KENAN BUTAKIN
Lisans Yerleştirme Sınavı (LYS) sonuçlarının açıklanmasının ardından, boş kalan kontenjan sayısı Türkiye’nin yükseköğretim sistemini de tartışmaya açtı. 696 bin 241 aday üniversitelere kayıt hakkı kazanırken, boş kontenjan sayısı açıköğretim hariç 214 bin 430 oldu. Açıköğretimle birlikte rakam 279 bin 589. Ek yerleştirmelerden sonra bu rakamın 300 bini geçmesi bekleniyor. Geçen yıl açıköğretim hariç boş kalan kontenjan sayısı 60 bin 147 olmuştu. Üniversitelerin doluluk oranı ise yüzde 95.3 olarak gerçekleşmişti. Bir yıl öncesine göre yaklaşık 4 kat artan boş kontenjan sayısı öğrenci ve okulu buluşturamayan yükseköğretim sisteminin alarm verdiğini ortaya koydu.
Uzmanlara göre, vahim olarak yorumlanan bu tablonun en önemli nedeni ise devlet ve vakıf üniversitelerinin sayıları hızla artarken, bölüm ve kontenjan ile talep arasında dengenin tutturulamaması. Meslek lisesi mezunlarına sınavsız geçiş hakkının kaldırılmasının ardından bu adayların doğru tercihe yönlendirilememesi, açıköğretime LYS ile öğrenci alınması gibi nedenlerde boş kontenjan enflasyonun nedenleri arasında. Adayların kontenjanları boş bırakarak üniversitelere mesaj verdiğini söyleyen Karar gazetesi eğitim yazarı Turgay Polat “Bu noktada üniversitelerin öğrencilere kampüs veya bölüm sunmaktan ziyade geleceği tasarlamak için ihtiyaç duydukları becerileri öğretecek bir sisteme dönmeleri gerekiyor. Bölümleri meslek adı altında tanıtmamak lazım. Üniversiteler eğitimi verir, insanlar bu eğitimi farklı meslek veya alanlarda kullanırlar” dedi. Öğrencilerin okuduğu bölümden bağımsız olarak kendine bir alan yaratacağının farkında olduğunu belirten Polat, şöyle konuştu: “Burada görev biraz da YÖK’e düşüyor. YÖK’ün üniversite olmanın sadece öğrenciyi alıp, eğitim verip, mezun etmek değil, katma değer katmak olduğunu vurgulaması lazım. Bu anlamda üniversitelerin birkaç konsept seçerek ilerlemesi doğru bir hareket olacaktır. Örneğin sadece sağlık veya mühendislik alanında ilerleyen üniversiteler var, bu her alanda yapılabilir. Bunun yanı sıra bizim dünyanın akreditasyonuna ihtiyacımız var. Üniversiteden çıkan işlerin dünya arenasında ortaya çıkması lazım. İlk olarak eğitim dilimizi öncelikle İngilizce daha sonra Çince üzerine kurmamız lazım. Çünkü dünya artık bu iki dil üzerine kuruluyor. Çocuklarımıza bunları öğrettiğimiz sürece dünya arenasında olma şansımız yüksek. İkinci olarak öğrencilerimizi eğitimlerinin bir döneminde mutlaka dünyanın farklı bir yerine gönderip orada eğitim almalarını sağlamalıyız. Üçüncü olarak ise üniversiteler mutlaka şirketlerle iç içe olmalı, bu şekilde daha hızlı yürümek mümkün olacaktır.”
BOŞLUK SAYISI 350 BİNİ BULABİLİR
Kültür Eğitim Kurumları Eğitim ve Rehberlik Direktörü Salim Ünsal, son yıllarda sistemin ‘hata’ vermeye başladığını söyledi. Bunun en önemli nedeninin, geometri ile matematiğin birleşmesinden dolayı TM ve MF’de puanı hesaplanan aday sayısındaki düşüşler olduğunu belirten Ünsal “4 yıllık bölümlerde tercih yapacak aday sayısı bir miktar azaldı. Esas boşluk ise 2 yıllık bölümlerde oldu. Meslek liselerinde sınavsız geçiş kaldırıldı” dedi. Ünsal öğrencilere kılavuzda geçen yılın yerleştirme verilerinin sunulmasının da tercihlere olumsuz yansıdığını belirterek “Şu anda toplam 279 bin boş kontenjan var. Üniversitelere kaydolmayacak adaylarla birlikte bu rakam yaklaşık olarak 350 binlere kadar çıkabilir. Ek yerleştirmede de bir miktar boşluklar azalabilir” diye konuştu.
‘İKİ YILLIK KÖTÜ’ ALGISI VAR
Eğitim Uzmanı Cihat Şener, toplumda ‘Bazı meslekler iyidir, bazıları değildir’ algısının öğrencileri hatalı tercih yapmaya ittiğini belirtti. Şener “Dikkat ederseniz kontenjan açığının büyük bölümü iki yıllık önlisans bölümlerinde. ‘Önlisansa veya iki yıllığa’ ben gitmem diyorlar. Bunları anlatmak gerek” dedi. Şener, rehberlik çalışmalarının arttırılması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: “Türkiye’de biz herkese sınıf geçirtiyoruz. Herkese biz teşekkürname ve takdirname veriyoruz. Aman çocuklarımız stres olmasın, sınav kaygısı yaşamasın diyoruz. Sonra da bunlar oluyor işte.”
ADAYLAR BİLİNÇLENDİ KONTENJAN BOŞ KALDI
2017 LYS analiz raporu hazırlayan YÖK, kontenjanlardaki rekor boşluğun nedeninin öğrencilerin seçim yaparken daha dikkatli ve istihdam odaklı düşünmesi olduğuna dikkat çekiyor.
