6 Şubat felaketinin üzerinden aylar geçti ama sorunlar şekil değiştirerek var olmaya devam ediyor. Fransız haber ajansı AFP de afeti derinden yaşayan Hatay'a giderek gözlemlerini paylaştı.
Artı Gerçek'in Fransız haber ajansı AFP'den aktardığına göre, ajans kentin bazı ilçelerini kaplayan toz bulutunu "depremden kurtulanların karşı karşıya kaldığı son tehdit" diye niteledi. AFP, gri toz bulutunun Samandağ'ı bir "koza" gibi sardığını yazdı.
'KANSERDEN ÖLECEĞİZ'
Samandağ Çevre Koruma ve Turizm Derneği’nin kurucusu ve başkanı Michel Atik, ajans ile söyleşisinde "Depremden kurtulduk ama bu toz bizi öldürecek" dedi. Atik, "Bütün bu zararlı maddeler nedeniyle solunum yolu hastalıklarından ve akciğer kanserinden öleceğiz" diye isyan etti
AFP'nin haberinde, "Çevre savunucuları ve yerel halk, enkazı temizleme ve yeniden inşa konusunda acele edilmesi nedeniyle kritik güvenlik önlemlerinin gözardı ediliyor olmasından, bu durumun yerel halkın sağlığı, çevre ve ekonomi üzerinde potansiyel olarak olumsuz etkilerinden endişeli" denildi.
'ZEYTİN AĞAÇLARI TEHLİKEDE'
Fransız ajansı, Samandağ'daki enkaz döküm alanının Milleyha Kuş cennetinin yakınında olduğuna, Antakya'da ise enkazın Nur Dağı'nın eteklerinde zeytin ağacı ile dolu bir vadiye döküldüğüne dikkat çekti. Haberde, "İlçenin ana gelir kaynaklarından birinin zeytinyağı olması nedeniyle, buranın çöplüğe dönüştürülmesinin ağaçlara zarar vermesinden korkuluyor" ifadeleri kullanıldı.
Yeniden İnşa Edeceğiz Platformu üyesi Çağdaş Can, Samandağ'daki enkaz döküm alanında AFP ile yaptığı söyleşide, "Sulamıyorlar bile" diyerek durumu eleştirdi. Can, "Enkazın dökülebileceği başka yerler de var... Fakat temizleme ihalelerini kazanan şirketler, yakıttan tasarruf etmek için bu noktayı seçti" dedi.
'TEK ÖNEMSEDİKLERİ DEMİR VE METAL'
Can, "Tek önemsedikleri şey, demiri ve metali kurtarmak. Burada kimse maske takmıyor. Döküm alanlarının üzeri kapatılmadı, sulanmadı. Kamyonların taşıdıkları için de aynısı geçerli, ki yasa bunu gerektiriyor" diye konuştu. Can, Yeniden İnşa Edeceğiz Platformu'nun insan zincirleri oluşturarak kamyonları durdurmaya çalıştığını hatırlatıp "Ama polis müdahale etti. 18 kişi gözaltına alındı ve benim köprücük kemiğim kırıldı" ifadelerini kullandı.
'HER ŞEY TOZLA KAPLANIYOR'
Samandağ'da sebze satan 64 yaşındaki Mithat Hoca da, "İlk etkilenenler çocuklar oldu. Çok öksürüyorlar. Biz de öyle. Ne zaman rüzgar çıksa her şey tozla kaplanıyor" dedi. 61 yaşındaki Mehmet Yazıcı ise "Her şeyin üzerini kapatıyoruz. Masayı günde 15-20 kez siliyoruz. Bunu her yarım saatte bir yapmak gerekiyor" tepkisini gösterdi.
Samandağ'a 26 kilometre mesafedeki Antakya'da görevli doktor Ali Kanatli ise şimdiden konjunktivit, alerji, astım ve bronşit vakaları görüldüğünü anlattı. Kanatli, asıl endişesinin ise enkazdaki zararlı maddelerin uzun vadede kanser vakalarını artırması olduğunu söyledi.
'ASBEST, KURŞUN, CIVA...'
AFP ajansı Türkiye'de asbestin 2013'e kadar yasaklı olmadığına ve depremden etkilenen yapıların büyük çoğunluğunun eski olduğuna dikkat çekerken, Kanatlı "Asbeste ek olarak, boyada kurşun, televizyon ve ev eşyaları gibi elektroniklerde de cıva dahil ağır metaller var" dedi.
Hatay Büyükşehir Belediye Başkanı Lütfü Savaş da geçen hafta enkaz döküm çalışmalarına tepki göstermişti. Savaş, İskenderun’da 'siyaseten ve maddi olarak güçlü olan bir ailenin' denizi doldurup liman yaptığını ve ormanlık alanın vasfının değiştirilip talana açıldığını söylemişti.
AFP, 11 EYLÜL ENKAZI İLE KARŞILAŞTIRDI
AFP'nin haberinde, BM Çevre Programı'nın tahminlerine göre depremden sonra 210 milyon ton enkazın kaldırılması gerektiğine dikkat çekildi. Ajans, 11 Eylül saldırılarında New York'ta yıkılan Dünya Ticaret Merkezi gökdelenlerinden geriye kalan enkazın 1.8 milyon ton olduğu karşılaştırması yaptı.