Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener yaklaşan 13. Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekilli Seçimleri için Türkiye’yi gezmeye ve vatandaşlarla buluşmaya devam ediyor.
Mansur Yavaş ve Meral Akşener, seçim gezileri kapsamında Sinop halkıyla bir araya geldi.
YAVAŞ: “İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR ÇALIŞMAYI BAŞLATTIK”
Yağmurlu havaya rağmen Sinop İskele Meydanı’nda toplanan halka seslenen Yavaş, “Kuzey’in incisi Sinop ta sizlerle beraber olmaktan son derece mutluyum. 2019 yılında Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığına aday olduğumuzda millet ittifakı bir araya geldi ve beni aday gösterdi fakat biz aday olduğumuzda İstanbul dâhil Türkiye’nin bütün her yerinde Millet İttifakı adaylarını suçlamaya başladılar. ‘Her yere aday olabilirsiniz ama kazanmak yasak’ böyle bir mantık vardı. Her şeyi kendilerine istiyorlardı ve yapılan anketlerde durumun tersine gittiğini görünce karalamalara başladılar” sözleriyle konuşmasına başladı.
“Bunlar gelince sosyal yardımları kesecekler, dediler” diyerek konuşmasını sürdüren Yavaş, “Biz neler yaptık? Eskiden Ankara’da birer koli paket dağıtılırdı. Kapı kapı dağıtılırdı ve bütün insanlar kimin ne aldığını, ne verildiğini görürdü. İnsanların onurunu incitirdi. Biz gelir gelmez Başkent Kart diye bir kart çıkardık ve tüm sosyal yardım alanlara dağıttık. Aileler gidiyor, ilçelerindeki ya da mahallelerindeki esnaftan alış veriş yapıyor. İnsan onuruna yakışır bir çalışmayı başlattık. 200 bin aileye kış boyunca 3 ay boyunca doğalgaz desteği verdik. Ankara’da kimseyi üşütmedik. Geçim sıkıntısı yaşayan aileleri gördükçe, onların çocukları da destek almasın ileride, onlar okusun diye şu anda 16 aydır 220 bin aileye düzenli bir şekilde her ay birer kilo et desteğinde bulunuyoruz. O çocuklar protein alsın, sağlıklı beslensin diye. Sosyal yardım alanlar suyu tonunu 10 liraya içiyor. 60 bin öğrenci okullarına ücretsiz gidiyor. Daha dün 100 bin destek alan ailenin çocuğuna 100’er lira bayram harçlığı ödedik” ifadelerini kullandı.
“SİYASİ MİTİNGLERE ZORLA GÖTÜRMÜYORUZ”
Yavaş atılan iftiralara cevap vererek, şöyle konuştu:
“Biz gidersek yardımlar kesilecek, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verdiği destekler kesilecek, dediler. Bunlar gelince işten çıkaracaklar, dediler. Bir kişi çıkarılmadı. Alnının teriyle herkes çalışıyor, gününde maaşını alıyor ama biz onları siyasi mitinglere zorla götürmüyoruz. Sendika seçimlerine karışmıyoruz. Özgür bir şekilde, bir aile gibi, mesai arkadaşımız gibi keyifle çalışıyorlar. İnşallah Türkiye’de de böyle olacak. Geçen Adıyaman’daydık orada da kamuda çalışanlara ‘Sizleri atacaklar’ demişler. Yalan söylüyorlar. Herkesin başörtüsüyle uğraşılacak, dediler.
11 tane büyükşehir belediye başkanımız var bir tanesinde böyle sorun oldu mu? İnsanların giyimine kuşamına karışanlar kendileri ancak bu şekilde iftira atmaya devam ediyorlar. Bu da olmadı en önemlisi Ankara Büyükşehir Belediyesini alırsak devletin bekası tehlikeye girermiş. Hatta İstanbul da giderse, düşerse Kudüs düşermiş, Mekke düşermiş. Hatta Ekrem Bey’in ikinci seçiminde ‘Binali mi Sisi mi’ diye sordular. Ama şimdi Sisi ile tokalaştılar. Yani bizler seçildikten sonra insanların hayatında onların dediği gibi hiçbir kötü durum olmadı.”
“ANKARA’DA YAŞAYANLAR MUTLU”
“Ankara’da yaşayanlar mutlu” diyen Yavaş, konuşmasına şöyle devam etti:
“Belediyeyi bunlar yönetemezler, dediler. Dünya Belediye Başkanları Başkent Ödülü’nü aldım. Bizler hiç kimseyi siyasi görüşüne veya başka bir şeye göre ayırmadan çalışmalarımıza devam ediyoruz. Ayıranlar kendileri… Kendilerinden olmayan herkes hain, illet zillet laflarını duymaktan bıktık. Hiç kimseye kötü bir şey söylemiyoruz. Cenab-ı Allah herkesi ayrı ayrı yaratmış.
