşamını yitirenlerin sayısı onlu rakamları aşarak 107'ye ulaştı ve 19 Nisan, vakaların tüm dünyada artış gösterdiği dönemde, 127 ile en fazla ölümün yaşandığı tarih olarak kayıtlara geçti.
14 KİŞİYE KADAR GERİLEDİ
Kısıtlama ve tedbir kararlarının hayata geçirilmesiyle birlikte dünya genelinde olduğu gibi Türkiye'de de vaka, hasta ve vefat sayılarında yatay bir seyrin ardından ciddi oranda düşüş sağlandı. Türkiye'de 13 Haziran'da Kovid-19 kaynaklı yaşamını yitirenlerin sayısı 14'e kadar geriledi.
EYLÜL'DE YENİDEN YÜKSELİŞE GEÇTİ
Mayıs sonu Haziran başında günlük 10-30 arasında değişen vefat sayıları, Eylülden itibaren yükselişe geçerek tekrar 40-100'lü rakamlara çıktı.
14 Nisan'da 107 olan Kovid-19'a bağlı hayatını kaybeden kişi sayısı 7 ay sonra 17 Kasım'da 103 oldu. Koronavirüse yakalanarak yaşamını yitirenlerin sayısı 20 Kasım'da 141'e çıkarak zirve yaptı.