[Karar]
SALİHA SULTAN
Dün basına yansıyan Oyuncular Sendikası’nın seslendirme oyuncularının haklarına yönelik 22 stüdyo ile imzaladığı ‘Seslendirme Kuralları ve Taban Ücretlerinin Belirlenmesi’ protokolü seslendirme sektöründe büyük yankı buldu. Haberlerde, protokolün Mayıs ayıyla birlikte tüm içeriğiyle geçerlilik kazanacağı, seslendirme oyuncularının çalışma koşullarına ve performans ücretlerine düzenleme getireceği ayrıca sektörde bir ilk olarak seslendirme oyuncularının seslerinin yeniden kullanımıyla ilgili hak-devir bedellerini de içerdiği belirtildi.
90 DAKİKALIK FİLMİN SESLENDİRME ÜCRETİ 100 TL
Zaman zaman seslendirme oyuncularıyla ilgili ‘ağzından çıkan kelime 2 bin 500 dolar” şeklinde basına yansıyan haberlere aldanmayalım. O haberler çok nadir birkaç istisnayı yansıtıyor. Türkiye’de seslendirme oyuncuları günümüzde 90 dakikalık bir TV filmi için 100-200, diziler içinse 40-70 TL aralığında ücretler alıyor. Figüratif rollerin (üç beş saniyelik seslendirmeler) bedeli ise 10 TL. Bu, oyuncunun stüdyoya gidişi için yol parasını bile karşılayamayacak bir rakam. Oyuncular Sendikası’nın imzaladığı protokol ise seslendirme oyuncularının yerel sektörde maruz kaldığı haksızlıkları çalışma şartlarının getirdiği sorunlarını kapsamıyor. Protokol ne yazık ki sadece dünyacı ünlü ve Türkiye’de de 1,5 milyonu aşkın üyesi bulunan film sitesi Netflix için.
SENDİKA, MAYIS AYINI BEKLEYECEK
Kısaca, protokol kapsamında Türkiye’de Netflix için Türkçe seslendirme yapan stüdyolar, Netflix’ten daha fazla para alacak ve seslendirme oyuncularına bunu adil bir şekilde aktaracak. Bu da henüz netletmiş bir durum değil, zira stüdyolar ve Netflix masaya Mayıs 2020’de oturacak. Yani Netflix daha fazla para vermeyi kabul etmeyebilir, stüdyolar sendikaya dönüp ‘Almadığımız parayı nasıl verelim?’ diyebilir ve daha ucuz seslendirme oyuncusu arayışına gidebilir minvalinde bir takım riskler hala sürüyor.
Basına yansıyan protokol haberlerinde bu detayları göremediğimiz için, haber protokolün seslendirme oyuncularının bütün problemleri için ‘çığır açacak’ bir anlaşma gibi yansıdı. Ses stüdyolarının seslendirme oyuncuları için Netflix’ten daha fazla para alma ihtimali elbette kıymetli. Sendika, ses stüdyoları ve seslendirme oyuncuları şimdi iyimser bir şekilde Mayıs’ı bekleyecek.
SESLENDİRME OYUNCULARI BAĞIMSIZ BİR MESLEK OLUŞUMUNA GİDEBİLİR
Öte yandan yerel piyasada seslendirme oyuncularının çalışma koşulları ve performans ücretlerinde maruz kaldığı haksızlıklar için kaydadeğer bir gelişmeye ya da düzenlemeye şahit olmuyoruz. Oyuncular Sendikası bu süreçte, hazır Netflix’le ilgili bir adım atmışken fırsatı değerlendirip stüdyolarla yerel piyasadaki şartları iyileştirme yönünde bir diyaloğa girdi mi, bu merak konusu. Malum Türkiye’de seslendirme oyuncularının seslendirdiği filmlerin yayınlandığı birçok TV ya da internet kanalı var. Netflix daha düne kadar yoktu ama seslendirme oyuncuları yerel piyasada binlerce filme sesleriyle hayat verdi. Seslendirme oyuncularının şartları konusunda elbette bütün sorumluluk Oyuncular Sendikası’nda da değil, çünkü ‘seslendirme oyuncuları’ kısmı henüz sendikanın bir alt grubu gibi faaliyet gösteriyor. Belki seslendirme oyuncuları bütünüyle kendi sektörlerine odaklı bağımsız bir oluşumla bu işin çok daha ciddi bir tarfına el atabilir.
SESLENDİRME OYUNCULARININ GÜNCEL DÜZENLEMELERE İHTİYACI VAR
Çünkü seslendirme oyuncularının haklarının yerel piyasada devlet tarafından da desteklenecek şekilde adımlar atılmış değil. Vakti zamanında, piyasanın bu kadar büyüyeceğini öngörmeyenler tarafından oluşturulmuş hakların bugün bir karşılığı yok. Seslendirme oyuncularının Meclis’ten geçecek güncel düzenlemelere ihtiyacı var. Bu olursa, yerel piyasanın aktörleri de otomatik olarak o hakları teslim edecektir. Daha da ötesi gelecek yıl Netflix’le masaya oturulduğunda ülkendeki telif kanunlarını o masaya koyduğunda seslendirme oyuncularının haklarını almak sıradan bir eyleme dönüşecektir.