Kontenjanlardaki büyük boşluk üzerine tepkilerin merkezindeki YÖK’ten de bir açıklama geldi. YÖK’ten yapılan açıklamada “Sonuçlar, öğrencilerin daha bilinçli bir tercih yapma eğiliminde olduklarını, sadece yükseköğretime girmeyi değil mezuniyet sonrasındaki istihdam imkanlarını da dikkate aldıklarını göstermektedir” değerlendirmesi yapıldı. YÖK raporunda boş kalan kontenjanların istihdam alanı daralan bölümler olduğuna dikkat çekildi. Raporda, “Kontenjan planlamasında önceliğimiz, kontenjanların ve yerleşen sayılarının hadsiz hesapsız artırılması değildir. Sistem, önceden yapılan planlamalarımız dahilinde çalışmakta olup, yetkinlik ve yeterlilik dikkate alınarak büyüme gerçekleştirilmektedir. Diğer taraftan 2 yıldır gerek üniversitelerin ilgili verilerinin paylaşımı gerekse mezun başarıları ve programların akredite olup olmadığı bilgilerinin açıklanması, öğrencilerimize daha bilinçli tercih yapma imkanını sunmaktadır” denildi.
YÖK raporunda bölümlerdeki kontenjan azalmasının nedenleri şöyle sıralandı:
Öğretmenlik programlarında hayata geçirilen taban puan uygulamasıyla, özellikle istihdamda güçlük yaşanan bazı programlarda doluluk oranlarında önemli azalma gözlendi. Açık öğretim lisans programlarına LYS ile öğrenci yerleştirilmesinin bu programlarda doluluk oranını düşürdü. Lisans programlarındaki doluluk oranlarının yüzde 94,31’den yüzde 89,27’ye geriledi. Ön lisans programlarındaki doluluk oranlarının yüzde 91,42’den yüzde 62,55’e düştü. Tıp, mühendislik, hukuk gibi istihdamı yüksek bölümlerde yerleştirme oranlarının yükseldiğine dikkat çekildi. Eğitim fakültelerinde taban puanın 240 bine yükseltilmesi nedeni ile bir boşluk oluştu. Açık öğretim sisteminde lisans programlarına geçmiş yıllarda YGS ile yerleştirme yapılırken, aynı isimli örgün programlarda LYS puanlarına göre yerleştirme yapılmasına yönelik yeni düzenlemeyle birlikte bu yıldan itibaren LYS puanlarına göre öğrenci alınması tercihleri etkiledi.
AÖF DAHİL YERLEŞTİRME SAYILARI
ÖSYS’ye başvuran aday sayısı 2 milyon 265 bin 844.
Lisans, ön lisans programları ile Açıköğretim Fakültesi’ne yerleşen aday sayısı 825 bin 244.
Son sınıf düzeyinde ÖSYS’ye başvuran 960 bin 410 adaydan 334 bin 834’ü, önceki yıllarda yerleşmemiş 632 bin 722 adaydan 313 bin 962’si, daha önce yerleşmiş 442 bin 542 adaydan 103 bin 812’si, bir yükseköğretim programını bitirmiş 193 bin 715 adaydan 57 bin 426’sı, yükseköğretimden kaydı silinmiş 36 bin 455 adaydan 15 bin 210’u LYS’de bir bölüme yerleşti.
BÜTÜN LİSELERDE GERİLEME VAR
Tüm lise türlerinde ön lisans ve lisans programlarına adayların yüzde 31’i yerleşti.
Sosyal bilimler: 2 bin 344 öğrencinin başvurduğu ÖSYS’de yüzde 68’i LYS’de bir programa yerleşti.
İHL (İmam Hatip liseleri): 2015’te 149 bin 727 imam hatip öğrencisi ÖSYS’ye başvururken bu sayı 2017’de 222 bin 925’e yükseldi. Lisans ve önlisans programları toplamında 2015’te bu öğrencilerin yüzde 27’si, 2016’da ise yüzde 28’i yerleşti, bu yıl oran yüzde 30 oldu.
Anadolu Liseleri: 396 bin 681 adayı yüzde 44’ü yerleşti. 2016’da bu oran yüzde 50, 2015’te ise yüzde 56’ydı.
Fen Liseleri: Bu sene LYS’de bir bölüme yerleşenlerin oranı yüzde 55 olarak gerçekleşti. 2016’da bu oran yüzde 56’ydı. 2015’te ise
yüzde 60’tı.
Özel liseler: 2017’de yüzde 54 başarı oranı yakalayan bu tür okullarda bu oran 2016’da yüzde 58’di.
Genel Liseler: 558 bin 721 adayın sınava girdiği genel liselerdeadayların yüzde 24’ü üniversiteli oldu. 2016’da yüzde 27’lik, 2015’te ise yüzde 29’luk oranlar yakalanmıştı.
Meslek ve Teknik Liseler: Teknik liseler 2016’da yüzde 43 yerleşme oranı yakalarken, bu yıl oran yüzde 28’e kadar indi. Endüstri Meslek Liseleri yüzde 26’dan yüzde 14’e ve Ticaret Meslek Liseleri yüzde 39’dan yüzde 23’e geriledi.
EK KONTENJAN İÇİN ÖSYM DUYURU YAPACAK
Kazanan adayların kayıtları 14-18 Ağustos arasında yapılacak. Elektronik kayıtlar ise 11-16 Ağustos’ta alınacak. Boş kalan veya kaydolmama nedeniyle dolmayan kontenjanlara ÖSYM’nin duyurduğu tarihlerde merkezi olarak ek yerleştirme olacak.