Herkes aynı düşünüyorsa orada hiç kimse bir şey düşünmüyordur, biri onların yerine düşünüyor demektir. Bu nedenle insanlar birbirinin görüşüne seçimine saygı duyacak. Oy vermeyenleri düşman olarak görmüyoruz. Ankara’da seçim sloganımız şuydu; ‘Biz bu seçimi kazanacağız ama asla zafer kazanmış olmayacağız çünkü sadece belediyeyi yöneten kamu görevlisi olacağız’. Şimdi de 13. cumhurbaşkanımızı seçtikten sonra o da sadece ve sadece görevi süresince sizlere hizmet eden bir devlet memuru olacak.”
“VERGİ ALIRKEN VATANDAŞ, OY VERİRKEN HAİN”
Yavaş, “Bir devlet memurunun iş başına geldikten sonra hiç kimseyi ayırma hakkı yok. Madem siz kendiniz oy vermeyenleri böyle terörist olarak suçluyorsunuz o zaman vergi de almayın. Vergi alırken vatandaş, oy verirken hain… Böyle bir mantık olamaz. Bu PKK’lıları işe alacak liste yapıldı, dediler. Sayaçları PKK’lılar okuyacaktı. Evlere de makbuzu DHKP-C’liler götürecekti. Malzeme kalmayınca bunları söylediler. Şu anda Ankara’da sayaçları okuyan da evlere makbuzları götüren de vatansever Türk evlatları… Hepsi benim mesai arkadaşım. Onların hepsiyle de gurur duyuyorum” diye konuştu.
Yavaş, konuşmasını şöyle tamamladı:
“Bakmayın şurayla iş birliği yapıyor burayla iş birliği yapıyor dediklerine… Teröre bulaşmış herkese biz terörist deriz. Adam öldürmüş herkese de katil deriz. Lafımızı çekmeyiz. Terörist teröristtir. Bunun PKK’lısı, HÜDA-PAR’lısı ayrımı olmaz. Adam öldürmek en büyük vahşettir ve hepsini kınıyoruz. Hepsine karşıyız. Hepsinin de kökünü kazırız. İnşallah 14 Mayıs‘ta 13. cumhurbaşkanımızı seçeceğiz Allah’a emanet olun.”
AKŞENER: “UCUBE SİSTEMİ BİRLİKTE DEĞİŞTİRECEĞİZ”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener ise “Sinop emekli şehri… Emekli maaşlarında 5500 alanı 7500 yaptılar, aslında asgari ücret olmalıydı. 6500 alan da 7500 lira oldu. Biz iktidara gelir gelmez o aradaki farkı da düzelteceğiz. Birincisi bu. İkincisi 100 bin öğretmen ataması yapacağız bir ay içerisinde. 3600 ek göstergede ortaya çıkan haksızlığı gidereceğiz. 2020 ve ondan önce soru çalınarak mağdur olmuş KPSS mağdurlarının mağduriyetlerini gidereceğiz. Ucube sistemi birlikte değiştireceğiz” diye konuştu.
Masadan ayrılma sürecine de açıklık getiren Akşener, “Biliyorsunuz masadan ayrıldım. Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu geldi. İki güzel insan ikisi de cumhurbaşkanı yardımcılığına getirdik. 'Sizi o masaya kim oturttu tekrar' diye sordular. Beni jet hızıyla Mansur Yavaş oturttu” dedi.
“Artık işleri iftiraya kaldı. Söyleyemedikleri bir şey var; o da 'hırkız' diyemiyorlar. Çünkü kendileri hırsız. 5 maaşlı danışman olmayacak 10 maaşlı danışman olmayacak. 16 milyar lira AK Partili 3 müteahhide verildi. O parayla kaç çocuk okutulurdu” diyen Akşener sözlerini şöyle tamamladı:
“Bu harami düzeni değiştireceğiz. Gençler sandığa mutlaka gideceksiniz. Aslında biz Recep Bey'i de kurtaracağız. Adamcağız bir haftada 36 imza atmak zorunda. Böyle bir şey olabilir mi? Onun için her şey yanlış. 5 -10-15 maaş alan danışmanlar var haram olsun zıkkım olsun. Adalet sağlanacak hepsinden hesap sorulacak.”