[Karar]
AFP muhabiri Mahmut Bozarslan, PKK'nın "demokratik özerklik" ilan ettiği bölgelerden biri olan ve güvenlik güçleri ile militanlar arasındaki çatışmaların devam ettiği Silopi'ye giderek bölgedeki halkla görüşmeler gerçekleştirdi.
80 bin kişinin yaşadığı ilçede 36 gün devam eden sokağa çıkma yasağının 19 Ocak'ta kısmen kaldırılmasından sonra çatışmalar nedeniyle evlerini terk eden halkın geri döndüğünü ve bölgedeki yıkıma tanık olduğunu belirten Bozarslan'ın haberinde öne çıkan ifadeler şu şekilde:
Feyruze Buluttekin, gözlerinde yaşlarla evinin acınası halinden yakınıyor. Evin balkonu birkaç yerden çökmüş, pencereleri kırılmış ve tavanı muhtemelen bir bomba nedeniyle parçalanmış.
Silopi'nin görüntüsü Suriye'yi andırıyor.
Kuzenim evimin önünde öldürüldü, cenazesi beş gün evde kaldı
"Biz evimizde kaldık. Kimi gitti, kimi gitmedi. Biz 12 gün kaldık. 13'üncü gün kuzenim evinin önünde öldürüldü. Cesedi beş gün boyunca evimizde kaldı, kimse ilgilenmedi. Daha sonra onu camiye götürdük" diyor Buluttekin.
Militanların el yapımı bomba ve roketlerine karşı ordu tank ve ağır silahlar kullanırken, gece gündüz süren çatışmalar kasabayı bir savaş alanına çevirmiş.
Güvenlik güçleri tarafından tespit edilen, militanların kaçmak için kazdığı bir tünel.
Çocuklarımızın kulakları patlamasın diye pamuk tıkıyoruz
14 gün boyunca evinde kalan Mehmet Şimşek, "Roket ve silah seslerinden korktuğumuz için su bile alamıyoruz. Çok acı çektik. Çocuklarımızın kulaklarına patlayacak korkusuyla pamuk tıkıyorduk. Sonra askerler bizi evimizden çıkardı. Umarım bizim çektiğimizi başkası çekmez" diyor.
Mutlu ailesinin evi, kasabada en çok zarar gören evlerden biri. Muhtemelen bir füze ya da bombayla vurulmuş olan ev harabeye dönmüş. Ailenin annesi Sariye, "Bize kim saldırdı bilmiyorum!" diyor. Sariye, çok önemli bir gıda kaynağı olan ineğinin ölmesinden yakınıyor.
Birçok bölge sakini, hasarın boyutlarından dolayı orduyu suçluyor. Fakat bazıları PKK ve özellikle gençlik kanadı Yurtsever Devrimci Gençlik Hareketi'ne (YDG-H) işaret ediyor.
Silopi'deki YDG-H militanları
"Tamam, beni öldürün" dedim
Hamit Alkış, "İnsanların kapılarını kırıyorlardı. Onlara bunu yapmamalarını söyledim. 'İnsanlar eninde sonunda dönecek' dedim. Göğsüme silah doğrulttular ve beni öldürmekle tehdit ettiler. 'Tamam, beni öldürün' dedim. Askerler geldi ve tam biz askerlere doğru yürürken arkamızdan ateş açtılar. Neyse ki isabet etmedi" diyor.
Sokağa çıkma yasağının kısmen kaldırılmasından sonra bile Silopi'de güvenlik güçleri yoğun şekilde bulunuyor. Zırlı araçlar sürekli kasabaya girip çıkıyor. Bazı mahallelerde operasyonlar devam ediyor ve işyerlerinin sadece küçük bir kısmı yeniden açılmış.