Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, 5 Haziran 2023 Ekolojik Yıkımla Mücadele Haftası nedeniyle hazırladığı ‘2023 İstanbul Çevre Durumu Raporu'nu açıkladı.
Raporda, Yale Üniversitesi tarafından yayınlanan 2022 yılı verilerine göre, Türkiye, Çevresel Performans Endeksi’nde, 180 ülke arasında 172’nci, Ekosistem Canlılığı’nda 176’ncı ve İklim Değişikliği Azaltılmasında 166’ncı sırada yer aldığı hatırlatıldı. Raporda, 10 yıllık değişim trendinin de olumsuz yönde devam ettiği vurgulandı.
Çevre Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu Sekreteri Zeynep Karamanlı, İstanbul’da başlatılan ve bir kısmı tamamlanan mega projelerin kentin ekolojik sistemde tahribata yol açtığını vurgulayarak "İstanbul'da 2013 yılından itibaren 3. Köprü, Kuzey Marmara Oto Yolu, 3. Havalimanı gibi kamu-özel iş birliği adı altında 31 adet ekolojik yıkım projesine başlandı. Bu projelerin bir kısmı tamamlandı, bir kısmı ise yenileri ilave edilerek devam etmektedir." dedi.
Karamanlı, "Kentin su havzalarında, ormanlarında denizlerinde mega projelerin etkisi altında ekolojik tahribat meydana gelmiş, bir kısmı geri dönüşü olmayan yıkıma uğramıştır. Kentin son yaşam alanlarının korunması için bu yıkım projelerinden vazgeçilmelidir." ifadelerini kullandı.
Raporla ortaya konan bulgulara ilişkin yaptığı açıklama şu şekilde:
"KENT İÇİ BARAJLARDA SU SEVİYELERİ AZALDI"
“2023 yılında Melen su sisteminden yaklaşık 300 milyon metreküp, Yeşilçay Regülatörü’nden 54 milyon metreküp su temin edilirken, yağışsız geçen aylarda kent içi barajlarda su seviyeleri azalmıştır. 2023 yılı başından itibaren günlük su ihtiyacının neredeyse tamamı Melen ve Yeşilçay su sisteminden sağlanmakta olup bu miktar 352 milyon metreküp mertebesindedir, yani 2022 yılının tamamında kente iletilen su miktarından daha yüksek miktardadır.
İSKİ tarafından tüketilen elektrik enerjisinin yaklaşık yüzde 75'lik kısmı (1 milyar 159 milyon 574 bin 811 kw/yıl) içme suyu tesislerinde (ham su, arıtma tesisleri ve temiz su terfileri) kullanılmaktadır. Kente uzak havzalardan su temini, enerji tüketimini dolayı ile maliyeti artırmaktadır. Kent içi havzaların yapılaşmaya açılması, İstanbul'u başka kentlerin su havzalarına muhtaç hale getirdiği gibi yaşam hakkı, suyun yüksek maliyeti, kent halkına yüklenmektedir. Melen Barajı’ndaki gecikme ise kentin su riskini dahada arttırmaktadır.
"4,5 TON EVSEL KATI ATIK TOPLANDI"
2022 yılı verileri ile İstanbul; Kömürcüoda Düzenli Depolama Sahası’nda 2,1 milyon ton Seymen Düzenli Depolama Sahası’nda 2,1 milyon ton, Odayeri Düzenli Depolama Sahası’nda 371 bin ton depolanmıştır. Kent içinde toplanan 4,5 ton evsel nitelikli katı atık, ortalama 65-70 km yol kat ederek depolama sahasına iletilmektedir, bu durum maliyeti yükselttiği gibi yakıt tüketiminden kaynaklanan kirleticiler de insan ve çevre sağlığını tehdit etmektedir. İstanbul'da 2022 yılında 31 bin 441 ton tıbbi atık toplanmıştır. Kompost Üretim Tesisi’nde 14 bin 971 ton kompost üretimi gerçekleştirilmiştir.
SU KİRLENMESİ 1. TOPRAK KİRLİLİĞİ 6. SIRADA
Toprak kaynaklı çevre kirliliğinin önlenmesi, insan sağlığına olası zararlarının önüne geçilmesi, çölleşmenin önlenmesi ve tarım alanlarının sürdürülebilirliğinin sağlanabilmesi için toprağın rehabilitasyonu ve sürdürülebilirliği ile arazi yönetimine ihtiyaç bulunmaktadır. İstanbul'da çevre sorunları sıralaması yapıldığında su kirlenmesi birinci sırada yer alırken, toprak kirliliği altıncı sırada yer almaktadır. İstanbul'da sanayinin yoğun olduğu Organize Sanayi Bölgeleri dahil birçok tesis ve fabrika toprak kirliliği açısından faaliyet gereği potansiyel şüpheli saha durumundadır. Ayrıca Organize Sanayi Bölgeleri'nde işletmelerin iç içe olması kirlenen toprağın komşu işletmelere taşınması olasılığını artırmaktadır. 2020 yılında yapılan denetimlerde şüpheli saha denetimi sayısı 129, 2021 yılında ise 113'tür.
2022 yılında İstanbul hava kalitesinin iyileştirilmesi yönünde çalışmaların yapılmadığı anlaşılmaktadır. İstanbul'daki mevcut hava kirliliğini tanımlayacak pek çok parametreye ait veriler bulunmamaktadır. Yorum yapacak yeterli veriye sahip olamasak da en genel anlamı ile eldeki ölçümler İstanbul'da sağlıklı bir yaşam için solunamayacak bir havanın var olduğunu göstermektedir.
31 ADET EKOLOJİK YIKIM PROJESİ
İstanbul'da 2013 yılından itibaren 3. Köprü, Kuzey Marmara Oto Yolu, 3. Havalimanı gibi kamu-özel iş birliği adı altında 31 adet ekolojik yıkım projesine başlandı. Bu projelerin bir kısmı tamamlandı, bir kısmı ise yenileri ilave edilerek devam etmektedir. Kentin su havzalarında, ormanlarında denizlerinde mega projelerin etkisi altında ekolojik tahribat meydana gelmiş, bir kısmı geri dönüşü olmayan yıkıma uğramıştır. Kentin son yaşam alanlarının korunması için bu yıkım projelerinden vazgeçilmelidir.
İstanbul'da meydana gelecek olası bir depremin, en az can kaybı ile afete dönüşmeden yönetilmesi bilimsel teknik planlamalar ile mümkündür. Afet yönetmeliklerinde belirtilenler ve dünyadaki diğer ülke deneyimleri de dikkat alınarak kamu yönetimleri tarafından deprem planlaması yapılmalıdır.”