İzmir’in Buca ilçesinde 2016'da yaşanan kadın cinayetinde, 3 katlı bir binanın zemin katındaki Halil Yılmaz’a ait evde yangın çıkmış ve yangına müdahale eden ekipler bir bazanın içerisinde yanmış bir kadın cesedi buldu. Yapılan incelemeler sonrasında cesedin 24 yaşındaki Sibel Çelik’e ait olduğu belirlendi.
Olayın ardından Halil Yılmaz’a ulaşamayan ekipler, Yılmaz’ın ağabeyi S.Y.’yi olaydan bir gün sonra Diyarbakır’a giderken yakaladı. Sorgusunda çelişkili ifadeler veren S.Y. tutuklanırken, hazırlanan iddianamede Sibel Çelik’in 7 bıçak darbesiyle öldürüldüğü ve baza içerisine konularak ateşe verildiği yer almıştı.
Halil Yılmaz ve S.Y. hakkında ‘nitelikli kasten öldürme’, ‘yakmak suretiyle mala zarar verme’ ve ‘kasten yangın çıkarma’ suçlarından dava açılırken, İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın 6 Aralık 2017’deki duruşmasında, S.Y. tahliye edilmiş ancak bu süreçte de aranan Halil Yılmaz’a ulaşılamadı.
6 YIL SONRA TÜRKİYE’YE GETİRİLDİ
Yargılama esnasında Adli Tıp Kurumundan istenen raporda Sibel Çelik’in cinsel saldırıya da uğradığı tespit edilirken, Almanya’ya kaçtığı belirlenen Halil Yılmaz için 21 Şubat 2018 tarihinde kırmızı bültenle yakalama kararı çıkarıldı. Söz konusu süreçte Alman yetkililer, Türkiye ile Almanya arasında suçlu iadesi anlaşması bulunmasına rağmen Halil Yılmaz’ın ilticacı olarak girdiği ve can güvenliği olmadığı gerekçesiyle uzun bir süre Türkiye’ye göndermezken, Halil Yılmaz Almanya’da adli suça karışmasıyla beraber 6 yıllık sürecin ardından Türkiye’ye iade edildi.
"PANİK OLDUM VE UZAKLAŞTIM"
İzmir 5. Ağır Ceza Mahkemesinde bugün görülen duruşmaya tutuklu sanık Halil Yılmaz ve tutuksuz sanık S.Y.’nin yanı sıra taraf avukatları katıldı.
Mahkeme verdiği ifadesinde olay gününü anlatan tutuklu sanık Halil Yılmaz, Sibel Çelik ile kavga ettiklerini ve daha sonra güneşin doğuşuna kadar alkol aldığını belirterek, “Hasta olarak işe gitmesini istemiyordum. Aramızda bu yüzden tartışma çıktı. Sabah Saat 09.00-10.00 gibi eve geldim. Evin yanmış olduğunu ve önünde inceleme yapan polisleri gördüm. Halk da evin önünde toplanmıştı. Kulak misafiri olduğumda evin içinde cesedin olduğunu söylüyorlardı. Panik oldum ve uzaklaştım.
TIRLA KAÇARAK ALMANYA'YA GİTTİ
Ankesörlü telefondan Sibel’i aradım ulaşılamıyordu. Benim telefonum da evdeydi, onu aradım ama ona da ulaşamadım. Ballıkuyu’ya gidip internet kafede yanan ev hakkında araştırma yaptım. Başka bir isim çıkıyordu. Ertesi gün baktığımda Sibel’in ve benim fotoğrafımı gördüm. Bir süre İstanbul’da kalıp olayın aydınlanmasını bekledim. 2014’ten beri aranmam olduğundan gelip ifade de veremedim. Karayoluyla, TIR’la kaçak olarak Almanya’ya gittim” dedi.
Sibel Çelik ile evlenmeyi düşündüğünü de söyleyen Halil Yılmaz, “Rahatsızlıkları vardı ama çalışıyordu. Çalışmayı bırakmasını istiyordum. Gece vakti işten çıktığı zamanlar evime geliyordu. Birlikte kalırdık. Diyarbakır’a 3 gün için gittiğimde evin anahtarını kendisine verdim. Çalıştığı işyeri sahibinin yeğeniyle sık görüşürdü” diye konuştu.
Savunmaların ardından duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasını mahkemeye sundu. Tutuksuz sanık S.Y.’nin üzerine atılı suçlardan beraatine karar verilmesini isteyen savcı, Halil Yılmaz hakkında ise ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet, ‘yakarak mala zarar verme’ suçundan da 4 aydan 6 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmasını talep etti.
Mahkeme heyeti, Halil Yılmaz’ın tutukluluk halinin devamına karar vererek, sanıkların esas hakkındaki savunmalarını hazırlamaları için süre vererek duruşmayı erteledi.