bilmlerde, kalp krizi geçiren kişinin göğsünü tuttuğunu, gözlerindeki paniği ve sonra yere düşüşünü görürüz. Evet, bu şekilde geçirilen kalp krizleri vardır. Ama hepsi böyle olmayabilir. Kalp krizi geçirdiği halde bunu fark etmeyen o kadar çok kişi var ki... Dünyada meydana gelen kalp krizlerinin yüzde 45’inin sessiz kalp krizi olduğu belirlendi. Dolayısıyla uzmanlar çene, boyun, kollar, mide veya sırtta ağrının yanı sıra nefes darlığı, güçsüzlük ve sersemlik hissedildiğinde doktora başvurulması gerektiğini söyledi.
BBC’den Claudia Hammond, sessiz kalp kriziyle ilgili yapılan araştırmaları derlediği haberinde genelde kan pıhtısının neden olduğu kalbe kan akışının tıkanmayla meydana gelen kalp krizinin aslında ne kadar sinsi tehlike olduğu belirtiliyor. Genelde ciddi belirtilerle ortaya çıkan ama her zaman aynı olmayacağının ifade edildiği haberde, ‘sessiz kalp krizi’nin ne kadar yaygın olduğu anlatılıyor. 2016’da yayınlanan bir araştırmada, kalp krizlerinin yüzde 45’inin bu şekilde kendisini gösterdiği tespit edildi. Bu araştırmanın verileri 90’lı yılların sonlarında toplanmış. Bugün tıpta kalp krizlerinin teşhisinde ilerlemeler olduğu için bu oranın bugün o kadar yüksek çıkmayacağı belirtiliyor. Ancak kalp krizi geçirdiği halde bunu fark etmeyen hala pek çok kişi var. Bu kişiler bazen göğüs ağrısı hissedilmeyebiliyor, bu nedenle doktora başvurmakta gecikebiliyor. Bazen de göğüste hafif bir ağrı duymasına karşın bunu hazımsızlık ağrısıyla karıştırılıyor. Gerçek ise sonradan kalp EKG’si çekildiğinde kişinin kalp krizi geçirmiş olduğu ve kalbin hasar gördüğü anlaşılabiliyor.
Bazı kalp krizi durumlarında kişi, kendisini hasta hissediyor ama bunun nedenini bilemiyor. Bunlar genellikle çene, boyun, kollar, mide veya sırtta ağrının yanı sıra nefes darlığı, güçsüzlük ve sersemlik hissediyor. Bu belirtilere terleme ve kusma da eşlik ediyor olabilir. Kalp krizi teşhisinin göğüs ağrısının şiddetinden ziyade belirtilerin bileşimiyle ilgili olduğu kaydediliyor.
Ağrısız kalp krizlerinin kadınlarda daha yaygın olduğu, doktora geç gittikleri için de krizi atlatma şanslarının daha az olduğu yönünde bir inanç var. Bunun ne kadar doğru olduğunu görmek için 2009’da Kanadalı araştırmacılar, anjiyo olan 305 kişide kalp krizi belirtilerini ölçmeye başladı. Ancak kadınlarla erkekler arasında göğüs ağrısı hissi bakımından fark olmadığı, fakat kadınların göğüs ağrısına ek olarak boyun ve çene ağrısı hissetme ihtimalinin daha fazla olduğu görüldü. Ancak araştırmalarda varılan sonuçlar birbirini pek tutmamış, bazılarında kadın ve erkeklerin aynı şekilde göğüs ağrısı hissettiği, kiminde ise erkeklerde bu ağrının daha fazla görüldüğü sonucuna varılmıştı. Bir başka araştırmada ise kalp krizi sırasında kadınlarda göğüs ağrısına erkeklerden daha az rastlanabileceği sonucuna varıldı.
CİDDİYE ALIP DA DOKTORA GİTMİYORLAR
Uzmanlara göre kalp krizi belirtilerinin ne kadar ciddi olduğuna dair bir fikri olmayanların hastaneye gitme olasılığı azalıyor. İnsanların genellikle doktora gitmeden önce ortalama 2-5 saat arası beklediği görülüyor. Doktora gitme konusunda ölüm kalım derecesinde önemli olabilecek bu kararda nelerin etkili olduğu araştırıldı. Kalp krizi geçiren az sayıdaki kadınla yapılan ayrıntılı görüşmelerde, yarısının kendilerinde anormal bir durum olduğunu fark edip derhal hastaneye gittiği görüldü. Üç kişi hafif olan semptomları bir süre sonra ağırlaştığında hastaneye gitmiş, fakat diğerleri belirtilerin kalp krizi olduğunu anlamamış, durumlarından kimseye söz etmeyip beklemişti.