Diyarbakır’da yaşayan 53 yaşındaki Necla Çeker, bir süredir sırt ve bacak ağrısı şikayetleri yaşıyordu. İlk başta gün içinde fazla yorulduğunu düşündüğü için bu problemleri önemsemedi. Ağrılar geçmeyince doktora başvuran Çeker’in yapılan tetkiklerde tesadüfen böbreğinde tümör olduğu saptandı. Ameliyat olmadığı takdirde tümörün ciddi sorunlara neden olacağı söylenen Çeker, Memorial Diyarbakır Hastanesi Üroloji Bölümü’nden Doç. Dr. Necmettin Penbegül’ün böbreği koruyarak sadece tümörlü bölgeye yaptığı kapalı ameliyat ile sağlığına kavuştu.
HİÇBİR AĞRI SEBEPSİZ DEĞİL
Sırt ve bacak ağrısıyla hastaneye gittiğini, yapılan tetkiklerle tesadüfen böbreğinde tümör olduğunu öğrenen Necla Çeker, “Bu durumu ilk duyduğumda tedirgin olmuştum. Çünkü tümör demek kanser demekti ve en kısa sürede ameliyat olmam gerektiği söyleniyordu. Ancak ailemin de desteğiyle tedavi seçeneklerini araştırdım. Memorial Diyarbakır Hastanesi’ne gittiğimizde Üroloji Uzmanı Doç. Dr. Necmettin Penbegül’ün bu tür ameliyatları kapalı yöntemle yaptığını ve böbreği koruyarak sadece tümörlü bölgeyi aldığını öğrendik. Hastalık hakkında beni detaylı bilgilendirmesi ve güven verici davranışları sayesinde ameliyat olmayı kabul ettim. 2 saatlik ameliyattan sonra sağlığıma kavuşarak 2 gün sonra taburcu oldum. Kendisine ve Memorial Diyarbakır Hastanesi’ne ne kadar teşekkür etsem azdır” dedi.
HASTA TÜMÖRDEN KURTULDU
Ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Necmettin Penbegül, “Hastamızın yapılan tetkiklerinde sol böbreğinde yaklaşık 4 santimetrelik tümör tespit edilmiş. Kendisi daha sonra bize başvurdu ve durumunu değerlendirdiğimizde ameliyatı böbreği koruyarak yapılabileceğini kendisine ilettik. Laparoskopik Parsiyel Nefrektomi dediğimiz, kapalı olarak yapılan, sadece tümörlü bölgenin çıkarıldığı ameliyatı gerçekleştirdik. Böylelikle hasta hem tümörden kurtuldu hem de böbreğini kaybetmemiş oldu. Hasta ameliyattan sonraki gün gezmeye, dolaşmaya ve normal işlerini görmeye başladı” diye konuştu.
“Böbrek tümörleri belirti vermeden ilerliyor”
Böbrek tümörünün sıklıkla 60-70 yaş aralığında görülmekle beraber, son yıllarda daha erken yaşlarda da görüldüğünü ifade eden Doç. Dr. Penbegül, “Bu sorunun daha erken yaşlarda görülmesinin en önemli sebeplerinden biri herhangi bir nedenle yapılan tetkiklerde tesadüfen saptanıyor olmasıdır. İlerlemiş veya büyümüş böbrek tümörleri, kısa zamanda yaşamı tehdit edebilirken, tesadüfen erken dönemde saptanmış tümörlerin tedavisinden sonra hasta normal yaşantısına geri dönebilmektedir” ifadelerinde bulundu.
Doç. Dr. Penbegül, böbrek tümörlerini tetikleyen etkenlere çok dikkat edilmesi gerektiğini şu sözlerle anlattı:
“Sigara tüketimi, yüksek tansiyon, obezite, aşırı ağrı kesici ilaç kullanımı, viral hepatitler ve birinci derece yakınlarında böbrek tümörü bulunulması kişinin risk altında olduğunun göstergesidir. Böbrek kanserinden korunmanın en etkili yolları ise sigaranın bırakılması, kilo verilmesi ve risk grubunda olanların belirli aralıklarla doktora kontrole gitmesidir. Büyük böbrek tümörlerinde böbreğin tamamının alınması gerekirken; özellikle 4 cm den küçük tümörlerde mümkün olduğunca böbreği almak yerine, böbrek içindeki tümörün alınması yeterli olur. Böbreğin tamamen alınması sonucunda tek böbrekli kalmak sıklıkla problem olmazken; özellikle diyabet hastalığı, hipertansiyon ve kolesterol yüksekliği olan hastalarda ilerleyen yaşlarda böbrek yetmezliğine yol açabilir. Bu nedenle bu durumda olan hastaların bu ameliyatları (Laparoskopik Parsiyel Nefrektomi) tercih etmeleri daha doğru olacaktır.”
DİYARBAKIR/İHA